Yeşil Badana (GreenWashing)
Greenwashing, Türkçe kullanımıyla yeşil aklama ya da yeşil badana; bir şirketin çevresel açıdan sürdürülebilir ve gerçekte olduğundan daha çevre dostu görünmeye çalışmak için reklam ve kamu mesajlarını kullanmasına denir. Yeşil aklama terimi ilk kez 1983 yılında Fiji’de kaldığı bir otelde havlu arayan bir öğrenci tarafından ortaya atılmıştır. Jay Westerfield isimli bu çevreci öğrenci, otelin misafirlerinden havlularını yeniden kullanmalarını talep eden bir not bulur. Notta havluların yeniden kullanılmasının çevreye yardımcı olacağı belirtilmektedir. Tesisin, notta resifleri ve adanın ekosistemini koruduğunu iddia ederken, aslında bir genişleme hâlinde olduğunu ve çevreyi korumak adına hemen hiçbir şey yapmadığını fark eden Westerfield, dönemin edebiyat dergilerinden birinde bu şaşırtıcı ironi hakkında bir yazı kaleme alır ve bu eylemi greenwashing olarak niteler. Zamanla bu terim ana akım medyada da yer almaya başlar. Günümüzde bu kampanyaların birçoğu hâlen tüketiciler tarafından fark edilmiyor ve gezegendeki kirlenmenin hatırı sayılır kısmından sorumlu olan kurumlar kendilerini ‘çevre dostu’ ilan etmeye devam ediyorlar. Bunun en temel sebebi sürdürülebilirlik alanındaki en büyük boşluk olan ‘etik’ ya da ‘çevre dostu’ gibi terimlerin net ve ölçülebilir bir tanımının olmaması, yani yasal bir anlamlarının bulunmaması ve dolayısıyla şirketlerin eylemlerinden dolayı yasalar karşısında sorumlu tutulamaması olarak görülüyor.
Kaynak: Yeşilist