01.02.23

Yenilikçi Yapımız ve Sürdürülebilirliğe Verdiğimiz Önem İle Fark Yaratıyoruz

1987 yılında kurulan Hekagro bugün geldiği noktada, üretici kimliğinin yanı sıra beş Amerikan, bir Meksika bir de İspanyol firması distribütörlüğü ile sunduğu hizmet alanını genişleterek, deneyimli ziraat mühendisi kadrosu ile faaliyetlerini sürdürüyor. Sadece satış-pazarlama bakış açısı ile değil; sunduğu her yeni ürünün önce sürdürülebilirliğe sonra da üreticiye katma değer sağlaması hedefi ile devam ettiği çalışmaları ile fark yaratıyor.

Hekagro Teknik Müdürleri Hayati Aslan ve Sami Togan ile Growtech Fuarı’nda röportaj gerçekleştirdik. 2022 yılı ve Hekagro çalışmaları hakkında konuştuğumuz Aslan ve Togan, sorularımızı şu şekilde yanıtladı:

Geçirdiğimiz pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi olumsuz süreç Hekagro açısından nasıldı?

Hayati Aslan: Pandemi, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi durumlar tabii ki kötü ve öncelikle yaşanmamasını isteyeceğimiz olaylar. Ancak insanoğlu yaşadığı sürece beslenmek zorunda. Hekagro olarak kendi açımızdan ya da tarım sektörüne hizmet sunan diğer firmalar açısından bu süreci değerlendirecek olursak; bizlere olumlu bir yansıma söz konusu. Çünkü bu süreçte beslenmenin ve buna bağlı olarak tarımsal üretimin kıymeti anlaşıldı. Özellikle Rusya’nın tahıl ambargosu ile bu durum daha da gün yüzüne çıktı. Bütün dünya endişeye kapıldı ve bir anda tarımsal emtia fiyatları yükselmeye başladı. Tabii ki artan enflasyon tüm dünyayı etkiledi ve ülkemize de olumsuz yansımaları oldu. Ancak Hekagro olarak bu süreçten gelişerek ve büyüyerek çıktığımızı rahatlıkla söyleyebilirim.

2022 yılı, Hekagro için nasıl bir yıldı?

Hayati Aslan: 2022 yılında önceliklerimizden biri yine üretici ve bayilerimize yakın olmaktı. Bu anlamda yurt içindeki distribütörlüklerimizi büyüterek yapılanmamızı daha da güçlendirdik. Üretici tarafında ise; uzun süre uzak kaldığımız noktalarda dahi ürünlerimizin akılda kalması bizi mutlu etti. Yeni ürünlerden bahsedecek olursak da yenilik, bizde aralıksız devam eden bir süreç şeklinde açıklayabilirim. Bilimsel alt yapı, laboratuvar ve üniversitelerle olan çalışmalarla birlikte ürün portföyümüzü sürekli güncelliyoruz. Bu noktada ürün isminden çok çalışma alanına göre açıklamam daha doğru olacak. İşbirliklerimizden biri olan İnnovak Grup’a ait, toprak kökenli mikroorganizmalar ve yanı sıra toprakta mevcut bitki besin elementlerinin daha iyi emilimine yönelik yenilikçi ürünlerimiz oldu. Biyolojik ürünlerde yine çalışmalarımız devam ediyor. Bir başka işbirliğimiz olan İspanyol Zoberbac firmasına ait Levante ürünümüzün satışı başladı. Bu ürün özellikle önemsediğimiz bir ürün çünkü malum küresel ısınma nedeniyle üretimde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Soğuklama ihtiyacı olan bitkilerin bu ihtiyacı karşılanmazsa verimlilik düşüyor. Levante, elma, kiraz ve ceviz gibi yaprağını döken meyve ağaçlarında, bitkilerin eksik kalan soğuklama ihtiyacını tamamlayıp hem gözlerin beslenerek kalitesini artırıyor hem de zayıf gözlerin de uyanmasını sağlayarak homojen bir uyanmayı sağlıyor. Bunun gibi birçok yenilikçi ürünümüz var ve olmaya devam edecek. Öne çıkan bir ürün ya da bölge gibi bir ayrım yapamam çünkü o noktada şöyle bir durum var: Çukurova firması olmamız bizim, turunçgillerde ve seracılık bölgesinde öne çıkmamızı sağlıyor. Ancak biz meyvecilik alanında da çok güzel işler yaptık ve yapıyoruz. Örneğin, Türkiye’nin en büyük elma işletmeleri ile tamamı Hekagro ürünleri olmak üzere full program çalışıyoruz.

Sami Togan: Hekagro olarak beş Amerikan, bir Meksika bir de İspanyol firması ile partnerliğimiz var. Bu yüzden yenilikler kısmında hiç ara vermeden çalışmalarımıza devam ediyoruz. Özellikle dünyanın da gündeminde olan biyostimülantlar ve biyolojik ürünler, bizim de odağımızda. Çünkü sürdürülebilirliği merkezimize alarak doğaya zarar vermeden, karbon ayak izini minimuma indiren çalışmalara odaklanıyoruz. Hedefimiz, her alanda yeniliklere öncülük etmek. Bu anlamda dijitalleşme konusunu da çok önemsiyor ve bu konuda yatırımlarımıza devam ediyoruz. 2022 yılı temmuz ayında Meksika ziyaretini gerçekleştirerek partnerimiz İnnovak Global firmasının Meksika’da, dijitalleşme üzerine çalışmalarını inceledik. Bu teknolojileri ülkemize getirerek tanıtımını yaptık. Şu anda ‘bitkinin röntgenini çekiyor’ şeklinde tanımlayabileceğimiz bir sisteme sahibiz ve bu Türkiye’de bir ilk. Growtech Fuarı’nda standımızda da sergilediğimiz bu dijital kamera sistemi, bitkinin kök bölgesinin röntgenini çekiyor ve gözle görülemeyen saçak köklerin görülmesini sağlıyor. Yine fuarda sergilediğimiz bir diğer teknolojik ürün ise, meyve etini, dayanıklılığını, raf ömrünü ve hasadını gösteren bir mikroskop. Tüm bitkilerde kullanılabilen bu cihazlar sayesinde uyguladığımız ürünlerin etkilerini aşama aşama takip edebiliyoruz. Bunlar gibi teknolojilerin takipçisiyiz ve ülkemize bu yenilikçi ürünleri getirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz.

2022 yılında, Feyz Çiftliği ile birlikte yaptığınız çalışma oldukça ses getirdi. Detaylarını sizden öğrenebilir miyiz?

Sami Togan: Aslında geliştirmek ya da büyütmek istediğimiz alan, tarla bitkileri grubu çünkü bu grubun üreticisi, bir asırdır klasik gübre uygulamalarına alışmış. Bu yüzden buradaki dönüşüm biraz zor. Üretici taban gübresini atıyor ve keyfine bakıyor ancak bizim çok daha yüksek başarı elde ettiğimiz farklı uygulamalarımız var; örneğin klasik DAP,Fosforik asit,MAP,Ürefosfat gibi taban gübresi yerine Structure uygulaması gibi. Bu ve benzeri farklı uygulamalar Amerika’da yıllardır kullanılıyor. Bu noktada bizim de üreticiye çok fazla anlatarak yol aldığımızı düşünüyorum. Bu konuda Bursa bölgesinde, Feyz Çiftliği’nde yaptığımız çalışma çok dikkat çekti. Feyz Çiftliği sahibi Sencer Bey’in, Amerika’dan getirdiği özel sıvı gübre aplikatörlü hassas dikim mibzer makinesi var. Bu makine ile tohumun üzerine direk sıvı gübre uygulayabiliyorsunuz. Sencer Bey, birçok farklı sıvı ürün denemiş ancak istediği sonucu elde edememiş. Biz, Sencer Bey’e ulaştık ve partnerimiz Amerikan Actagro firmasının uluslararası koordinatörü Mr.Kent Lambden ile birlikte kendisini ziyaret ettik. Actagro sistemini kendilerine anlattığımızda aradıklarının tam da bu olduğunu söylediler ve çalışmaya başladık. Haziran ayında toplamda 75 dekarda, buğdaydan sonra ikinci ürün olarak ekilen dane silajlık mısırda, söz konusu makine ile sıvı taban gübresi uygulaması yaptık. Diğer tarafta kendilerinin hayvan gübresi ile yapmış olduğu kompoze gübre karışımı, dönüme yaklaşık 150kg uygulanırken; biz 7 litre Structure uyguladık. Direk tohumun üzerine uygulanan bu ürünün hiçbir yakıcı özelliğinin olmaması, tohumun çimlenmesini hızlandırması ve toprakta bağlanmadan uzun süre alınabilir olması büyük bir avantaj sağlamaktadır. Hasat ekim ayında yapıldı ve elde ettiğimiz sonuç; dönümde 300 kg verim farkı oldu. Bu sonuç hem Sencer Bey’i hem de bizleri mutlu etti tabii. Amerika’da yarım asırdır bu farklı uygulamalar kullanılıyor. Biz de Hekagro olarak Türkiye’de bu yenilikçi uygulamaların öncüsü olma hedefindeyiz.

2023 yılında hedef bölge söz konusu mu?

Sami Togan: 2023 yılında hedefimizdeki bölgelerden biri Ukrayna. Aslında savaştan önce orada üç ürünümüzün tescilini almıştık ancak savaş dolayısıyla çalışma yapamadık. Ukrayna’nın batısında ve Polonya’da, mevcut bir partnerimiz ile koordineli olarak tescil çalışmalarımız devam ediyor. Amacımız bu bölgede, meyve sebze grubundaki ürünlerimizi tanıtmak ve satışa başlamak. Bunun yanı sıra Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan’da büyük pamuk kooperatifleri ve meyve  üreticileri ile çalışıyoruz ve yoğunluğu arttırmak istiyoruz. Pandemiden dolayı uzun süredir yurtdışında çalışma yapamamıştık fakat bundan sonraki dönemde gerek fuarlar ile gerekse toplantılar ile çalışmalara ağırlık vermeyi planlıyoruz.

Hayati Aslan: Hekagro olarak bizim bakış açımız sadece satış ve pazarlama değil. Sunduğumuz her yeni ürün, önce sürdürülebilirliğe sonra da üreticiye katma değer sağlasın istiyoruz. Ticari faaliyetlerimizi maksimum fayda hedefiyle yürütüyoruz. Üreticilerimizi, maliyet odağından çıkararak karlılığa odaklanmaları konusunda yönlendiriyoruz. Çünkü maliyet değişken bir faktör ve karlılık söz konusu ise zaten ikinci planda kalıyor. Tüm bunların birlikteliği ile bu noktada diğer firmalardan ayrıldığımızı düşünüyorum.