20.05.24

Teknolojinin Gücü, Altıncı Yok Oluşa Sürüklenmeyi Durdurabilir

Teknolojinin Gücü, Altıncı Yok Oluşa Sürüklenmeyi Durdurabilir

IPCC Raporları’na göre dünya sıcaklığının 2030 yılına kadar 1,5°C artmasının önüne geçme şansımız kalmadı. Ancak bugünden harekete geçersek 2030’da küresel sıcaklık artışını 1,5°C’de sabit tutabiliriz. Bu noktada küresel iklim krizi ile mücadele konusunda kişi ya da kurum olması fark etmeksizin herkese görev düşerken; teknolojinin gücü ve yenilikçi ürünler öne çıkıyor. 

‘ecording’in Türkçe karşılığı ‘doğaya göre’ olarak çevriliyor. İnovasyon, sorumluluk, doğayla uyum ve sürdürülebilirlik değerleriyle yola çıkan ecording, iklim değişikliği ile mücadele konusunda odağına bilim ve teknolojiyi alarak, inovatif çözümler sunuyor ve tüm çalışmalarını Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda yürütüyor.

Tarım Gündem Dergisi olarak, dijitalleşme konusuna yer verdiğimiz bu sayımızda, özel röportaj konuğumuz ecording kurucusu Mert Karslıoğlu oldu. Küresel iklim krizi ile mücadele konusunda geliştirdiği teknolojik çözümler ecoDrone ve ecordingApp ile dikkatleri üzerine çeken Karslıoğlu’nun sorularımızı yanıtladığı bu özel röportaj ile keyifli okumalar dileriz…

 İklim krizi konusunda mevcut durum nedir?

 Küresel iklim krizinin etkilerini her geçen gün hayatımızda daha fazla hissediyoruz ancak anlamlandıramıyoruz. Örneğin Akdeniz bölgesi kuraklıkla karşı karşıya; biz bunun etkilerini tarım ve hayvancılıkta görüyoruz. Mevsimler değişiyor; ne kışı kış gibi ne de baharı bahar gibi yaşayabiliyoruz. Şubat ayında bahar havası yaşıyor ve kar yüzü görmüyoruz, mayıs ayında ise bir bakmışsınız sağanak ve sellerle boğuşuyoruz. Diğer yandan, orman yangınları ve sel baskınları gibi aşırı hava olayları da yeni normalimiz olmaya başladı ki bunları her yıl daha da şiddetli yaşıyoruz. Bu yaşananların hepsi, iklim krizinin bugünkü sonuçları.

Bu konuda neden acilen harekete geçmeliyiz?

Johan Rockström ve Will Steffen’in öncülük ettiği bir grup akademisyen, ‘Gezegenin Sınırları: İnsanlık İçin Güvenli Alanı Araştırmak’ isimli bir bilimsel makale yayımladı. ecording’in temellerini üzerine kurduğumuz bu makalede; karbon salımı ve buzulların erimesi, ormansızlaşma, biyolojik çeşitlilik kaybı, azot-fosfor döngüsü gibi 9 kritik eşikten söz ediliyor. Makaleye göre bu 9 kritik eşiğin aşılması, büyük ölçekli ve geri döndürülemez çevresel değişiklikler oluşturma riski taşıyor. Üstelik bir eşiğin aşılması, domino etkisiyle sistemin diğer parçalarının da kritik eşiği geçme ihtimallerini arttırabilir. Bugün, bu eşiklerin yaklaşık yarısını aşmış bulunuyoruz.

Peki bu eşiklerden tam olarak kaçını aştık?

2022 yılında, dünyada istikrarı düzenleyen ve hayatta kalmamızı sağlayan 9 eşikten 4’ünü aştık. Bunlar iklim değişikliği, ormansızlaşma, biyoçeşitlilik, azot ve fosfor döngüsü. Tatlı su döngüsüyle birlikte, dünyada istikrarı düzenleyen ve hayatta kalmamızı sağlayan bu beş eşik, yaşamımız için kritik öneme sahip. Neyse ki tatlı su döngüsünde henüz kritik eşikte değiliz ancak çok yakınız.

Bu konuda herkese görev düşüyor değil mi?

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)’nin raporlarına göre, dünya sıcaklığının 2030 yılına kadar 1,5°C artmasının önüne geçme şansımız kalmadı. Ancak bugünden harekete geçersek 2030’da küresel sıcaklık artışını 1,5°C’de sabit tutabiliriz. Bu konuda her bir birey, devlet, şirket vb. fark etmeksizin bilinçlenmeye ve problemin değil çözümün bir parçası olmak için çalışmaya ihtiyacımız var. Astrofizikçi Hubert Reeves’in dediği gibi, ‘Doğayla bir savaş halindeyiz. Eğer kazanırsak kaybedeceğiz.’ Bu nedenle doğaya ait olduğumuzu hatırlayarak, doğayla uyumlu bir yaşamı benimsememiz gerekiyor.

Küresel sıcaklık artışı, 1,5°C’de sabitlenmezse neler olacak?

 Küresel sıcaklık artışı 1,5°C’de sabitlenmeyip 2°C arttığında;

  • Böceklerin yüzde 18’inin, bitkilerin yüzde 16’sının, omurgalıların yüzde 8’inin nesli tükenecek.
  • Okyanus ısınması ve asitlenmesi nedeniyle mercan resiflerinin yüzde 99’u yok olacak.
  • İnsan müdahalesinin olmadığı bir iklimde aşırı hava olayları on yılda 1 iken 6’ya yükselecek.
  • 410+ insan şiddetli kuraklığa maruz kalacak.
  • Dünya nüfusunun neredeyse yüzde 50’si suya erişemeyecek ve yeraltı suları büyük oranda tükenecek.
  • Türkiye’nin 3 katı büyüklüğünde donmuş toprak çözülecek, yüzyıllardır buzulların altında depolanmış karbon geri döndürülemez şekilde atmosfere salınacak.
  • Buzulların erimesiyle kıyı şeritlerinin yüzde 70’inde deniz seviyesi 20cm’den fazla yükselecek; 2100 yılına kadar 56cm’lik deniz seviyesi artışından 49 milyon insan etkilenecek.
  • Orman yangınlarının gerçekleşme oranı yüzde 30’dan 60’a yükselecek.
  • Sadece iş gücü üretkenliğindeki düşüş nedeniyle 1,6 trilyon dolar ekonomik kayıp yaşanacağı tahmin ediliyor.

Sonuç olarak yarım derecelik fazla ısınma bizi altıncı yok oluşa sürükleyecek mi diyorsunuz?

Maalesef evet. Buzullar hızla erirken deniz seviyesi yükselecek, insan kaynaklı felaketlerin yanı sıra orman yangınlarının artması, karasal yaşamı ve tatlı su döngüsünü olumsuz etkileyecek. Aşırı sıcaklık artarken insanın da bir parçası olduğu biyolojik çeşitlilik giderek azalacak. Ya insan eliyle tüm ekosistemler domino taşları gibi devrile devrile bizi altıncı yok oluşa götürecek ya da insan bencillik yerine empatiyi, rekabet yerine dayanışmayı, doğayla savaşmak yerine ona uyumlanmayı öğrenecek.

Bu noktada ecording fikri nasıl doğdu?

 Benim için bu hikaye, Bahçeşehir Üniversitesi’nde okurken aldığım sosyal girişimcilik dersiyle başladı diyebilirim. 2016 yılı itibariyle dünyanın en sıcak yılları yaşanmaya başladı ve her yıl küresel iklim krizinin etkilerini daha fazla hisseder olduk. Bu konuda bir şeyler yapma ve bir çözüm üretme isteği duydum. Bu noktada ekip arkadaşlarımla birlikte bilim ve teknolojiden aldığımız güçle, iklim krizi ile mücadele konusunda çözüm üretmek amacıyla bir yola çıktık ve 2017 yılında, bir sivil toplum kuruluşu olarak ecording’i kurduk. Ancak bağış sistemi ile bu işin sürdürülebilir olmadığını görünce, bunun için bir iş modeli geliştirdik ve 2019 yılından bu yana ecording, bir sosyal girişim olarak hayatına devam ediyor.

Ecording, iklim değişikliği ile mücadelede odağına teknolojiyi alıyor diyebilir miyiz?

Evet, ecording olarak hedefimiz, 2030 yılına kadar yedi farklı teknolojik ürün geliştirerek küresel iklim krizine karşı mücadeleyi desteklemek. Bu kapsamda, küresel iklim kriziyle mücadele etmek amacıyla sürdürülebilir, inovatif ve teknolojik çözümler geliştiriyoruz. Bahsettiğimiz 9 kritik eşik çerçevesinde, küresel iklim krizinin sonuçlarından biri olan ormansızlaşma ve biyoçeşitlilik kaybı ile mücadele etmek adına ecoDrone’ları geliştirdik. Öte yandan karbon salımını azaltarak, insanların sürdürülebilir yaşam tarzı edinmelerine yardımcı olmak için mobil uygulamamız ecordingApp’i yayına aldık.

Geliştirdiğiniz teknolojilerden ilki ecoDrone nasıl ortaya çıktı?

 Teknolojiye her zaman merak duydum ve bu konuda dronelar hep özel ilgi alanım içerisinde oldu. Diğer yandan Artvin’de doğdum ve muhteşem bir doğanın içerisinde büyüdüm. Merak duygum, iklim krizine karşı harekete geçme isteğim ve doğaya olan tutkum birleşince aklıma gelen ilk soru, ‘Ormanları korumak ve orman varlığını arttırmak üzere, aldığım eğitimin de katkısıyla ne yapabilirim?’ oldu. Bu sorunun yanıtı olarak da ecoDrone hayat buldu.

EcoDrone hangi özelliklere sahip?

ecoDrone, Türkiye’de geliştirdiğimiz insansız hava aracı. Bu aracı geliştirmekteki amacımız ise ulaşılması zor alanlara tohum atışları gerçekleştirerek orman varlığını ve biyolojik çeşitliliği arttırmak. Tohum atışlarını etrafı kil, humuslu toprak ve tohumun verimliliği için farklı minerallerin yer aldığı bir karışımla kaplanan tohum topu ile gerçekleştiriyoruz. Bu şekilde tohumları, doğada çimlenmelerine kadar geçen süre içerisinde aşırı soğuk-sıcak-rüzgar, orman canlılarının tohumu yemesi gibi dış etkenlerden korumuş oluyoruz. ecoDrone’un teknik özellikleri ise şu şekilde:

  • Zorlu doğa şartlarına uyumlu, yüksek ağırlık kaldırabilir ve otonom uçabilir.
  • Bir EcoDrone, 10 dakika içerisinde 1,5 futbol sahası büyüklüğünde alanı tarayıp, 6.000 tohum topu atışı gerçekleştirebilir ve kalkış noktasından 3 km uzaklıkta otonom görev yapabilir.
  • Sahip olduğu Re-Sense yapay zeka teknolojisi ile tohum topu atışları veriye dayalı gerçekleştirilebilir ve analiz edilebilir.

Peki ecordingApp hakkında bilgi verir misiniz?

ecordingApp için, 2022 yılında ‘Dünya üzerinde yaşayan her bir insan, bireysel karbon ayak izini yüzde 1 azaltırsa, bunun etkisi ne olur?’ sorusuyla yola çıktık ve yeni mobil uygulamamız bu soruya yanıt olarak doğdu. Bu mobil uygulama ile amacımız, kişilerin günlük hayatlarında uygulayabilecekleri, çevreye duyarlı faaliyetlerinin alışkanlık haline dönüşmesini sağlamak ve iklim kriziyle birlikte mücadele etmek. ecordingApp’te, ulaşım, geri dönüşüm, sevimli dostlarımız, sürdürülebilir yaşam ve tasarruf başlıkları altında 30’dan fazla görev bulunuyor.

Ecording partnerleri kimlerden oluşuyor?

Kurumsal sürdürülebilirliği önemseyen, ESG hedefleri çerçevesinde kurum kültürünü dönüştürmeyi tercih eden Sürdürülebilirlik ve İç İletişim Profesyonelleri bizimle çalışmayı tercih ediyorlar. Diğer yandan sosyal fayda ve çevresel sürdürülebilirlik çerçevesinde, marka kimliğini dönüştürmeyi hedefleyen topluluk yöneticileri, pazarlama ve iletişim profesyonelleri de ecordingApp’i marka topluluklarına sunuyorlar.

Bugüne kadar kaç partnerle ve kimlerle çalıştınız?
2019’dan bu yana farklı sektörlerden, 150’den fazla partnerimiz oldu. Günümüze kadar 21 milyondan fazla tohum topunu toprakla buluşturduk ve dünyanın orman varlığının artırılmasına katkı sunduk. Her birinin adını tek tek saymam çok zor. Ancak şunu söyleyebilirim ki hemen hemen her partnerimizin, sürdürülebilirlik alanında bir şeyler yapmaya çalışması ve iklim krizi mücadelemize ortak olması heyecan verici.

EcoDrone sistemi, partnerler tarafında nasıl çalışıyor?

 ecoDrone’larla havadan tohum topu atışı yaparak ormanlaştırma yapıyoruz. Merak edenler, Youtube kanalımızdan operasyon videolarımızı izleyebilirler. Bu çerçevede markaların ürün, hizmet veya işlemlerine entegre oluyoruz. Böylece, günlük hayatın içinde ihtiyaçlarınızı karşılamak için kullandığınız markalar arasından partnerimiz olanları tercih ettiğinizde; her ürün, hizmet veya işlem başına sizin adınıza tohum topu atışları gerçekleştiriyoruz. Diğer yandan, çalışanları adına ya da etkinlikleri özelinde ormanlaştırmaya destek olmayı tercih eden partnerlerimiz de var.

Peki kullanıcılar tarafında nasıl bir sistem söz konusu?

Genel olarak, her bir partnerimiz için bir QR kod ve kodu okutan müşterilerinin giriş yapabilecekleri, özelleştirilmiş bir panel sunuyoruz. Partnerimiz olan markaların ilgili ürün, hizmet veya işlemini tercih eden kullanıcılar, QR kodumuzu okuttuklarında tohum toplarının doğadaki serüvenini, ilettiğimiz maillerle takip edebiliyorlar. Operasyon öncesi, operasyon sonrası ve saha gözlemi sonrası, operasyonlardan görsel ve videoların da yer aldığı maillerle kullanıcılarımızı bilgilendiriyoruz.

EcordingApp, kullanıcı ve partnerler tarafında nasıl çalışıyor?

ecordingApp uygulama marketlerinde, ücretsiz olarak bireysel kullanıma açık. Diğer yandan, özel referans kodu ve uygulama içi özelleştirilmiş alanlar ile çalışanları ya da marka toplulukları için ecordingApp Kurum içi Kullanım ya da Marka Topluluğu aboneliğini temin eden partnerlerimiz var. Uygulama içinde daha önce bahsettiğim gibi 30’dan fazla görev var. Uygulama içi kamera ile görevleri gerçekleştirip ileten kullanıcılar, doğrulanan görevleriyle ecoPuan ve ecoCoin kazanabiliyorlar. ecoPuan’larıyla lider sıralamasında yer alırken, ecoCoin’lerini uygulama içi markette kullanabiliyorlar.

Ecording olarak hedefleriniz nelerdir?

Paris İklim Antlaşması’nda da altı çizilen 2030 yılına kadar, aştığımız kritik eşikler doğrultusunda geliştirdiğimiz alternatif teknolojilerle ve sürdürülebilir çözümlerle iklim kriziyle olan mücadeleye destek vermeye devam ediyor olacağız. Bu doğrultuda 2030 yılına kadar gerçekleştirmeyi planladığımız hedeflerimizi şu şekilde sıralayabilirim:

  • Dünyanın farklı coğrafyalarında 313 EcoDrone ile 1500+ operasyon düzenlemek.
  • EcoDrone’ları 18 milyon km uçurarak 15.000.000.000 tohum topu atışı gerçekleştirmek.
  • EcoDrone iş birliği modeli kapsamında 30.000+ partnerle 276.150.000 ton karbon hasat etmek.
  • Tohum topu üretiminde 43.000+ kadın çalışana istihdam sağlayarak, kırsal bölgelerde yaşayan kadınlar için sürdürülebilir gelir kaynağı yaratarak ekonomik eşitsizliklerin azaltılmasına katkıda bulunmak.
  • ReSense teknolojisi ile EcoDrone’lardan atışı yapılacak tohum toplarının çimlenme verimlilik oranını en az yüzde 30,3 arttırmak.
  • 25 milyon+ aktif EcordingApp kullanıcının doğaya duyarlı alışkanlıklar kazanmasına destek olarak 8,2 milyon ton karbon salınımını önlemek.
  • Toplam 7 teknolojik çözüm ürünüyle, beş farklı kıtada iklim krizi mücadelesini güçlendirmek.