23.11.23

Tarımsal Üretim Planlaması Nasıl Olacak?

Tarımda üretim planlaması için gerekli olan yasal düzenlemeler yapıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 23 Mart 2023 tarihinde kabul edilen ve 5 Nisan 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 422 Sayılı Kanun” ile 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 7. Maddesi değiştirildi.

Yasaya göre,  tarımsal üretimin planlanması, gıda güvencesi ve güvenliğinin temin edilmesi, verimliliğin artırılması, çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğin tesis edilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen ürün veya ürün gruplarının üretimine başlanmadan önce Bakanlıktan izin alınması zorunluluğu getirildi. Bakanlık, arz ve talep miktarı ile yeterlilik derecesini dikkate alarak hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceği ile tarım havzası veya işletme bazında asgari ve azami üretim miktarlarını belirleyecek.

Yasa değişikliğinden sonra Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan “Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik”  14 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Tarımsal üretimin planlanması için büyük önem arz eden Sözleşmeli Üretim Yönetmeliği ise 15 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Ayrıca, 22 yıldır yapılmayan tarım sayımı için Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ile Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) arasında protokol imzalandı.

 Üretimin planlanması için gerekli olan yasal düzenlemeler tamamlandıktan sonra şimdi gözler uygulamada. Planlama nasıl olacak? Hangi ürünlerle başlanacak? Pilot uygulama olacak mı? Ülke genelinde uygulama ne zaman başlayacak?  Merak edilen bu soruları Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya sordum.

Planlamaya neden ihtiyaç duyuldu?   

Bakanlığım gündemindeki en önemli çalışmanın üretimin planlanması olduğunu belirten Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı şu bilgileri verdi: “ Önümüzdeki en önemli çalışma elbette üretim planlaması. Öncelikle yapmamız gereken Tarım Kanunu’nda değişiklikti. Onunla ilgili çalışma yaptık. Çünkü yasal mevzuatın buna uygun hale getirilmesi lazımdı.

Yeni normal dediğimiz pandemi, savaş, iklim değişikliği, su kısıtı, artan nüfus, gıda milliyetçiliği bizim için önemliydi. Dolayısıyla biz yeni normallere göre tarımsal üretimimizi planlayalım dedik. Tabii bunlar Türkiye için kolay işler değil. Çünkü, çiftçi alışkanlıkları var. Davranışları var. Oluşmuş eko sitem var. Yani ben karar verdim, mevzuatı da çıkardım haydi bakalım tarımsal üretim planlaması yapıyoruz arkadaşlar yarından itibaren diye, böyle bir şey yok. Dolayısıyla ilk olarak tarım kanunu değişikliği gerekiyordu. O değişiklik 5 Nisan 2023’te yasalaştı. Ondan sonra da yönetmelik çalışmalarına başladık. Sadece yasada veya yönetmelikte yapılacak bu değişiklik yetmeyecektir. Başka alt başlıkları da var. Sözleşmeli üretim. Çiftçi kayıt sisteminin kayıtlılık sistemini değiştirmemiz gerekiyordu. Çünkü çiftçi kayıt sisteminde sadece birisi kira kontratını getiriyorsa ya da tapusunu getiriyorsa kaydedebiliyordu. Bu da bütün Türkiye’de yüzde 65’ler civarındaydı. Bizim bu oranı yukarı çıkarmamız gerekiyordu. Dolayısıyla biz bakanlığın kabul ettiği diğer kayıt sistemlerini de bu kanunla beraber geçirmiş olduk.

Neyi söylüyoruz burada? Örneğin adam Hazine arazisini ekiyordu. Üretim yapıyordu. Ormanlık sahada 100 yıldır orada yine bazı üretimleri var. Onları bu sistemin içine nasıl alırız? diye çalıştık. Ürün desenimizi, fırsatlarımızı, tarımsal üretimimizi, güçlü ve zayıf yönlerimizi bu süreç içerisinde incelemeye devam ettik.  Yasal düzenlemeler, üretim planlamasının nasıl yapılacağını Temmuz-Ağustos’tan itibaren 81 ilimizde toplantılarla anlatmaya başladık. Bütün sektör paydaşları ile bir araya geldik. Dahil etmediğimiz il ve sektör olmadı. Bunlardan aldığımız geri dönüşlerle yaptığımız çalışmaları bir daha gözden geçirdik. İkincil mevzuatı bu talepleri de dikkate alarak hazırladık. Yapmamız gereken düzeltmeleri de ekledik. Geçen 14 Eylül’de yönetmelik Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.”

81 ilde teknik komite görev yapacak

 Su kısıtı, ülkedeki tarımsal sanayi ile ilgili durum, toprakla ilgili durum, iklim değişikliği, çiftçi alışkanlıkları gibi birçok kritere göre il bazında çalışmaların yapılacağını hatırlatan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı: “Bir defa en başta karar vermiştik, 81 ilde de teknik komiteler kurulsun diye. Bu komiteler içerisinde çiftçi teşkilatları, sivil toplum kuruluşları olsun. Ziraat odası da var, ticaret ve sanayi odası da. O ildeki valiliğin de olması gerekiyor. Bakanlıktaki arkadaşların da olması gerekiyor. Şu anda bu komitelerin kurulması çalışmaları devam ediyor. Ayrıca o ürünleri belirlerken nelere dikkat edilmesi gerekir? Su kısıtı merkezde. Ülkedeki tarımsal sanayi ile ilgili durum, toprakla ilgili durum, iklim değişikliği, çiftçi alışkanlıkları gibi durumlar da gözetilerek diyecekler ki buradaki üretim deseni budur” dedi.

Bütün ürünleri planlamak mümkün değil

Türkiye’deki bütün ürünleri planlamanın mümkün olmadığının altını çizen Yumaklı sözlerini şöyle sürdürdü: “ Bu belli bir oranını diyelim ki yüzde 70-80’nini kapsayacak bir çalışma olur. Sonra onları genişletmeniz gerekecek. Bir anda her şeyi yapabilir misiniz? Böyle bir şey mümkün değil. Yaparsınız da üretim planlamasına belki 5 sene sonra geçersiniz. Dolayısıyla bunu yapalım dedik. Teknik komitelerden gelecek bilgiler Tarımsal Üretimin Planlanması Kurulu diye bir kurulumuz var bakanlık merkez teşkilatında. O kurulda hepsi konsolide edilecek. Teorik çalışma ile sahadaki pratik çalışma birbirleriyle karşılaştırılacak. Çünkü bu planlama kurulu da geçmişten gelen bütün istatistikleri bugüne kadar bakanlığın elindeki bilgileri o il bazında onlarda teorik olarak çalışmış olacak. Sahadan gelenler konsolide edilecek ve karşılaştırıldığında farklara bakılacak. Atıyorum A ilinde öyle bir tablo çıkmış ki ortaya pratikle teori arasında çok büyük fark var. Onların sebebi araştırılacak. Örneğin su kısıtı. Türkiye’nin 2100 yılına kadar su simülasyonları yapılmış durumda. Diyelim ki su problemi var. Ama orada öyle bir üretim deseni çıkmış ki isteseniz bile onu yapamazsınız. O zaman bu planlama kurulu geri dönecek diyecek ki teknik komiteye çalışın bunu biz burada bir farklılık görüyoruz. Kendisi de gidip orada o farklılığın sebebini onlarla birlikte konuşacak. En nihayetinde mutabık kalınanlarda üretim yapılmadan evvel bu planlamalar çiftçilere duyurulacak. Burada sadece ben temel olarak şunun altını çizmek istiyorum. Biz bir yazı yazdık herkes bunu anlasın anlayışında hiçbir zaman değiliz olmayacağız. Bizzat yerinde mümkün olduğu kadar çiftçilere ulaşacağız.”

Hububat ve yağlı tohumlar planlamanın amiral gemisi olacak

Üretim planlamasının 100 milyon nüfusa göre yapılması gerektiğini belirten Yumaklı: “Yeni normalde iklim değişikliği, su, nüfus hareketleri, toprak durumu bunların hepsi var. İşte zaman zaman bakıyoruz çalışmalara 100 milyonluk nüfusa ulaşacağız biz. Planlama 100 milyonluk nüfusa göre yapılmalı. Sürdürülebilir bir üretim olması gerekir. Bu sürdürülebilir üretimi verimli yapmanız gerekir. Bu sürdürülebilir ve verimli üretiminizin kaliteli ürünler olarak çıktısının olması gerekir. Bunları kayıt altına almanız gerekir. Çünkü ölçemediğiniz şeyi planlayamazsınız. Tarım kesimine yatırımların bunlardan elde edilecek olan yatırımların daha da ileriye götürülmesi için yatırımların aynı şekilde hız kesmeden devam ettirmeniz gerekiyor.” diye konuştu.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, hububat ve yağlı tohumların bu işin amiral gemisi olacağını vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı: “  Hububat grubu bu işin amiral gemisi olacak. Onun dışında yağlı tohumlar mutlaka olacak. Siz işi ne kadar mükemmele götürmek isterseniz o kadar zaman alacak. Olayın kapsamı genişleyecek. Dolayısıyla bunu başlatıp büyük oranda tarımsal üretimi kapsayacak şekilde başlatıp çiftçi alışkanlıklarını da değiştirecek bir süreç olacak. Biz bununla alakalı olarak başlattığımız andan itibaren de birden bire Türkiye’de trajik bir değişiklik olmayacak ki bununda bir süresi olacak ama bu 10 yıllar olmamalı. Hatta 5 yıllar olmamalı. Pilot uygulama ile bu yıl başlayalım mı diye düşündük, ama sonra şöyle düşündük; önümüzdeki ekim döneminde kadar hazırlık zamanımız var. Teknik komiteler oluşturuluyor. Şöyle baktığımızda 2024’ün Haziran sonunu kadar zamanımız var. Dolayısıyla biz bu işi daha da öteleyecek bir şey olsun istemiyoruz. Pilot değil büyük oranda bu işi kapsayacak bir hale getirdiğimizde tüm Türkiye’de uygulamaya geçecek. Halihazırda bunun çalışmaları devam ediyor. Kafamızda net olmayan bir şey yok. İnce detaylardayız aslında.  Bu da olmadı denilecek bir şey olsun istemiyoruz. Bu fırsatı da kaçırırsak yazık olur. Ülke olarak söylüyorum.”

Tarımsal Üretimin Planlaması Kurulu’nun yapısı

Üretim planlamasının ana planlayıcısı Tarım ve Orman Bakanlığı bürokratlarından oluşan Tarımsal Üretimin Planlaması Kurulu olacak. Bu kurulun yapısı tartışılıyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı kurul ile ilgili eleştirileri hatırlattığımda şu değerlendirmeyi yaptı: “Evet, şöyle şeyler duyuyoruz. “Tamamı yine bürokratlardan oluşuyor” deniliyor ya, değil yani. İhtiyacımız olduğunda üniversitelerden, sektörden, sivil toplum kuruluşlarından davet edeceğiz.  Daha önce size söyledim diye hatırlıyorum. Bunlar hepsi toplumsal mutabakatla olacak şeyler. Eğer her şeyi mevzuatla şununla bununla halledebiliyor olsaydık dünyanın hiçbir ülkesinde cinayet olmazdı, hırsızlık olmazdı. Yani bu toplumsal mutabakatı gerektirir bir şey. Söylediğimi çok iyi hatırlıyorum. Tarım siyaset üstü olmalı. Tarım gelecek için hava kadar su kadar özgürlük kadar önemli bir şey.  Ülke bazında düşünürsek milli güvenlik meselesidir. Yani bunun siyaset üstü olması ve toplumsal mutabakatı sağlamamız gerekir.”

Özetle, önümüzdeki dönemde tarımsal planlama ana gündem konularımızdan birisi olacak. Özellikle il bazında teknik komiteler kurulduktan ve çalışmaya başladıktan sonra 2024 yılının ikinci yarısından sonra tarımsal planlama ile ilgili ilk uygulamalar başlamış olacak.