Tarımsal Gıda Sektörü, İklim Riskleri Karşısında Son Derece Kırılgan
Allianz Trade tarafından hazırlanan Tarımsal Gıda Sektörü Risk Raporu’nda, sektör önündeki en önemli risklere yer verildi. “Türkiye’de Tarımsal Gıda Sektörünü Neler Bekliyor?” sorusundan yola çıkarak hazırlanan raporda, ilk sırada küresel iklim krizi kaynaklı faktörler yer aldı.
Rapora göre çevresel sürdürülebilirlik, su kıtlığı ve olumsuz hava koşulları Türkiye’de tarımın önündeki en büyük riskler olarak ortaya kondu. Ayrıca raporda, Türkiye’de tarımsal gıda sektörünün iklim şartları kaynaklı risklere karşı savunmasız olduğu da belirtildi.
Tarımsal üretim risk altında
Raporda; Türkiye’de tarımsal gıda sektörünün kuraklık, sel veya aşırı sıcaklıklar gibi hava şartları kaynaklı risklere karşı savunmasız olduğu belirtildi. Dengesiz hava koşullarının, mahsul verimini bozabileceği, kaliteyi düşürebileceği dolayısıyla da Türkiye’deki tarımsal üretimi olumsuz etkileyebileceği vurgulandı. Su kıtlığı, yetersiz sulama altyapısı ve verimsiz su yönetimi uygulamaları da Türkiye’de tarımsal üretkenliği engelleyebilecek faktörler arasında sıralanıyor.
Raporda ayrıca, çevre sorunlarına ve sürdürülebilir uygulamalara artan odaklanmanın tarımsal gıda sektörü üzerinde ek baskı oluşturduğuna dikkat çekildi. Organik ve çevre dostu ürünlere olan talebin yanı sıra sürdürülebilir tarım uygulamalarına bağlılığın da, Türk tarımsal gıda işletmelerini yeni yatırımlar yapma aşamasına getirdiğine dikkat çekildi.
Öte yandan raporda, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tarımsal gıda sektörünü tehdit eden zararlılar ile hastalık salgınlarına vurgu yapıldı. Böcekler, mantarlar, bakteriler veya virüslerin vereceği zarar nedeniyle ürün veriminin azalabileceğine, Türkiye’deki tarımsal gıda sektörünün genel sağlığını etkileyebileceğine değinilerek, etkili haşere ve hastalık yönetimi uygulamalarına yönelimin önemine dikkat çekildi.
İş gücü sıkıntısı kapımızda
Rapora göre; Türkiye’deki tarımsal gıda sektörünün etkinliğini ve üretkenliğini etkilemesi olası bir değer etken de demografik değişimler ve göç kalıpları. Dolayısıyla sektörün iş gücü sıkıntısı ile karşı karşıya kalması an meselesi. Öte yandan uluslararası ticaret politikaları ve tarifelerin de tarım-gıda sektörünün ihracat pazarlarına erişimini etkileyebilmesi de söz konusu. Ticari anlaşmazlıklar, korumacı önlemler veya ticari anlaşmalardaki değişikliklerin mevcut tedarik zincirlerini bozabileceği ve Türk tarımsal gıda üreticileri için ihracat fırsatlarını azaltabileceği de raporda yer verilen riskler arasında bulunuyor. Buğday, mısır gibi emtia fiyatlarındaki dalgalanmalara da dikkat çekilen raporda, bu hareketliliğin gıda işleyicilerin ve ihracatçıların gelirlerini ve marjlarını etkileyebileceği de belirtildi.
Kaynak: allianz-trade.com