04.04.24

Tarım Finansmanında Etik Yaklaşım

Etik; çeşitli mesleki disiplinler arasında tarafların uyması ve kaçınması gereken davranışlar olarak tanımlanır. Paranın icadından günümüzde borç vermek etik olarak tartışılan bir konudur. Etik ve finans arasındaki bağlantı filozofların, ekonomistlerin, finansörlerin, sosyologların ve teologların antik çağdan beri ilgisini çekmiştir ve hâlâ çekmeye devam etmektedir.

Dünya, para ve sermaye piyasalarının ve finansal sistemlerin hızlı geliştiği 20. yüzyılda birçok ekonomik ve finansal kriz yaşamıştır.  Söz konusu krizlerin arkasına bakıldığında en önemli nedenlerden birinin finansmanda etik yaklaşımların aşınması olduğu bilinmektedir. Ülkemizde çok fazla incelenmeyen ve yazılmayan Tarım finansmanı etiği kavramı bu makale ile etik ilkelere bağdaşmayan uygulamaların tarım finansmanı açısından değerlendirilmesi hem finans sektörü hem de sürdürülebilir tarımsal üretim açısından karşılıklı fayda sağlayacağını umut etmekteyiz.

Finans sektöründe genel anlamda kaynak tahsis etmede etik olmayan uygulamaların nedenlerine bakıldığında; Kaynakların adaletsiz tahsisi (Politik Ayrımcılık), Kâr maksimizasyonu, İstikrarsızlık ve güven kaybı, ve açgözlülük, yolsuzluk ve bilgi asimetrisi gibi ana nedenlerden kaynaklandığı belirtilmektedir.  Birçok finans kuruluşunun etik kurulları olduğunu biliyoruz. Lakin etik kurullar genel bankacılığı içeren etik değerlerine odaklandığını düşünüyoruz. Tarımsal üretim diğer ekonomik sektörlerden bağımsız farklı özellikleri barındıran olan iş kolu olması hasebi ile etik ilkeleri da farklılaşmasının kaçınılmaz olacağı düşüncesindeyiz. Bu nedenle tarım finansmanında etik ilkeler belirlenirken sektöre özgü yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun en önemli nedenleri; Tarımsal gelirlerin yılın belli bir bölümünde elde edilebilmesi, Finansal ihtiyacı üretilen ürün desenine göre farklılaşması, Tarımda kayıtlılık özelliklerinin gelişememesi, satış ve tahsilat vadeleri üründen ürüne ve yıldan yıla değişebilmesi, İklimsel ve canlı materyalden kaynaklı riskler barındırması ve Tarımda faaliyet gösteren üretici gruplarının eğitim seviyesi ve finansal okuryazarlığı düşük olması şeklinde sıralanabilir. Bütün bu özellikler Tarım Finansmanda etik ilkeler konulmasında daha fazla hassasiyet gerektirdiği düşüncesi hakim olmaktadır.

Tarımsal Finans Dünyasında etik ilkeleri aşındıran faktörlere bakıldığında üreticilerin kayıt dışılıktan kaynaklı gelir ve giderlerinin sağlıklı ölçülememesi, Finansman İhtiyaçlarını doğru zamanda yapılamaması, geri ödeme vadelerinin esnek olamaması, sözleşme metinlerinde tek taraflılık ve üreticiler açısından anlaşılamıyor oluşu ve finans sektörünün Tarım sektörünü yüksek riskli görmesinden kaynaklı artı faiz yükü olarak sıralayabiliriz.

Literatür çalışmaları Tarım finansmanında etik ilkeleri altı madde altında toplamaktadır. Bunlar: Adil finansmana erişim, Çevresel sürdürülebilirlik, Çiftçi refahı, sosyal adalet ve eşitlik, Toplumsal sorumluluk ve Uzun vadeli yaklaşım şeklindedir.

Adil finansmanda yaşanan etik sorunlara baktığımızda en sık karşılaşılan sorun bankadan bankaya değişen ölçme tekniğinden kaynaklı yüksek ya da düşük kredi tahsisi olduğu gerçeğidir.  Bu durum üreticinin geri ödeme performansını riske atmaktadır. Sağlıklı ölçülmeden veya algoritmalardan çıkan rakamlardan tahsis edilen kredi hem üretici hem de finans sektörü için geri ödeme performansında büyük risk taşımaktadır. Özellikle tarımsal piyasaların çok dalgalandığı yıllarda ve bizim gibi ülkelerde bu riskler daha da artmaktadır. Geçmiş yıllarda sektöre girmiş finans kurumlarının Tarım finansmanında tutunamamanın ana nedeni olarak görülmektedir.

Bunun dışında bazı bankaların gereğinden fazla tarla teminat edinimi talebi, faizsiz dönem uygulamaların şeffaflığı, Dosya/ kart masraflarının değişkenliği ve İşletme sermayesi ihtiyacında gereğinden uzun erimli geri ödeme uygulamaları etik ilkeler ile çelişebilmektedir.

Çiftçi Refahını dikkate almayan Etik sorunlara bakıldığında geri ödenemeyecek oranda yüksek borçlandırma ve satış odaklı yaklaşım olduğu söylenebilir.

Çevresel Sürdürülebilirlikte yaşanan etik sorunlar ise sürdürülebilirliği destekleyici finans uygulamaların geliştirilememesi ve daha çok reklama dayalı sürdürülebilirlik yaklaşımlar olduğu algısıdır. Uzun vadeli düşünme ile ilgili etik sorunlar ise yatırım kredilerinin oransal düşüklüğü, uzun vadeli olmayışı ve yatırım kredilerinin doğru ölçülememesi etik ilkeleri zorlayan sorunlar olarak görülmektedir. Sosyal Adalet ve eşitlik ile ilgili finans sektörünün etik duruşunu güçlendirebilecek uygulamalar yetersiz gözükmektedir.  Kooperatiflerin ve üretici örgütlerinin finansmana erişim kanallarının geliştirilmesi ve Küçük ölçekli üreticilere dönük geliştirilemeyen mikro finansman yapılarının geliştirilmesi etik ilkeleri güçlendirecektir. Finans sektörünün Toplumsal Sorumlulukları da geliştirmesi için zaman zaman etkisi düşük olsa da uygulamalar yapılmaktadır.  Özellikle üreticilerin teknik, bilişsel ve kişisel gelişimi destekleyici eğitimler, sempozyumlar, kongrelerin daha fazla düzenlemesi etik finans kaslarını güçlendirecektir.

Bütün bu saydıklarımız genel tespitler olup etik uygulama ve yaklaşımlar kurumdan kuruma değişebilmektedir.

Tarım Finansmanı sağlayan kuruluşlara Etik yapıların güçlendirilmesi için önerilerimiz şunlardır.

  • Konunun uzmanlarından oluşan «Tarım Finansmanı Etik Kurulu» oluşturması
  • Üreticilerin gelir, gider, geri ödeme vadelerini bağımsız (banka dışı tercih edilir) ölçme sistemleri tarafından sağlanması
  • Kredi tahsislerinin en az %20’sinin yatırım kredilerine tahsis edilmesi
  • Sürdürülebilirliği destekleyici Finansman paketlerinin geliştirilmesi
  • Çevresel sürdürülebilirlik sağlayan işletmelere faiz avantajlarının sunulması
  • Mikro finans yapılarının geliştirilmesi
  • Üretici örgütlerine özel finansman paketleri ve yaklaşımların geliştirilmesi
  • Dezavantajlı grupları (Kadın, genç, göçmen) finans mekanizmaların geliştirilmesi ve farkındalık artırıcı sosyal fayda sağlatan eğitimleri için daha fazla bütçeler oluşturulması

Her ne kadar etik ilkelerde yaşanan kısmı sorunlar olsa da çok hızlı geliştirilebilecek alanlar olarak durmaktadır. Nitekim tarım finansmanı alanında faaliyet gösteren birçok banka etik kasları güçlendirici adımlar atmaktadır. Unutulmamalıdır ki finans sektörünün en fazla denetlenen ve hukuka uygunluğu en doğru borçlanma şekli olduğu gerçeğidir. Bir meslek büyüğümüzün sözü ile makaleyi bitirmek isterim. “Tarımın kalıcı dönüşümü finans sektörünün yaklaşımı ile mümkün olabilir” Bunu da etik ilkeleri güçlü tutarak başarabiliriz.