Sürdürülebilirlik, Devrilme Noktası ve Çöküş Arasındaki Geçiş, Tahmin Edilenden Daha Hızlı Olabilir
1843’te kurulan ve dünyanın en eski tarımsal araştırma kuruluşlarından birisi olan Rothamsted Research’ten Prof. Simon Willcock ve arkadaşları, yaptıkları çalışmada Amazon yağmur ormanları ve diğer ekosistemlerin “çok yakında” devrilme noktalarını geçerek “çökebileceği” konusunda uyarıyor.
Dünya ekosistemleri için en büyük endişelerden birisi “çökme olasılığı”. Çevresindeki insan topluluklarını da etkileyen bu tip çöküşler ani olarak gerçekleşiyor. Nedeni de son yıllarda hızlanarak süregelen birtakım değişiklikler oluyor. Bu noktada ise karşımıza “devrilme noktası” kavramı çıkıyor.
Devrilme noktası, bir ekosistemin çevresel-iklimsel değişimle artık baş edemediği ve ekosistemin ani bir şekilde “kendi kendini sürdürülebilir bir durumdan yıkım durumuna geçtiği” nokta olarak biliniyor. Bu noktalar için “bardağı taşıran son damla” tanımlaması da uygun düşüyor.
1843’te kurulan ve dünyanın en eski tarımsal araştırma kuruluşlarından birisi olan Rothamsted Research’ten Prof. Simon Willcock ve arkadaşları, yaptıkları çalışmada Amazon yağmur ormanları ve diğer ekosistemlerin “çok yakında” devrilme noktalarını geçerek “çökebileceği” konusunda uyarıyor.
Southampton, Sheffield ve Bangor üniversitelerindeki bilim insanlarından oluşan ekip, 70.000 değişken ayarına sahip bir bilgisayar modellemesini kullanarak bazı göl ve orman ekosistemlerini incelemişler. Elde ettikleri bulgulardan çıkardıkları ders ise herhangi ekosistemin bir parçası sürdürülebilir bir şekilde yönetilse bile küresel ısınma ve aşırı hava olayları gibi yeni baskıların, ekolojik dengeyi bir çöküşe doğru yönlendirebileceği yönünde.
Devrilme noktalarının, birbirini tetikleyerek çöküşü nasıl büyütebileceği ve hızlandırabileceğini modelleyen bu araştırmaya göre, gezegenimiz için kritik bölgelerdeki ekolojik çöküşlerin, tahmin edilenden daha erken başlaması “muhtemel” olarak görünüyor.
Nature Sustainability dergisinde yayımlanan araştırmanın yazarları, bu bulgulara dayanarak, Amazon Yağmur Ormanları da dahil olmak üzere dünya çapındaki önemli ekosistemlerin beşte birinden fazlasının, bir insan yaşamı boyunca feci bir çöküş riskiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıyor.
Amazonları gören son nesil olabiliriz
Birleşmiş Milletler’in en üst düzey bilim danışma organı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) ise bu konuda daha temkinli davranarak, en son raporunda Amazonlardaki devrilme noktası için 2100 yılını işaret ediyordu.
Buna karşın aralarında Carlos Nobre gibi tanınan iklim bilimcilerin de bulunduğu bazı bilim insanları, bu noktaların çok daha erken bir tarihte aşılabileceği konusunda uyarıyordu. Yeni çalışma da bu endişe verici olasılığın altını çiziyor.
Willcock, “Amazonları gören son nesil olabiliriz,” diyor ve ekliyor: “Politika yapıcıların daha acil hareket etmesi gerekiyor.” Bir çözüm önerisi de sunan araştırmacılar, olumsuz etkiler önceden tespit edilip “pozitif baskı” uygulanırsa, kritik ekosistemlerde hızlı bir iyileşme görülebileceğini de ifade ediyor.
Şimdiye kadar yapılan çoğu çalışmanın, iklim değişikliği veya ormansızlaşma gibi tek bir yıkım etkenine odaklandığı gözlemleniyor. Ancak bunlara madencilikten kaynaklanan su stresi, bozulma ve nehir kirliliği gibi diğer etkenler de eklendiğinde devrilme noktalarına çok daha hızlı ulaşılabildiği görülüyor. Çünkü bir sistemdeki küçük bir değişiklik, “kar topu etkisi” yaratabiliyor.
Örneğin Çin’deki Erhai Gölü, çoğu gözlemcinin beklediğinden daha erken çökmüş durumda. Söz konusu öngörülemeyen durumu, gölle ilgili çöküş tahminlerinin tek bir faktöre dayandırılması olarak ifade eden Willcock, dikkate alınmayan diğer streslerin de bu bozulma sürecini hızlandırdığını dile getiriyor.
Erhai Gölü özelinde kötü su yönetimi ve diğer kirlilik türleri de denkleme eklendiğinde, göl sistemi ekolojik esnekliğini hızla kaybederken, bunun sonucunda devrilme noktasının aşılması da kaçınılmaz olmuş durumda.
Kaynak: nature.com