29.04.24

Sert Çekirdekli Meyvelerde Gübreleme

Doç. Dr. Emin Bülent Erenoğlu

Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak ve Bitki Besleme Bölümü

Toprakların verimliliklerinin inşa edilmesi ve/veya korunması, bunun doğal sonucu olarak da bitkilerde optimum büyüme, yüksek verimli ve kaliteli ürün elde edilmesi ve çevresel risklerin en düşük seviyelere çekilmesi doğru bitki besleme (gübreleme) faaliyetlerini gerektirir. Topraklardaki yarayışlı içeriklerinin yetmediği durumlarda, azot, fosfor ve potasyum başta olmak üzere bitkinin ihtiyacı olan diğer makro ve mikro besin elementlerinin toprağa ulaştırılması bitki yetiştiriciliğinin en önemli faaliyet alanlarının başında gelmektedir. Bu besin elementi uygulamalarında, diğer bitkilerde olduğu gibi kısaca 4D Hassas Besin Yönetimi olarak bilinen ve doğru kaynağın, doğru dozda, doğru zamanda, doğru yere uygulanması prensibine uyulması sert çekirdekli meyve yetiştiriciliği için oldukça önemlidir.

  1. Bitki Besleme ve Sert Çekirdekli Meyvelerde Besin Elementleri

Bitki Besleme

Meyve ağaçları normal büyüme ve optimum üretim için 16 mutlak gerekli besin elementine ihtiyaç duyar. Bu elementlerden 3 tanesini – karbon (C), oksijen (O) ve hidrojen (H), karbondioksit ve sudan alırlar (Şekil 1). Bu besin elementlerinden göreceli olarak fazla miktarda ihtiyaç duyulanlar makro besin elementleri olarak adlandırılır – azot (N), fosfor (P), potasyum (K), kalsiyum (Ca), magnezyum (Mg) ve kükürt (S). Daha düşük miktarlarda ihtiyaç duyulanlarına ise mikro besin elementleri denir – klor (CI), demir (Fe), manganez (Mn), çinko (Zn), bor (B), bakır (Cu) ve molibden (Mo). Bu besin elementlerinin her birisinin diğer elementler tarafından yerine getirilemeyen kendine özgü görevi vardır.

Optimum büyüme ve ekonomik verim elde etmek, olumsuz çevresel etkileri en aza indirmek için bitki besin elementleri bitki yetiştirme ortamlarında doğru yönetilmelidir. En önemli ayrıntıların başında besin elementlerinin dengeli kullanımı gelmektedir; herhangi bir besin elementinin yetersizliği bitkisel faaliyetleri olumsuz etkileyebilir; optimum besin elementi alımını, kullanımını geriletme ve bitki içerisindeki dağılımındaki düzeni bozma vb. Ancak, herhangi bir besin elementinin çok yüksek dozlarda bitkiye sunulması da bitkiye toksik (zehirli) olma, topraktaki diğer besin elementlerinin yarayışlılığını olumsuz etkileme gibi sorunlara neden olabilir.

Sert Çekirdekli Meyvelerde Besin Elementleri

Yetiştiriciliği yapılan meyveler arasında bitki besin elementi noksanlıklarına karşı hassasiyetleri en fazla olanlar arasında sert çekirdekli meyveler de sayılabilir. Bunun başlıca nedeni, yetiştiriciliklerinin çok farklı anaçlar üzerinde yapılması, hafif ve orta bünyeli topraklarda yetiştirilmeleri ve toprak pH’sına oldukça hassas olmaları olabilir. Diğer bir sebep de, bazı meyve türlerine oranla daha erken meyveye yatmalarıdır. Aşağıda sert çekirdekli meyve yetiştiriciliğinde sıklıkla noksanlığı görülen besin elementlerinden bazılarına ait özet açıklamalar yer almaktadır.

Azot – Tüm bitkilerde olduğu gibi sert çekirdekli meyvelerde de verimi en fazla etkileyen element azottur. Noksanlığı halinde yapraklar küçük ve açık yeşil renkte olur (Fotoğraf 1). Noksanlık belirtisi önce sürgünlerin dibindeki yaprakta başlar ve ileri safhada sürgün ucuna doğru ilerler. Sağlıksız kısa boylu sürgünler oluşur. Azot noksanlığında erken meyve rengi oluşmasına karşın, meyveler daha küçük olacağından verimde azalmaya neden olur. Fazla azot ise yaprakların daya koyu ve iri olmasına neden olur. Fazla azot altında dal ve sürgünler gevrek yapılı olur ve kış soğuklarına dayanıklılığı azalır.

Fosfor – Fosfor eksikliği daha çok tam verime yatmış ağaçlarda ortaya çıkar. Meyveler daha küçük, daha yumuşak, normale oranla daha ekşi olur. Meyve kabuğunda çatlamalar meydana gelirken, verimde de azalma görülür. İlk olarak sürgünlerin diplerindeki en yaşlı yapraklarda mavimsi yeşil renk şeklinde ortaya çıkar. Yaprak ayasında ana damarın yaprak sapına yakın kısımlarının morumsu renge dönmesi ve yaprak ayasında küçülme de bir başka belirtisidir (Fotoğraf 2). İleri dönemlerde sürgündeki alt yapraklarda dökülme görülebilir. Fosfor fazlalığı doğrudan görülmese de çinko noksanlığını artırabilir.

Potasyum – Meyvelerin kaliteleri üzerinde oldukça etkili bir besin elementidir. Azot ve fosfora benzer biçimde, noksanlık belirtileri yaprakların uç kısmından ve kenarlardan başlayarak damar aralarında koyu mavi-yeşil lekeler halinde sürgünlerin diplerindeki en yaşlı yapraklarda görülür. Demir noksanlığında olduğu gibi yaprak uçları bazı hallerde demir noksanlığında olduğu gibi sararır. Çok ileri aşamalarda sürgün uçlarından ve genç dal uçlarından başlayarak geriye doğru kuruma da görülebilir (Fotoğraf 3). Küçük, şeker oranı az ve ekşi olan meyvelerde yetersiz ve mat bir renk gelişimi gözlenir.

Magnezyum – Meyve tutumunda sorun görülmese de, ileri derece noksanlıklarda meyve dökümü artar. Sürgün dibindeki ilk yapraklarda damar aralarında ortaya çıkan sarımsı lekeler daha sonra kurur. Bu durum sezon ortasına kadar devam eder (Fotoğraf 4).

Kalsiyum – Yıkanmış, düşük pH’lı topraklar hariç genel olarak kalsiyum noksanlığı görülmez. Noksanlık durumunda meyvede renk oluşumu gecikir, meyve eti lifsi bir yapıya sahip olur. Kalsiyum yetersizliğinde sürgün ucundaki yapraklar aşağıya doğru kıvrılır; kalın bir bant şeklinde kuruyan yaprak kenarları önce kahverengi bir renk alır, daha sonra kurur. Yapraklarda görülen kurumalar ana sürgünün büyüme noktasında ve yan sürgünlerin yapraklarında da ortaya çıkabilir. Topraklarda yeterli kireç veya alınabilir kalsiyum olsa da, sulama ve yağışın yeterli ve düzenli olmadığı durumda da yetersizlik görülebilir.

Demir – Özellikle, şeftali ağaçlarında sıklıkla görülen mikro besin elementi noksanlığıdır. Sürgün ucunda bulunan yapraklardaki yeşil renkli damarlar arası renginin önce yeşilimsi sarıya dönmesi, daha sonra tamamen sararması şeklinde ortaya çıkar (Fotoğraf 5). Uçlardan başlayan sürgün ortalarındaki ve sürgün dibindeki yapraklara doğru ilerleyen sararma şeftali sürgününü tamamen kaplar. Sararmanın yanında yaprak dokusunda da incelme görülür. Sürgünlerde tomurcuk faaliyeti azalır. Meyve tutumundan sonra meyveler küçük iken (çağla badem iriliği) meyve rengi açık yeşil bir renk alır ve olgunlaşma döneminde bu meyvelerin renginde solgun renk (özellikle kırmızı renge yakın meyvelerde) meydana gelir. Genç dallar ve sürgünler kış soğuklarına daha hassas olurlar. Demir noksanlığının birçok nedeni vardır. Toprak ve yaprak analizi ve hatta sulama suyu analizi yapmak sureti ile demir noksanlığının sebebi bulunmalıdır. Bazı durumlarda, taban suyu yüksekliğine bağlı demir noksanlığı meydana gelmiş ise drenaj ile noksanlık düzeltilebilir. Gelişme döneminin başlangıcında toprak sıcaklığı düşükken hava sıcaklığı artarsa şeftali ağacı tacının dış kısmındaki sürgünlerde meydana gelen yapraklarda demir noksanlığı belirtileri ortaya çıkarken, iç kısmındaki dallardaki yapraklarda noksanlık görülmez.

Çinko – Sürgünlerde meyve gözlerinin oluşumu azalır, meyveler küçük kalır, meyve kabuğu normale oranla daha kalın olur. Noksanlığı ilk olarak demir gibi sürgün ucundaki genç yapraklardan başlayan çinko, yapraklarda küçülme, daralma ve uzamaya neden olur (Fotoğraf 6). Sürgünün boğum aralarının kısalmasından ötürü yapraklar bir birbirine yaklaşır böylece sürgün rozet şeklini alır. Orta damara birleşen küçük damar aralarında küçük lekeler halinde renk açılmaları görülür. Meyve tutumundan sonra ise açık renkli lekelerin rengi aynı kalırken, yaprağın geri kalan kısmı daha koyu bir yeşil renk alır.

Mangan – Önceleri genç ve daha sonra yaşlı yapraklarda damar aralarında çinko noksanlığındakine benzer ancak daha büyük lekeler halinde renk açılır. Sürgünlerde uçtan başlayarak kuruma ve erken yaprak dökümü olur. Bazı durumlarda meyve kabuğunda çatlamalar meydana gelirken, meyveler solgun renkli olur. Toprak pH’sının çok düşük olduğu alanlarda mangan toksitesi görülebilir. Bu gibi durumlarda, dallar daha kaba dokulu ve kızarık renkli olabilir.

Bor – Kalın deri görünümündeki sürgün ucundaki genç yapraklar küçülerek kıvrılmış, orta damar gevşek yapılı ve sararmıştır. Çinko noksanlığındaki gibi yapraklarda rozetleşme ve sürgün ucundan geriye doğru kuruma da olabilir. Bunların yanında meyvelerde zamk oluşur, meyve eti yumuşar. Çok ileri safhadaki noksanlıklarda dallardaki kurumanın şiddeti artar. Benzer etkileri toprakta veya sulama suyunda bor fazlalığı durumunda da görmek mümkündür.

  1. Toprak Verimliliği ve Sert Çekirdekli Meyvelerin Toprak İstekleri

Toprak Verimliliği

Tarım açısından verimli bir toprak, bitkilerin büyümesi için ihtiyaç duydukları zamanda yeterli miktarda besin sağlayabilen topraktır. Bu, doğal olarak daha yüksek verim ve daha kaliteli ürün anlamına gelir. Söz konusu bu verimlilik ise toprakların bazı fiziksel, kimyasal ve biyolojik toprak özellikleri ile doğrudan ilişkilidir. Herhangi bir toprağın mineral bileşimi, pH’sı, bünyesi, KDK’sı, organik maddesi gibi toprak verimliliğini tanımlayan ve ona katkıda bulunan yapısal bazı özellikleri vardır. Topraklar söz konusu bu özelliklerine bağlı olarak verimlilikleri açısından sınıflanır ve verimliliklerinin artırılması ve/veya korunması için müdahale edilirler.

Yetersiz gübre kullanımı, toprak verimliliğini olumsuz yönde etkilerken; gereğinden fazla kullanımı sadece maliyeti artırmakla kalmaz, aynı zamanda hem toprak hem de çevre sağlığı açısından da sorunlara neden olabilir. Öte yandan, doğru bitki besin yönetimi ile yeterli miktarda gübre kullanmadan, başlangıçta verimli olan topraklar yavaş yavaş besinleri tüketeceklerinden, ileride yetiştirilecek bitkiler potansiyel verimlerine ulaşmaz, böylece yetiştiricilerin geliri azalır.

Sert Çekirdekli Meyvelerin Toprak İstekleri

Sert çekirdekli meyvelerin yetiştirilecekleri toprakların ideal pH aralıkları aşağıda verilmiştir. Bahçe tesis edilmek istenen alanın toprağının pH’sının bu sınırların çok dışında olması durumunda, yapılacak toprak analizlerinin sonuçlarına göre kireç (pH’yı artırmak için) veya mikronize elementer S (pH’yı düşürmek için) kullanılarak pH düzenlemesi yapılmalıdır.

Şeftali, Nektarin, Kaysı             6,5 – 7,5

Erik, Kiraz, Vişne                     6,5 – 7,0

Çok fazla ağır (killi) veya hafif (kumlu) olmayan kumlu-tın, siltli-tın, silt, tın, killi-tın gibi orta tekstürlü toprakların bulunduğu alanlar bu meyvelerin yetiştiriciliği için en uygun yerlerdir.

Ayrıca, derin, drenajı iyi, taban suyu sorunu olmayan, tuzsuz, iyi havalanan, su tutma kapasitesi yüksek ve organik maddece zengin topraklar bu meyvelerin yetiştiriciliği için idealdir.

  1. Doğru Besin Elementi Yönetimi

Toprak testleri ve bitki dokusu analizleri toprakların verimlilik durumunu takip etmede önemli birer araçtır. Bu analizlerden elde edilecek sonuçlara göre, ekonomik olarak getirisi yüksek bir verim elde etmek, çevresel riskleri azaltmak ve sonraki yıllarda ise toprak verimliliğini korumak için uygun bir gübreleme programı oluşturulmalıdır.

Toprak özellikleri ve hayvansal gübreler veya hasat artıkları gibi organik materyalleri de dikkate alarak doğru besin kaynağı tespit edilmeli, hedef verime göre doğru dozlar belirlenmeli ve doğru zamanda, doğru yere uygulanmalıdır.

  1. Sert Çekirdekli Meyvelerde Gübreleme

Kültüre alınmış meyve ağacı türlerinin tamamında olduğu gibi, sert çekirdekli meyvelerin gübrelemesinde de bahçenin tesisi sırasında gerçekleştirilen tesis gübrelemesi, ağaçlar tam verime yatana kadar yapılan fidan gübrelemesi, ağaçlar tam verime yattıktan sonra uygulanan verim gübrelemesi gibi farklı gübreleme uygulamaları mevcuttur. Bu nedenle, bu üç bitki besleme faaliyetini ayrı ayrı değerlendirmek ve söz konusu bu dönemlerde yapılacak uygulamaları, ağaçların içinde bulundukları döneme göre seçmek oldukça önemlidir. Ayrıca, özellikle hem meyve tutumu ve kalitesini artırmak hem de oluşabilecek kalsiyum, demir noksanlığı gibi sorunları ortadan kaldırmak için yapraktan gübrelemeye ihtiyaç duyulabilir. Bu nedenle, hem genel amaçlı hem de kalsiyum ve demir noksanlıkları gibi spesifik sorunları ortadan kaldıracak yaprak uygulamaları ile ilgili bilgilere sahip olunması da oldukça önemlidir.

Bilindiği üzere, yetiştirilecek meyve türü, kullanılan anaç, anacın üzerine aşılanan çeşit gibi faktörler de besin elementleri alımı üzerinde etkilidir. Ancak bu gibi farklılıklar her bir anaç ve anacın üzerine aşılanan çeşit birlikteliği için üretim aşamasında detaylı olarak ortaya konulması daha doğru bir yaklaşım olur. Bununla birlikte, her bir canlı organizmada olduğu gibi meyve ağaçlarında da yaprakların, dalların ve meyvelerin her bir birim ağırlığınca ihtiyaç duyulan besin elementleri ve/veya birim meyve ağırlığının üretimi için gerekli besin elementi miktarları belirli sınırlar içerisinde bilinmektedir. Bu nedenle, her ne kadar farklı sert çekirdeklilerden birim alandan alınan verimler farklılaşsa da, her bir birim verim için gerekli besin miktarının benzer olacağı düşünülerek verim gübrelemesinde belirli bir verim hedefinde meyve üretimi için gerekli saf besin elementlerine göre hazırlanan program verilecektir.

Dünya üzerinde yaşanması olası su yetersizliği, var olan su kaynaklarımızın daha ekonomik kullanımını zorunlu kıldığından damla sulama sistemleri oldukça yaygınlaşmaktadır. Bu sebepten, bu bölümde verilecek örnek gübreleme programı damla sulama ile gübreleme sistemine uygun olarak verilecektir.

Tesis Gübrelemesi

Fidan dikimi yapılmadan önce, daha önce de belirtildiği gibi toprağın pH değerini en uygun aralığa getirmek oldukça önemlidir. Fidan dikim çukurları açıldıktan sonra çukurların dip kısmına toprağın özelliklerine göre dere kumu, iyi yanmış hayvan gübresi ve fidan başına (dikim sıklığına göre) 75-100 g triple süper fosfat (TSP) veya diamonyum fosfat (DAP), 75-100 g potasyum sülfat karıştırarak dikim yapılır. Yarı bodur çeşitlerde ise 50 g TSP, 50 g potasyum sülfat karıştırılarak uygulanır. Toprağın organik madde miktarı az ise verim yaşına kadar sıra aralarında yeşil gübre bitkisi yetiştirerek yeşil gübreleme yapılması faydalı olur. Dikim yılından sonra fidan yaşına göre gübreleme yapılır.

Fidan Gübrelemesi

Fidan gübrelemesinde bitki yaşına göre gübreleme yapıp, ağaçları tam verim dönemine sağlıklı biçimde hazırlamak oldukça önemlidir. Her ne kadar, verim çağına kadar çiçek ve meyve tutumu çok az olacak olsa da, bitkilerin tam verimden önce fosfor ve potasyum gibi besin elementleri ile yeter düzeyde içermeleri onların tam verim çağında yaşayabilecekleri verim ve kalite sorunlarının giderilmesine yardımcı olacaktır. Çizelge 1’de, 3 yaşına kadar sert çekirdekli meyvelerde yapılacak fidan gübrelemesinde kullanılabilecek gübrelere ve dozlarına ilişkin bir örnek yer almaktadır.

Çizelge 1.  Sert çekirdekli meyve fidanlarında damla sulama ile gübreleme sistemi aracılığıyla uygulanması gereken gübre dozları
    Gübre Dozu (kg/dekar)
    Taban Gübrelemesi a   Üst Gübrelemesi b
Fidan Yaşı   15.15.15c   20.20.0d Üre Amonyum Sülfat   MAP   Potasyum Nitrat
1 12 9 3,6 3,4 4,5 8,0
2 16 12 4,6 4,4 6,0 10,5
3 20 15 6,0 6,0 8,0 14,0
a    Taban gübreleri göz kabarması öncesi damlatıcıların altına gelecek şekilde uygulanıp, kökleri zedelemeyecek biçimde toprağa karıştırılmalıdır

b    Sulama sistemi ile planlanan gübreli su uygulama sayısına bölünerek uygulanmalıdır

c    Hafif bünyeli, potasyum içeriği düşük topraklar için (çinkosu düşük alanlarda çinkolu formu tercih edilmelidir)

d    Ağır bünyeli potasyum içeriği yüksek topraklar için (çinkosu düşük alanlarda çinkolu formu tercih edilmelidir)

Verim Gübrelemesi

Yukarıda da ifade edildiği gibi, bu kısımda damla sulama ile gübreleme sistemine uygun, 2-3 ton meyve (verim) için örnek bir program verilecektir. Beklenen her bir ton fazla verim için verilen miktarlar %15 artırılırak, her bir ton eksik verim için ise %15 azaltılarak uygulanabilir.  Programda, ağaçların taç izdüşümünün altına gelecek şekilde göz kabarmasından önce toprağa gömülen taban gübresi ve çiçeklenmeyaprak dökümü öncesi arasındaki dönemde damla sulama sistemi aracılığı ile uygulanan üst gübrelemeleri yer almaktadır.

Elbette ki yapılacak toprak testleri ve bitki analizlerine göre hazırlanacak gübreleme programının en doğrusu olacağı da unutulmamalıdır.

Taban gübresi olarak, hafif bünyeli potasyum içerikleri düşük topraklarda 15.15.15 (çinkosu düşük topraklarda çinkolu formu tercih edilmelidir) dekara 40 kg olacak şekilde ve toplam uygulanacak miktar dekardaki ağaç sayısına bölünerek damlatıcıların altına gelecek biçimde uygulanıp kökleri zedelemeyecek biçimde toprağa karıştırılmalıdır. Ağır bünyeli ve potasyum içeriği yüksek topraklarda ise 40 kg 15.15.15 gübresinin yerine dekara 30 kg olacak 20.20.0 gübresi (çinkosu düşük topraklarda çinkolu formu tercih edilmelidir) aynı şekilde uygulanmalıdır. Elbette ki burada verilen gübreler birer örnek olup, özellikle taban gübresi dediğimiz ve gözler kabarmadan önce verilen gübreler, benzer saf besin içeriklerini sağlayacak biçimde suda çözünebilir gübreler kullanılarak yine damlatıcılar aracılığıyla verilebilir.

Çiçeklenme sonrasında damla sulama sistemi ile uygulanacak gübrelerin formları, uygulama dozları ve zamanları ise Çizelge 2’de özetlenmiştir. Çizelge 3’de ise, taban ve üst gübresi olarak hafif ve ağır bünyeli topraklarda uygulanacak saf azot, fosfor ve potasyum dozları hesaplanarak ayrı ayrı verilmiştir.

Çizelge 2.  Örnek gübreleme programı için dekara 2-3 ton meyve verim hedefinde her bir bitki gelişim döneminde damla sulama ile gübreleme sistemi aracılığıyla uygulanması gereken gübre dozları
Bitki Gelişim Dönemi   Gübre Dozu (kg/dekar/dönem)
  Üre   AN MAP Potasyum Nitrat MKP
Çiçeklenme

-meyve tutumu

1,0 1,0 1,5 2,0
Meyve tutumu

-meyve irileşmesi

2,0 2,0 3,0 4,0
Meyve irileşmesi

-renk dönümü başlangıcı

3,0 3,0 2,0 6,0
Renk dönümü başlangıcı

-hasat

2,0 2,0 1,5 3,0
Hasat sonu

-yaprak dökümünden bir ay öncesi

5,0
Toplam   8,0   8,0 8,0 15,0 5,0
Çizelge 3. Örnek gübreleme programı için dekara 2-3 ton meyve verim hedefinde toprağın tekstür ve yarayışlı potasyum seviyesine göre uygulanan saf azot, fosfor ve potasyum dozları
Toprak Özellikleri   Besin Elementi Dozu

(kg/dekar/dönem)

  Azot

(N)

  Fosfor

(P2O5)

  Potasyum

(K2O)

Hafif bünye, düşük potasyum yarayışlılığı 14,2 13,5 14,6
Ağır bünye, yüksek potasyum yarayışlılığı 14,2 13,5 8,6

Yaprak Gübrelemesi

Ağaçların kış soğuklarına dayanıklılıklarını ve meyve tutumlarını artırmak amacıyla, hasat sonrası MKP gibi fosfor ve potasyum içeriği yüksek (%52 P2O5 + %34 K2O) bir gübre yapraktan besleme oldukça önemlidir. Söz konusu bu gübrenin yaprak uygulanması için, hasattan sonraki dönemde 100 litre suda 1 kg MKP, 100 g çinko sülfat (ZnSO4.7H2O) veya çinko-EDTA ve 100 g borik asit (H3BO3) eritilerek 10-15 gün ara ile uygulanabilir.

Özellikle kiraz meyvelerinde yağış sonrası oluşabilecek çatlamaları gidermek için içeriğinde kalsiyum bulunan bir yaprak gübrelemesi oldukça faydalı sonuçlar doğuracaktır. Bu amaçla, 100 litre suda 1 kg kalsiyum nitrat (%15.5 N + %26 CaO), 50-75 g borik asit (H3BO3), 100 g çinko sülfat (ZnSO4.7H2O) veya çinko-EDTA eriterek meyve tutumu tamamlandıktan sonra 8-10 gün ara ile yapraktan gübreleme yapılması gerekir.

Sürgün ucundaki yapraklarda sararmalar görülüyorsa yapraktan 100 litre suda 150 g %13 FeEDTA ile 2-3 kez yaprak uygulaması yapılır.

Kaynaklar

Çolakoğlu, H. ve Çiçekli, M. (2018). Gübreleme Rehberi (Genişletilmiş 2. Baskı). Toros Tarım.

Bruulsema, T.W., Fixen, P.E., Sulewski, G.D. (2017). 4R Plant Nutrition Manual – A Manual for Improving the Management of Plant Nutrition. Türkçe’ye Çeviren E.B. Erenoğlu. International Plant Nutrition Institute.

Nirgude, V., Misra, K.K., Singh, P.N., Singh, A.K. Singh, N. (2018). NPK fertigation of stone fruit crops: A Review. International Journal of Chemical Studies 2018; 6(2): 3134-3142.

Pensilvania State Extension (2018). Penn State Tree Fruit Production Guide.

Swift, C.E. (2014). Fertilizing Fruit Trees. https://extension.colostate.edu/topic-areas/yard-garden/fertilizing-fruit-trees-7-612/