Prof.Dr. NEŞET ARSLAN / Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü
Hasat edilen ürünlerin satılmasına, tüketilmesine, başka bir şekle işlenmesine veya tohumluk olarak ekilinceye kadar; miktarının ve kalitesinin mümkün olan en az kayıpla muhafaza edilmesi işlemine depolama denir. Bu tariften de anlaşılacağı gibi depolama hem tüketiciyi, hem bu maddelerin alım ve satımını yapan tüccarı, hem bu maddeleri işleyen sanayiciyi, hem de tüketiciyi ilgilendiren önemli bir işlem olup, az veya çok her kesimin bilgi sahibi olması gereken bir konudur.
Depolama ve muhafaza ile:
1.Hasat mevsimlerinde pazara çok miktarda malın arzı ile fiyatların düşmesini önleyerek ürünlerin belirli bir fiyatla satılabilmesi. Yılda belirli bir dönemde üretilen, ancak yıl boyu tüketilen ve depolama olanağı sınırlı olan ürünlerde gerekli önlemler alınmazsa yıl içindeki fiyat dalgalanmaları yanında, yıldan yıla da önemli fiyat hareketleri meydana geldiği en temel tarım ekonomisi bilgisidir.
- Hasat mevsiminde düşük fiyata rağmen satılamayan ürünlerin daha sonra satılabilmesine imkan vermesi.
- Tüketicilerin aradıkları ürünleri her zaman ve normal fiyatlarla bulabilmesi
- Çürüyerek veya bozularak değer kaybı önemli miktarlara ulaşan ürünlerin faydalanılabilir durumdatutulması
- Ürünün değerlendirme ve ihraç imkanlarının kolaylaştırılması
- Cips parmak patates vb. ürün işleyen fabrikaların yıl boyu hammadde ihtiyacının karşılanması
- Tohumluk patateslerin dikime kadar en uygun durumda tutulması
8.İyi muhafaza ve buna bağlı olarak düzenli pazarlamanın üreticiyi kaliteli yetiştiriciliğe teşvik etmesi gibi faydalar sağlanabilir.
Bilhassa ilk madde de belirtilen durum üreticiler açısından son derece önemlidir. Zira ürünün tamamı veya önemli bir kısmı hasat zamanında pazara arz edilirse fazla ürün arzından dolayı pazarda normal bir fiyat teşekkülü nadiren sağlanabilir. Bunun çeşit ve kalitenin iyiliği veya kötülüğü ile de bir ilişkisi yoktur. Burada belirleyici faktör miktardır.
Bir ürünün depolama şekli ve alınacak tedbirler o ürünün özellikleri ve faydalanma yönüne göre önemli farklılıklar gösterir. Bu yönü ile bitkisel ürünleri kuru ürünler (tahıllar, baklagiller, yağlı tohumlar vb.) ve yaş ürünler (patates, sebze ve meyveler vb.) gibi iki ana grupta toplamak mümkündür (Tablo l).
Tablo 1. Depolama yönünden tarım ürünleri
Kuru Ürünler ( Tahıl, Baklagil v.b.) | Yaş Ürünler (Patates, Meyve, Sebze v.b.) | ||
1 | Düşük Nem ( % 10-20 ) | 1 | Yüksek nem ( % 75- 90 ) |
2 | Küçük hacimli | 2 | Büyük hacimli |
3 | Solunum çok yavaş | 3 | Sıcaklığa bağlı olarak hızlı solunum ve çabuk bozulma |
4 | Sert yapı | 4 | Gevşek yumuşak yapı, kolay ve çabuk bozulma |
5 | Sıcaklık ve kızışma tehlikesi az | 5 | Sıcaklık ve kızışma tehlikesi fazla |
6 | Stabil canlılık süresi uzun | 6 | Canlılık süresi kısa |
7 | Depolama süresi uzun | 7 | Depolama süresi kısa |
8 | Depolanması kolay | 8 | Depolanması zor |
9 | Depolanma ucuz | 9 | Depolanması pahalı |
Patates yumruları bünyesinde % 75-80 oranında su ihtiva ettiklerinden tablo 1de de görüldüğü gibi depolama ve muhafaza yönünden riskli ürünler grubuna girmektedir. Patateste depolama en az yetiştiricilik kadar önemlidir. Depolamaya gereken önem verilmezse bin bir zahmetle alınan ürün kolayca elden çıkabilir veya kalitesini önemli ölçüde yitirebilir. Bundan dolayı patatesin muhafazası ve depolanması son derece önemli bir konudur. Türkiye’de patates üretiminde hasat sonrası kayıpların ciddi boyutlarda olduğu; özellikle depolama esnasında ürün miktarı ve niteliğinde karşılaşılan olumsuzluklar patatesin pazarlamasına ve kullanıcıların mağduriyetine neden olduğu bilinmektedir. Patatesin depolanması ürünün özelliğine, hasat zamanına ve kullanım amaçlarına göre farklılık gösterir.
Unutulmamalıdır ki depolanacak patatesler yıllık rekoltenin tamamı değil, bunun bir kısmıdır. Çiftçiler açısından pazarlanacak patateslerin çok küçük bir bölümü depolanabilir kabul edilmelidir. Ancak tohumluk patateslerin depolanması başta tohumluklarını kendi üretimlerinden temin eden üreticiler olmak üzere her çiftçiyi çok yakından ilgilendiren bir konudur.
Patates Depolama Yöntemleri
Genel olarak patates açıkta (toprak silolar) ve kapalı depolarda (bodrum, kiler, hangar, tabii mağaralar, özel depolar vb.) olmak üzere iki şekilde depolanırlar.
a-Açıkta depolama
Toprak silolarda veya toprağa gömerek depolama gelişmiş ülkelerde büyük ölçüde terk edilmiş bir depolama şekli olup, depolama maliyeti yönünden ucuz olduğu için özellikle kısa süreli depolamalarda tercih edilmekte; ülkemizde de yer yer kullanılmaktadır. Toprağa gömerek muhafaza daha ziyade az ürün için yapılmaktadır. Açıkta silo şeklinde muhafaza bilhassa nişasta ve alkol elde edilmesinde kullanılan patatesler için yaygın şekilde kullanılmaktadır. Bu şekil depolamada patatesler ortalama üç aylık bir kampanya süresinde (hasattan-aralık sonuna kadar) işlenmektedir. Bu yönü ile şeker pancarının işlenmesine benzerlik göstermektedir. Kısa sürede pazara az edilecek patatesler de açıkta depolanabilir.
Patatesin silolanacağı yerin seçimi de önemlidir. Bu yerlerde taban suyu yüksek olmamalı, sel uğradığında (dere vb.) bulunmamalı, bina olukları, kanal, kanalizasyon vb. yerlerden uzak bulunmalıdır. Zemin dolgu toprak olmamalı ve bünyesi çok hafif kumlu veya çok ağır killi olmamalıdır. Arazi düzgün, ancak su birikintisi olmayacak şekilde hafif meyilli olmalıdır. Toprak silolar kış aylarında da ürün soğuktan zarar görmeden muhafaza edilebilmesine ve ürünün silodan alınıp pazarlanabilmesine imkan vermelidir. Depo rutubeti ve sıcaklığı tam olarak kontrol edilemediği için, depo kayıpları fazla olmaktadır. Depo uzunluğu ve genişliği depolanacak ürüne ve imkanlara bağlıdır. Ancak, teknolojideki gelişmelere bağlı olarak açıkta depolamada da bazı gelişmeler sağlanmıştır. Mesela yığın normal depolardaki gibi kontrollü olarak havalandırılabilmekte, üzerine bir ağ gerildikten sonra üzerleri saman balyaları ile kapatılmaktadır. Bazen yığın üzerine naylon ört de örtülmektedir. Bunun için deponun içine delikli saçtan yapılmış kanal yerleştirilmekte, kanalın ağzına konan bir fanla da istenildiği veya gerektiği zamanlarda havalandırma yapılmaktadır.
b-Kapalı Depolarda Muhafaza
Patates bugün büyük ölçüde kapalı depolarda muhafaza edilmektedir. Kapalı depolar özellikleri yönünden önemli farklılıklar gösterir.
Mahzen veya Kilerler
Bugün büyük ölçüde terk edilmekle beraber, özellikle kışlık patates ihtiyacını toptan karşılayan veya yetiştiren kişilerin çoğunlukla başvurduğu bir depolama yöntemidir. Bunun dışında bazı pazarlamacılar tarafından da kullanılmaktadır. Mahzen ve kilerlerin temiz, havalanabilir, rutubetsiz ve serin olması gereklidir. Dışardan ışık almamalıdır. Depo sıcaklığı kontrol edilemez; ancak pencere vb. havalandırma imkanı varsa serin havalarda tercihan geceleri kısmi bir havalandırma yapılarak depo sıcaklığı düşürülebilir. Depolama kayıpları fazladır.
Kaya Depolar
Bugün ticari patateslerin ve tohumluk patateslerin büyük bir kısmının muhafaza edildiği Nevşehir Niğde yöresindeki tabii volkanik kayalardaki soğuk hava depolarından özel olarak bahsetmek gerekmektedir. Teknikle soğutulan depolarda gerek tesis gerekse işletme masraflarının oldukça yüksek olmasına karşılık, tabii olarak oluşan veya sonradan yapılan bu tip depolarda bu masraflar oldukça düşüktür. İzolasyon ve soğutma masrafları yoktur. Depo içi sıcaklığı büyük ölçüde değişmemekte kışın 4-6 °C olan sıcaklık, yazları da 10-12 °C ye kadar çıkabilmekte; depo içi rutubeti ise %90 dolaylarında olmaktadır. Bölgenin arazi yapısının uygun oluşu nedeniyle kayalar kolayca oyulmakta, patates, portakal, limon, elma ve soğan gibi ürünler depolanmaktadır. Denilebilir ki o yörede patates tarımının gelişmesinde en önemli etkenlerden birisi de bu doğal depolardır.
Ancak bu depoların büyüklüğü kapı, baca, pencere, su toplama yerleri ile ilgili bir standart yoktur. Sıcak havalarda sıcaklığı düşürmek, gerektiğinde havalandırma yapabilmek, depoya boşaltma ve yüklemede mekanizasyona gitmek gibi bazı düzenlemelerle bu depolar çok daha etkin biçimde kullanılabilir. Nitekim son yıllarda bu imkanlardan yararlanılarak bir çok depo daha kullanışlı hale getirilmiştir. Bazı depoların içlerine kamyon ve tırlar dahi girebilmektedir. Depo yetersizliği olan yerlerde benzer mağaralardan yararlanılabilir veya yeni kaya depolar yapılabilir. Zira patates yumruları çürümeden ve sürmeden uzunca bir süre bu depolarda saklanabilmektedirler. Bu depolarda, yumrular dökme olarak bulunmaktadırlar. Depo kayıpları oldukça az olmaktadır.
Modern Depolar
Depo şartları kontrol edilebildiği için, yumruda ağırlık ve kalite kaybı minimum düzeye inmektedir. Modern depolarda, depo şartları patates yumrularının kullanma amaçlarına göre de ayarlanabilmektedir. Depo, yapısal olarak sağlam olmalıdır. Depodaki patateslerin zemine ve duvarlara uyguladığı basınç ile dış kuvvetlerden (rüzgâr, kar, yağmur) ortaya çıkan basınçlara karşı dayanıklı olmalıdır. Patates depolarında depo ikliminin kontrolü ve ısı dengesinin sağlanabilmesi için binanın izolasyonu (yalıtımı) mutlaka çok iyi olmalı, hava sızdırmaz olmalı ve havalandırma sistemi bulunmalıdır. İzolasyon, ülkemiz gibi depolama süresince iklim faktörleri çok değişken olan yerlerde daha da önemlidir. Depoda yeterli hava dağılımıyla uygun havalandırma yapılmalıdır, her bir depolama alanı için havalandırma fan kapasitesi yeterli olmalıdır. Patates depolarında havalandırmanın amacı, depo içindeki patateslerin her yerinde düzgün yumru sıcaklığı, nem ve havanın elde edilmesidir. Depoda nemlendirme sistemi yeterli olmalıdır. Depolanan patatesin cinsine ve depolama sınıfına göre istenen nem düzeyi otomatik olarak ayarlanmalı ve kontrol edilmelidir.
Patatesin sıcaklığını arzu edilen seviyede tutabilmek İçin depoda soğutma ve ısıtma sistemi de olmalıdır. Depo içerisi sık sık kontrol edilerek depo sıcaklığı ve depo nemi ayarlanmalıdır. Modern patates depolarında düşük sıcaklık mekanik soğutma (dışarıdaki soğuk havanın içeri alınması) sistemi ile veya suni soğutma (havanın elektrik enerjisi ile soğutulması) sistemi ile sağlanmaktadır. Bu arada havalandırma, soğutma gibi iklimlendirme elemanları bilgisayar destekli bir otomasyon sistemine bağlanarak kontrol edilmelidir. Depoların ve depo yerlerinin her zaman boşaltma ve yüklemeye, giriş çıkışa elverişli olması şarttır.
Kapalı depolarda patates yığma, bölmeli veya büyük kasalar içinde depolanabilir. Bu depolarda yığın halinde depolama en ekonomik depolama şekli olup, fazla miktarda tek bir çeşide ait yumrular bu şekilde depolanabilir. Özellikle sanayi patatesleri yığın halinde depolanır. Bölmeli veya partiler halinde depolama farklı çeşitlerin veya farklı özelliklere sahip ve değişik zamanlarda pazara arz edilecek patatesler için uygun ve çok yaygın olan depolama şeklidir.
Kasalarda depolama son zamanlarda artan biçimde pratikte yer almaktadır. Biraz daha masraflı olmakla birlikte pek çok faydalı yönü de mevcuttur. Bu kasalar genellikle 1 ton civarında patatesi alabilen tipte olmakla birlikte, büyüklükleri 0.5-3 ton arasında patates alabilecek şekilde değişmektedir.
Kasalarda depolama farklı çeşitlerin, değişik kademelerdeki, tohumluklarının depolanması yanında, depolamadaki kolaylıkları açısından endüstriyel ve yemeklik patateslerde de kullanılmaktadır. Kasalar tarlalarda doldurulmakta ve doğrudan depoya yerleştirebilmektedir. Palet sistemi ile taşınmaları, depoya yerleştirilmeleri kolay olabilmektedir. En önemli avantajı ise yumruların yükleme ve boşaltmada doğan yaralanma ve ezilmelerden korunmasıdır.
Ülkemizde patatesler kaya depolar ve birkaç depo dışında, özellikleri iyi bir depolamaya elverişli olmayan hangar, samanlık, kiler, bodrum, basit depolar vb. yerlerde muhafaza edilmektedir. Sıcaklık ve nem kontrolü yoktur, çoğu defa havalandırma da yapılamamaktadır.
Depo Büyüklüğü Ne Kadar Olmalıdır.
Depoda istenilen koşulların sağlanabilmesi için depolama hacmine bağlı olarak depolama alanının yeterli olması gerekir. Bir deponun büyüklüğü depolanacak patatesin miktarına, yığın hacmine, yığın yüksekliğine ve patatesin depolama şekline bağlıdır. Bir metreküp patates 650-700 kg olup, bir ton patatesin depolanması için 1,5 m3 hacim gerekir. Yine yumruların belirli yükseklikte depolanabilmesi için yumrular üzerindeki toplam basınca dayanabilmesi gerekir. Bir metrelik yığında m2‘ye m2ye 650-700 kg basınç düşer.
Yığın yüksekliği havalandırma şekline göre değişir. Havalandırılmayan depolarda yığın yüksekliği 1,5 m’yi geçmemelidir. Yığın yüksekliği basit havalandırma tertibatı olan yerlerde 1,5-2 m, bir güçle ve dış havadan yararlanılarak soğutulan depolarda 3 metreyi geçmemelidir. Soğutmalı depolarda ise şartlara göre yığın yüksekliği 6 m’ye kadar çıkabilir. Ancak yığın yüksekliğinin 3-4 m’yi geçmemesine dikkat edilmelidir. Kasalı depolamada depolama yüksekliği deponun yüksekliğine bağlı olup, İstenildiği kadar yükseklik verebilir,
1m2 lik alanda muhafaza edilebilecek patates miktarı:
Patates miktarı ton/m3 =Yığın yüksekliği /1.5
Belirli bir miktar patatesi depolamak için gereken alan:
Gerekli alan m2 = Patates miktarı (ton) X 1.5 / yığın yüksekliği (m) Formülleriyle hesaplanır.
500 ton patates, 3 m yığın yüksekliğinde depolanmak istenildiğinde 250 m2‘lik alana ihtiyaç vardır (500 x 1,5/3= 250). Bu alan net alan olup, havalandırma, depo girişi, boşaltma tesisleri için ek alanda göz önüne alınmalıdır. Kasalı depolarda aynı miktar için duyulan alan daha fazladır. Ancak yığın yüksekliğinden istifade edilerek 1 m2‘lik alanda daha fazla patates depolanabilir.
PATATESTE DEPO KAYIPLARI
Patateste kayıplar ağırlık kayıpları ve kalite kayıpları olmak üzere iki grupta toplanabilirse de bunlar birbirine bağlı olup, sebepleri de çoğunlukla aynıdır. Ancak indirgen şeker oranında olduğu gibi ağırlık kaybı olmadan da kalite kayıpları ortaya çıkabilir ve çok defa kalite kayıplarını ölçmek zordur.
Patateste ağırlık ve kalite kayıpları fiziksel, fizyolojik, patolojik sebeplerden veya bunların kombinasyonlarından ileri gelir.
Mekanik zararlanmalar hasattan tüketiciye ulaşıncaya kadar her dönemde ortaya çıkabilir. Yaralı yumrularda, kabuğu soyulan yumrularda su kaybı çok yüksektir. Bu yumrular hastalıklara karşı da hassastır.
Fizyolojik sebepler patatesin canlı bir organizma oluşu ile ilgili olup, yüksek sıcaklıklarda hem solunumla hem de, buharlaşma ile su kaybı olur. Düşük sıcaklıklarda yumruda indirgen şeker oranı artar, patatesler tatlılaşır ve işleme değerlerini yitirirler. Donma sıcaklığına kısa süre maruz kalmış yumrularda iletim demetleri civarında renk değişmeleri ortaya çıkarken, uzun süre kalan patateslerde dokular ölür, don çözüldüğünde yumru ıslak ve yumuşak bir hal alır,
Solunum depolama süresince su ve kuru madde kaybına sebep olur. Nişasta şekere, şeker de karbondioksit, su ve enerjiye dönüşür. 3-5°C sıcaklıkta solunum minimum düzeydedir.
Diğer bir fizyolojik sebep te filizlenme olup, uyku dönemini tamamlayan patateslerde depo sıcaklığı yüksek ise filizlenme görülür. Filizlenme ile solunum hızlanır hem su, hem de kuru madde kaybı görülür. Bu kalite ve ağırlık kaybı demek olup, ayrıca işleme kayıplarını da yükseltir.
Depo hastalıkları önemli kayıplara sebep olabilir, kuru ve yaş çürüklük olmak üzere iki grupta incelenebilir. Kuru çürüklükler mildiyö (Phytophthora infestans), Kömür Çürüklüğü (Macrophomina phaseoli) Alternaria ve Kuru Çürüklük(Fusarium spp.) den ileri gelirken, yaş çürüklükler Erwinia spp., Botrytis, Phytium veya parazitik olmayan toprak bakterilerinden ileri gelir.
Patates güvesi (Phythorimaea operculella) de yumrularda galeriler açarak önemli zararlara sebep olur ve ürünü kullanılamaz hale getirir. Ülkemizde bazı bölgelerde önemli olabilmektedir. Patateste depo kayıpları iyi depolama şartlarında %3-5 civarında iken, şartlara göre bu oran artar ve aşırı yaş çürüklükte olduğu gibi ürün tamamen elden çıkabilir.
Depolarda sıcaklığa, depo hastalıklarına ve kısmen de depo nemine bağlı olarak depo kayıpları artar. En iyi şartlarda ilk bir iki ayda büyük çoğunluğu su kaybından ileri gelen kayıp % 2,5 3,0 tür; altı ay sonunda kayıp %5,5- 7 ye çıkar. Uygun olmayan şartlarda kayıp % 15- 20 ye hatta daha da yukarı kadar çıkabilir. Ülkemizde depo kayıplarının %15-20 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Şenol ve Esendal (1975) patateslerdeki kayıpların toprak kuyularda %15,5-34,8, 4-10°C’lik sıcaklığı olan kilerlerde %34,2-40,6 ve 18-20°C’lik oda sıcaklığında %40.3-51,7 arasında değiştiğini belirtmektedirler. Onaran ve Eraslan (2000) Nevşehir’deki oyma kaya depolarda yaptıkları üç yıllık deneme sonuçlarına göre kayıplar çeşitlere göre %5,3-20,3 arasında değişmiştir.
DEPO KAYIPLARININ AZALTILMASI
Patateste kayıplar birçok faktöre bağlıdır (Şekil 2). Bu faktörler bilindiğinde ve onlara karşı uygun tedbirler alındığında kayıplar asgari seviyede tutulabilir. Depolamada başarılı olabilmek için gerek yetiştiricilikte, gerek hasatta, gerekse depolama esnasında ve sonrasında bazı hususlara dikkat edilmelidir. Bu tedbirleri hasat öncesi, hasat sonrası ve depolama dönemindeki tedbirler olmak üzere üç başlık altında toplamak mümkündür.
– Hasattan Önce Bilinmesi ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
- Depolamada başarılı olabilmek için öncelikle yetiştirilen patateste kullanılan tohumluğun kalitesine dikkat edilmelidir.
- Tek yönlü aşırı azotlu gübreleme patateslerin depoya dayanıklılığını azaltır. Aşın azot yumuşak çürüklük tehlikesini de arttırır. Buna karşılık fosfor ve ikinci derecede potasyum dayanıklılığını arttırır. Dengeli bir gübreleme yapılmalıdır.
- Yetiştirme döneminde de gereken bitki koruma önlemleri alınmalıdır
- Patates çeşitlerinin depoya dayanıklılıkları birbirlerinden çok farklı olduğu gibi aynı çeşitte bile yetiştirildiği ekolojik koşullara bağlı olarak farklılıklar görülür. Genel olarak geççi çeşitler erkencilere nazaran daha iyi depolanabilirler.
- Hasat ve tohumluk patateslerde uygulanan pir (bitki) öldürme zamanı depolanacak patateslerin kalitesine önemli ölçüde etkiler. Vaktinden önce hasat veya erken bir bitki öldürme depolama süresince önemli kayıplara yol açar. Bitki öldürmeden sonra hemen hasat edilen patateslere nazaran belli bir müddet sonra hasat edilenler daha dayanıklıdır ve Avrupa ülkelerinde uygulama da bu yöndedir.
- Bitki koruma önlemleri yanı hastalık, zararlı ve yabancı otlarla savaş depolama üzerine etkilidir.
- Hasat zamanı toprak sıcaklığı ve toprak nemi de yumrunun dayanıklılığına etkilidir. Toprak yeterli nemde ve sıcaklıkta (15-20 °C arasında) ise yumrular hasat esnasında bilhassa makine ile hasatta daha az zarara uğrarlar. Sert kesekli ve taşlı tarlalarda aynı şekilde zararlıdır.
Yumruların hasat zamanında zarar görmeleri depolama süresince hastalıklara yakalanma oranını ve solunumla daha fazla ağırlık kaybını arttırır. Yapılan bir araştırmada sağlam yumrular ancak %5 oranında Fusarium’a yakalandıkları halde, bu oran hafif sıyrıklı yumrularda %10’a, hatif yaralı yumrularda %40’a, ağır yaralı yumrularda %60’a kadar çıkmıştır. Solunumla olan ağırlık kaybı yaralı yumrularda sağlam yumruların iki katı olmuştur.
– Hasattan Sonra ve Depolama Esnasında Bilinmesi ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
- Hasat edilen yumrular en kısa zamanda depo mahalline getirilmeli, güneş ışınları altında uzun müddet tutulmamalıdır. Hasattan 12 saat sonra depoya getirilen yumrular %1 ağırlık kaybı tespit edilmiştir. Ayrıca özellikle sıcak havalarda depoya patates güvesi taşınma riski artar.
- Depolanacak patatesler içindeki taş, toprak, ot artıkları ila kesik, hastalıklı, ezilmiş yumrular ayıklanmalı, bir enfeksiyon tehlikesi asgari düzeye indirilmelidir. Tarlada hastalık görülen patatesler asla depolanmamalı ve mümkün olan en kısa zamanda elden çıkarılmalıdır.
- Depo içi, hava kanalları, sınıflandırma makinaları temizlenmeli ve gerekirse dezenfekte edilmelidir. Bir yıl öncesinde depoda hastalık görülmüşse mutlaka depo ilaçlanmalıdır.
- Bina ve havalandırma sistemi kontrol edilmeli binanın herhangi bir yerinde açık yer bırakılmamalı, hava yalnızca hava kanallarından girmelidir.
- Depo altlarına ve bölmeler arasında yumuşak altlık vs. yerleştirilmeli, böylece yumruların sert zemine çarparak zedelenmesi önlenmelidir. Yumrular depoya azami 25-30 cm yükseklikten boşaltılmalıdır.
- Tohumluk yumrular diğer yumrulardan ayrılmalı yani boylandırılarak depolanmalı ve bu işlem esnasında yumruların zarar görmesinden sakınmalıdır. Bunlar ayrı depolarda muhafaza edilmelidir. Tohumluk patatesler. Bilhassa filizlenmeyi engelleyici maddelerin kullanıldığı veya kullanılacağı depolarda asla tohumluk patatesler muhafaza edilmemelidir.Tohumlukların depodan çıkarma öncesi çuvallanması daha uygundur
- Patatesler depoya yerleştirildikten sonra depo hastalıklarına karşı ilaçlama yapılmalıdır. Bu ilaçlamanın ilk 24 saat içerisinde yapılması çok daha iyi sonuç vermektedir.
- Tohumluk patatesler dışında, diğer patatesler hasat sırasında tarlada elle boylandırma dışında depolamadan önce mekanik yolla boylandırılmamalıdır. Bu patatesler depodan çıkarılacakları zaman boylandırılmalı, gerekirse fırçalama ve yıkama yapılmalı ve pazara arz edilmelidir. Önceden boylandırma kolaylık sağlamakla birlikte, bilhassa gıda sanayinde kullanılacak patateslerde kararma ve kalite düşüklüğü göstermektedir. Bunun için patatesin boylandırılmadan depolanması ve piyasaya arz edileceği veya işleneceği zaman sınıflandırılması daha uygundur.
SONUÇ
Patateste kayıpların çok önemli bir bölümünü yaklaşık %90’ını su kaybı teşkil eder. Normal şartlarda kuru madde kaybı % 1,5-2 civarındadır. Ancak ağırlık kaybı hem kalite hem de gelir kaybı demektir. Kalite kayıpları ürünün kullanma değerini düşürürken, ağırlık miktarında görülen her türlü azalma, satış miktarındaki azalma demektir. Dolayısıyla bu önemli bir ekonomik kayıptır.
Diğer taraftan en basit şekli ile de olsa depolama ilave bir masraf demektir. Ayrıca depo yapımı için yatırım gerekir. Böyle olunca hassas bir ürün olan patatesi depolayarak çiftçimiz daha fazla para kazanabilir mi? sorusuna doğru cevap vermek gerekir.
Depolama masrafları ve kayıplar dikkate alındığında çiftçilerimiz ürününü hemen mi satmalı yoksa depoladıktan sonra mı satmalı sorusuna cevap vermek oldukça güçtür. Pazar fiyatları yükselme eğilimi gösteriyorsa depolama tercih edilebilir. Aksi takdirde ne kadar erken satarsa o kadar iyidir. Zira iyi şartlarda bile depolansa patates bir ayda % 5 civarında kayıp vermektedir. Patatesin depolamasından amaç daha fazla gelir elde etmek ise, bu ancak depo kayıpları da dahil daha sonraki satışlarda elde edilecek gelirin depolama masraflarından fazla olması halinde mümkündür. Depolama bazı yıllar çiftçi açısından olumlu ise de, çok defa zararlı da olabilmektedir. Nitekim son iki yılda patates fiyatları, ambar dışına taşıma masraflarını bile karşılamayacak düzeye inmiştir. Buna karşılık 2013-14 sezonunda depolanan patatesler hasat mevsimine göre çok yüksek fiyatla satılmıştı.
Geçmiş yıllarda ürünün hasat edildiği dönemdeki fiyatı ile bunu takip eden aylardaki fiyatların değişimi iyi takıp edilmeli ve analiz edilmelidir. Patates fiyatlarındaki değişim dikim, alanı üretim miktarı (fazlalığı veya azlığı) kalite, çeşit, ihracat, ithalat, hava şartları, talep değişiklikleri v b. gibi pazarı doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen pek çok faktöre bağlıdır. Her bir çiftçinin pazarlama konusundaki bilgilerinin yetersiz oluşu, hasat sonrası pazarlama süresindeki gelişmelerin önceden bilinemeyişi ürünün en uygun zamanda pazarlanmasını güçleştirmektedir. Normal mevsim (kışlık) patateslerin pazara arz dönemi ekim-nisan (en geç mayıs başı) arasında kalan dönemdir. Patatesin uzun süre pazara arz edilebilmesi çok iyi depolama şartları altında mümkündür. Çiftçilerimiz patatesin fizyolojik özeliklerini de göz önüne alarak ürünlerini hasattan iki azami üç ay sonrasına kadar basit depolama ile muhafaza edip pazarlayabilirler. En uygun yol üretici birliklerinin kurulması ve patatesin modern depolarda muhafaza edilmesi ve doğru bir pazarlama analizi ile ürünün piyasaya sürülmesidir. Üreticilerimiz bir birlik altında toplandıkları zaman sıkıntılarını daha kolay aşabilirler.
Büyük market ve tüccarların sıcak ortamlarda raf ömrünün iki azami üç hafta olduğunu dikkate almaları, buna göre parti büyüklüğünü belirlemeleri kendi menfaatlerinedir
KAYNAKLAR
Arslan, N. 1974. Kayseri ve Nevşehir İllerinde Patates Ziraatı, Çiftlik Dergisi, yıl 15. sayı 171.172, 173. Ankara.
Arslan, N.1978. Bolu ve Sakarya İllerinde Patates Ziraatı. Ziraat Mühendisliği sayı 142 22-38
Arslan, N. 1982. Tohumluk Patateslerin Depolanması ve Tohumluğun Verim ve Kaybına Olan Etkileri. Hasat Öncesi, Hasat ve Hasat Sonrası Ürün Kayınları Seminer Bildirileri (13-17 Aralık 1982 Ankara| Kitabı, 108-418
Arslan, N. 1997. Sanayi Ürünü Olarak Patates ve Patates Sanayiinin Önemi Tarım ve Köy, 117: 17-23.
Arslan, N. 1998. Nişasta Bitkileri Ders Notları (yayınlanmamış)
Arslan N. 2002. Patatesin Depolanması ve Depo Kayıplarının Azaltılması. Ziraat Müh. Der. 336:6-11
Baydar H. Altındal D. Karadoğan T. 2009. Patateste Sürgün Gelişimi Üzerine Uçucu Yağların Etkisi. SDÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi; 13-2: 137-141.
İlisulu K.1976. Patateslerin Depolanması ve Muhafaza Yapılarının Planlanması. Tarım Bakanlığı Ziraat İşleri GNn. Md. Yayınları D-162
Langerfeld, E.,Leppack E. 1992. Lagerklima und sein Eınfluss aut Kartoffelheiten und Schaedigungen Kartoffelbau 43(8): 340-342.
Onaran, H., Erarslan, M. 2000. Nevşehir yöresindeki Doğal Depolarda Patates Çeşitlerinin Depolanma Yeteneklerinin Belirlenmesi. Niğde Patates A. E
Onaran, H. Ünlenen L.Doğan A. Patates Kitabı 89 s.(Tarihsiz)
Pötke. E. Schuhman, E. 1997. Speisefrischkartotfeln . Agrımedia, Buchedıtıon. Bergen
Putz. B. 1991. Kartoffeln. Behr’sVerlag Hamburg.
Schuhmann, P. 1999. Stand und Probleme der Lagerung Beluftııng. Kartoltelbau 50(9): 380-383.
Schuhmann P.Gottschalk K.2012.Lagerung und Klimatisierung von Kartoffeln. Agrimedia, Buchedition. Bergen
Schild. v. J.H.W. 1990. Kartoffellagerung. Behr’sVe’lag. Hamburg
Şenol, S., Esendal. E. 1975. Değişik Şartlarda Patates Tohumluğunda Tohumluk Özellikleri Bakımından Vaki Olan Değişiklikler. TÜBİTAK Yayınlan. No 258. Ankara
Ulaş H. 1996. http://www.ulastarim.com/tr/45/patates-raporu.html Patates Raporu. Patates Sorunları ve Çözüm Önerileri (Kasım 1996 tarihli HASAD Dergisi´nden)