Patates Dikim Alanlarında Sorun Olan Yabancı Otlar ve Çözüm Önerileri
Prof. Dr. İzzet KADIOĞLU 1 Dr. Öğr. Üyesi Bahadır ŞİN 2
1 Emekli Öğretim Üyesi, Anamur, Mersin, Türkiye
2 SUBÜ Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, Arifiye, Sakarya, Türkiye
GİRİŞ
Dünyada insanların beslenmesinde hububat ve çeltikten sonra gelen en önemli besin unsuru patatestir. Anavatanı Güney Amerika kıtası olan ve daha sonra buradan tüm dünyaya ve ülkemize yayılan önemli bir tarımsal üründür. Ülkemizdeki geçmişi yaklaşık 100 yıllık olmasına karşılık yurdumuzun hemen hemen her yerinde yetiştirilebilmekle birlikte Orta Anadolu ve Ege Bölgeleri önemli bir patates yetiştiriciliğinin yapıldığı alandır. Ülkemizde 2020 yılı verilerine güre 1,4 milyon dekar alanda 5,2 milyon ton patates üretimi gerçekleştirilmiştir (TUİK, 2021). 1931 de yapılan İhtisas Raporları Birinci Ziraat Kongresinde 93 554 da alandan 45 350 ton üretim yapıldığı ifade edilmektedir. Bu bilgi tarımdaki yerimizin Cumhuriyetten sonra ne kadar iyileştiğini göstermektedir. Bugün verim ise dekara 450 kg’dan 3358 kg’a yükselmiştir (Anonim, 1931). Yumrulu bir bitki olan patates bitkisi farklı alanlarda (taze tüketim, cips, ethanol yapımı gibi) kullanılabilmektedir.
Nişasta bakımından çok zengin olan patates bitkisi üretiminde hastalık, zararlı ve yabancı otlar nedeni ile önemli düzeyde ürün kayıpları olduğu (yaklaşık %32) bildirilmektedir. Yabancı otlardan kaynaklı olarak önemli kayıpların olduğu, bu kayıplarında bitkinin farklı fenolojik dönemlerinde değişik oranlarda ürün kayıplarına neden olabilmektedir. Sönmez (1976) yapmış olduğu bir çalışmada patates içinde çıkan yabancı otların çıkışın 15. günden itibaren 45. güne kadar önemli oranlarda rekabete maruz kalmakta olduğunu ve bilhassa bu dönemde patateste yabancı otlarla savaşımın yapılması gerektiğini bildirmektedir. Kritik devreler arasında yapılan yabancı ot savaşımı sonucu üründe kontrole oranla %93-216’lık bir artış belirlenmiştir.
İstenmeyen yerde kendiliğinden yetişen, yararından çok zararı olan bitkilere yabancı ot denilmektedir. Genel olarak yabancı otlar bulunduğu kültür bitkisiyle besin, ışık ve su gibi maddeler için rekabete girmektedir. Patates tarımında da bu durum geçerlidir. Yabancı otlar patates tarımını son derece önemli şekilde olumsuz etkilemekte olup farklı mücadele yöntemleri bulunmaktadır. Patates içerisinde bulunan yabancı otlar sadece rekabet sonucu verim kayıplarına neden olmaz, ayrıca hastalık ve zararlılara da konukçuluk yapabilmektedir.
SORUN OLAN YABANCI OTLAR
Bölgeden bölgeye değişiklik göstermekle birlikte farklı familyalara ait tek ve çok yıllık farklı yabancı otlar bulunmaktadır. Ülkemizde patates arazilerinde sorun olan bazı önemli yabancı otlar Çizelge 1’de verilmiştir.
Çizelge 1. Patateste sorun olan bazı önemli yabancı otlar (Anonim, 2008)
Tek Yıllık Geniş Yapraklı Yabancı Otlar | ||
Bilimsel İsmi | Türkçe İsmi | Familyası |
Amararnthus retroflexus L. | Kırmızı Köklü Tilki Kuyruğu | Amaranthaceae |
A. viridis L. | Yeşil Horozibiği | Amaranthaceae |
Anagallis arvensis L. | Farekulağı | Primulaceae |
Anthemis arvensiz L. | Tarla köpek papatyası | Asteraceae |
Atriplex patula L. | Adi karapazı | Chenopodiaceae |
Centaurea cyanus L. | Gökbaş | Asteraceae |
Chenopodium album L. | Sirken | Chenopodiaceae |
Datura stramonium L. | Şeytan elması | Solanaceae |
Galium tricornutum Dandy | Boynuzlu yoğurtotu | Rubiaceae |
Heliotropium europaeum L. | Bozot | Boraginaceae |
Lactuca serriola L. | Dikenli yabani marul | Asteraceae |
Matricaria chamomilla L. | Hakiki papatya | Asteraceae |
Portulaca oleraceae L. | Semizotu | Portulacaceae |
Ranunculus arvensis L. | Tarla Düğünçiçeği | Ranunculaceae |
Raphanus raphanistrum L. | Yabani turp | Brassicaceae |
Senecio vulgaris L. | Kanarya otu | Asteraceae |
Sinapis arvensis L. | Yabani Hardal | Solanaceae |
Solanum nigrum L. | İt üzümü | Solanaceae |
Xanthium strumarium L. | Domuz Pıtrağı | Asteraceae |
Tek Yıllık Buğdaygil Yabancı Otları | ||
Alopecurus myosuroides Huds. | Tilkikuyruğu | Poaceae |
Avena sterilis L. | Kısır Yabani Yulaf | Poaceae |
Bromus tectorum L. | Püküllü çayır otu | Poaceae |
Digitaria sanguinalis (L.) Scop. | Çatal Otu | Poaceae |
Echinochloa crus-galli (L.) P.B. | Darıcan | Poaceae |
Setaria viridis (L.) P.Beauv. | Yeşil kirpidarı | Poaceae |
Çok Yıllık Geniş Yapraklı Yabancı Otlar | ||
Cirsium arvense (L.) Scop. | Köygöçüren | Asteraceae |
Convolvulus arvensis L. | Tarla Sarmaşığı | Convolvulaceae |
Geranium tuberosum L. | Yumrulu jeranyum | Geraniaeae |
Mentha arvensis L. | Yabani nane | Labiatae |
Polygonum convolvulus L. | Sarmaşık Çobandeğneği | Polygonaceae |
Çok Yıllık Buğdaygil ve Dar Yapraklı Yabancı Otlar | ||
Cynodon dactylon (L.) Pers | Köpekdişi ayrığı | Poaceae |
Cyperus rotundus L. | Topalak | Cyperaceae |
Phragmites austrialis (Cav.) Steudel | Kamış | Poaceae |
Sorghum halepense (L.) Pers. | Kanyaş | Poaceae |
Parazitik Bitkiler | ||
Orobanche ramosa L. | Mavi çiçekli canavar otu | Orobancheae |
Cuscuta spp. | Küsküt | Cuscutaceae |
Çizelgede yer alan bazı yabancı otların tanımı, fotoğrafları, zarar şekli ve mücadelelerine yönelik bilgiler aşağıda verilmiştir (Uygur ve ark., 1986; Özer ve ark., 1998; Özer ve ark., 2004; Anonim, 2011, Anonim, 2022).
Kırmızı Köklü Tilki Kuyruğu [Amaranthus retroflexus L. (Amaranthaceae)]
Bitki tek yıllık ve otsu olup, 100 cm’ye kadar boylanabilir. Bitkinin gövdesi açık yeşil ya da kırmızımsı renkte, dik, dallanmış veya dallanmamış olabilir. Sap ve dallar az veya çok tüylüdür. Yapraklar almaşık dizilmiş, yumurta şeklinde, sivri, uzun saplı, belirgin, damarlıdır. Yaprağın alt yüzeyindeki damarlar tüylü, gri-yeşil renktedir. Çiçeklerin çanak yaprakları belli olmayıp, kümeler halinde sık bir salkım oluşturur. Topluca bakıldığında tilkikuyruğuna benzerliği ile bu Türkçe isimlendirme yapılmıştır.
İlkbahar ve yaz başlarında çimlenir. Ülkemizde diğer türleri ile birlikte patates yetiştirme alanlarında yaygındır. Mayıstan-Eylüle kadar çiçek açar. Meyve elips şeklinde, tohum 1-1.2 mm büyüklüğünde, 0.7-0.8 mm kalınlıkta, mercimek formunda orta kısmı basık, rengi koyu kahverenginden siyaha kadar değişir. Düz ve çok parlaktır. Bir bitki 1.000-5.000 tohum oluşturabilir ve 10-40 yıl toprakta çimlenmeden kalabilir. Üremesi tohumladır. Dünyada Amaranthus cinsine ait 60’dan fazla tür vardır .
Resim 1 Horoz ibiği türleri a) Kırmızı kökli tilki kuyruğu b) Horoz ibiği
Mücadelesi için “Yabancı otlarla mücadele” bölümüne bakınız.
Sirken [Chenopodium album L. (Chenopodiaceae)]
Tek yıllık 20-150 cm boyunda, sağlam yapılı dik gelişen, köşeli bir gövdeye sahip ve tohumla çoğalan bir bitkidir. Yapraklar almaşıklı dizilmiş eşkenar dörtgenimsi veya oval-mızrak ucu şeklinde kenarları düz veya dişli beyaza çalan yeşil renktedir. Alt yapraklar üç lobludur. Üst yüzleri unsu madde ile örtülüdür. Çiçekleri çok eşeylidir, yani aynı bitki üzerinde erkek, dişi ve erkek-dişi çiçekler vardır. Çiçeklerde taç ve çanak yapraklar birleşmiş 3-5 loblu bir çiçek örtüsü oluşturmuştur. Çiçekler yaprak koltuklarında veya uçta olup; başak sık salkım veya takım durumundadır. Sapların ucundaki salkımlar daha gevşek yapıdadır.
Çimlenme Nisan-Mayıs aylarında olur. Çiçeklenme Temmuz-Ekim ayları arasındadır. Tohum bağlama çiçeklenmeden 1-2 ay sonradır. Bir bitki 3000–20000 kadar tohum verebilir. Tohumlar siyah disk şeklinde, üzeri düz veya ışınsal olukludur. Tohumları 0.5-3 cm derinlikte veya iyi havalanan topraklarda 8 cm derinlikten çıkış yapabilir ya da uzun yıllar dormant olarak kalabilir. Ancak daha sonraki aylarda da çimlenip çıkış yapabilir.
Resim 2. Sirken (Chenopodium album L.)
Mücadelesi için “Yabancı otlarla mücadele” bölümüne bakınız.
İt üzümü [Solanum nigrum L. (Solanaceae)]
Tek yıllık bir bitki olup 50 cm boylanabilir. Gövde dallanmış ve dik yada yatık olarak gelişebilir. Gövde üzerinde kısa tüyler bulunur. Çim yaprakları geniş, oval ve uç kısmı sivri şekilde kenarları düz saplı ve tüylüdür. Ana yapraklar yumurtadan eşkenar dörtgen formuna kadar değişen şekillerde olabilir. Kenarları dişli veya düz olup, saplı ve üzeri tüylüdür. Yapraklar koyu yeşil ve almaşıktır. 2.5-7 cm uzunlukta, 2-4 cm genişliktedir. Çiçekler beyaz, yıldız formundadır. 5 taç yaprağı ve dışarı doğru çıkıntı yapmış sarı renkli erkek organlar bulunur. Haziran ayından sonbahara kadar çiçek açar. Meyveler küremsi ve etli daneler şeklinde ve çok tohumludur. Olgunlaşmış meyve siyah-lacivert yada yeşil sarı renkte ve bezelye büyüklüğündedir. Tohumlar 1.6-2 mm uzunlukta, 1.4-1.6 mm genişlikte, 0.4-0.6 mm kalınlıkta düz yumurta veya basık yumurta formundadır. Tohumun uç kısmı hafif çöküntülüdür. Üst yüzeyi grimtrak-sarı renkte, hafif pütürlü ve donuk renklidir. Bir bitki 500 kadar tohum verir. Üremesi tohumladır.
Ağır olmayan, humusça zengin, hafif alkali veya asidik, azot yönünden zengin tınlı toprakları sever. Azot göstergecisi, kozmopolit bir bitkidir. Optimum pH isteği 6-8’dir. Çapa bitkilerinin bulunduğu alanlarda, bağlarda, bahçelerde, döküntü alanlarında, yol kenarlarında sık rastlanır .
Resim 3. İt üzümü (Solanum nigrum L.)
Mücadelesi için “Yabancı otlarla mücadele” bölümüne bakınız.
Yabani hardal [(Sinapis arvensis L.) (Brassıcaceae)]
Bitki tek yıllık olup, 30-60 cm boylanabilir. Gövde genellikle tüylü ve dallı, nadirende çıplak ve dalsızdır. Yuvarlak gövdenin içi genç dönemde dolu, daha sonra boştur. Çim yaprakları ters kalp formunda, saplı ve uç kısmı içeri çöküktür. Bitkinin alt yaprakları parçalıdır ve yaprağın ucuna doğru yaprak parçaları büyür. En büyük parça yaprağın en ucundadır. Üst yapraklar yumurta formunda kısa saplı veya sapsızdır. Alt ve üst yaprakların kenarları düzensiz dişlidir. Tohumlar 1.2-1.5 mm çapında küremsi formdadır. Kahverengiden siyaha kadar değişen renkte olup yüzeyi düz ve mattır.
Bir bitki ortalama 1200 tohum verir. Tohumla ürer. Tohumlarında güçlü bir dormansi olduğundan 5-13 yıl toprakta canlılığını koruyabilmektedir. Toprak neminin yeterli olması durumunda 10–15 0C de çimlenip çıkış yapabilmekte ve genellikle ilkbaharda çimlenmektedir. En yüksek çıkış oranı toprağın ilk 5 cm derinliğine düşen tohumlarda görülmektedir. Derinlik arttıkça çimlenme ve buna bağlı olarak da çıkış oranı azalmaktadır. Çiçeklenme Nisan-Haziran ayları arasında olur. Çiçeklenmeden 1-2 ay sonra sapa bağlantı noktasından çıkan kapsüller yukarı doğru açılarak tohumlar dökülür .
Resim 4. Yabani hardal (Sinapis arvensis L)
Mücadelesi için “Yabancı otlarla mücadele” bölümüne bakınız.
Tarla sarmaşığı [Convolvulus arvensis L. (Convolvulaceae)]
Çok yıllık, tohum ve toprak altı organları ile çoğalan bir yabancı ottur. Tarlalarda ilkbahar toprak işlemesinden sonra sürgünler toprak yüzünde görülmeye başlar. Bir sezonda 25’in üzerinde sürgün meydana getirerek toprağın üzerini kaplar. Tarla sarmaşığının kök sistemi oldukça derindir. Kökler üç metreye kadar ulaşabilir. Yan köklerin uzunluğu ise iki metreyi bulur. Ayrıca bir metrenin üzerinde uzunluğa sahip yeraltı gövdeleri (Rizomlar) üzerinde yeni bitkiler oluşur. Gövdeler tüysüz, yatık, sarılıcı veya tırmanıcıdır. Gövde, 30–100 cm boyunda uzayabildiği gibi, bazen 3 m’ye kadar ulaşabilirler.
Meyve, kapsül şeklinde, sivri uçlu iki gözlüdür. Her bir gözde iki adet küçük küre şeklinde koyu kahverenginde tohum bulunur. Çiçeklenme ilkbahar sonbahar arasındadır. Tohum bağlama, tozlanmadan 10–15 gün sonra olur. Bitki çok yıllık olduğundan, toprakta 20 yıl veya daha fazla canlılığını korur. Çimlenme sıcaklığı 0–40°C arasında geniş bir aralığa sahiptir .
Resim 6. Tarla sarmaşığı (Convolvulus arvensis L)
Kültürel önlemlere önem verilmelidir. Ancak geleneksel toprak işleme ekim veya dikimden önceki toprak hazırlığı tarla sarmaşığının daha çok yayılmasına neden olur. Genel mücadele yönteminde verilen kültürel önlemler uygulanmalıdır. Kontrol edilebilmesi için fazla derin olmayan sık toprak işlemesi gerekir.
Semizotu [Portulaca oleracea L. (Portulacaceae)]
Tek yıllık olup toprak yüzeyine yayılmıştır. Gövde yatık veya yarı yatık olarak gelişir, silindrik ve etlidir. Genellikle kırmızımtrak yeşil renklidir. Kuvvetli olarak dallanmıştır. 10-30 cm yükselebilir. Yaprakları küçük ters yumurta şeklinde, alt kısmı genellikle kırmızıdır ve gövde ile dallar üzerinde sapsız olarak bulunurlar. En tipik özelliği yapraklarının etli, kaygan ve parlak oluşudur. Çiçekleri çok küçüktür. Sapsız bir zar içerisinde yer alır. Çatallanmış gövde üzerinde çiçekler tek tek veya 2-3 tanesi bir arada bulunur.
Tohumları düz, yuvarlak formda üst yüzü koyu griden siyahımtrağa kadar değişen renkte ve 0.5-1 mm büyüklüğündedir. Tohumun yüzeyi çıkıntılıdır. Kenardaki çıkıntılar daha büyük diğer kısımlardakiler ise daha küçüktür. Bir bitki 100-10000 tohum verir. Toprakta çimlenme gücünü 3-4 yıl korur. Bin dane ağırlığı 0.4-0.5 gr’dır. Tohumla ürer (Resim 7). Ancak bu bitkinin Ülkemizde insan sağlığındaki yararları nedeniyle bolca gıda olarak tüketimi de bulunmaktadır.
Resim 7 Semiz otu (Portulaca oleracea L.)
Mücadelesi için “Yabancı otlarla mücadele” bölümüne bakınız.
Tilki kuyruğu [Alopecurus myosuroides Huds. (Poaceae)]
Tek yıllık, yaklaşık 60 cm boyunda, ancak 140 cm’ye kadar boylanabilen otsu bir bitkidir. Bulunduğu ortama bağlı olarak bitki tek sap oluşturabilir veya kardeşlenebilir. Sap çıplak, boğumlar kırmızımsı renktedir. Yapraklar 5–16 cm uzunlukta, 2–8 mm genişliktedir. Özellikle orta damar belirgin tüysüz, yeşil veya morumsu renktedir. Tohum 2–3 mm uzunlukta 1–2 mm genişlikte ve 0.5–0.8 mm kalınlıktadır. Yumurta formunda üst uçları sivri sarımtırak renktedir. Özellikle killi ve ıslak toprakları sever. Patetesteki zararları yanında buğday ekim alanlarında da olodukça yaygın ve zararlı bir yabancı ottur.
Resim 8. Tilki kuyruğu (Alopecurus myosuroides Huds.)
Mücadelesi için “Yabancı otlarla mücadele” bölümüne bakınız.
Darıcan [Echinochloa crus-galli (L.) P.B. (Poaceae)]
Tek yıllık, otsu bir bitki olup, 30-100 (150) cm’ye kadar boylanabilir. Sap güçlü, boğumlar tüylü ve yer yer kırmızımsı renktedir. Yapraklar 10-40 cm uzunluk ve 10-20 mm genişlikte, yaprak ayası tüysüz, orta damar kalın ve beyaz renkli, kenarları genellikle dalgalıdır. Yaprak kını neredeyse kapalı olup, yakacık ve kulakçıklar yoktur. Başak 10-20 cm uzunlukta, genellikle 10-13 başakçıktan oluşur. Tek çiçek 2-3 mm boydadır. Bir bitki 200-1000 tohum oluşturabilir. Fakat ortalama olarak 400 tohum verir. Üremesi tohumladır. Besin maddesince zengin, toprakların göstergecisidir. Tınlı, kumlu-tınlı ve killi toprakları, ayrıca sıcağı sever . Bu yabancı ot patateste zararlı konumda olup esas zarararını çeltik yetiştirciğinde yapmaktadır.
Resim 9. Darıcan (Echinochloa crus-galli (L.) P.B.)
Mücadelesi için “Yabancı otlarla mücadele” bölümüne bakınız.
Kanyaş=Geliç [(Sorghum halepense (L.) Pers. (Poaceae)]
Dünyanın önemli yabancı otlarından olup, kurak nemli, besin maddesince zengin toprakları sever. Sıcaklık ve ışık isteği fazladır. Çukurova bölgesinde pamuk ve turunçgillerde sorundur. Havaların ısınmasına bağlı olarak Nisan ayından itibaren bahçelerde görülmeye başlar ve turunçgil bahçelerinde aktifliği yaz döneminde olmak üzere yıl boyunca varlığı devam eder. Patates yetiştirme alanının mekanik olarak çok sürülmesi halinde rizomlar parçalara ayrılır ve bu durumda her rizom parçasından bir bitki meydana gelir. Eğer rizomlar iyice parçalandı ise diğer mücadele yöntemlerinden birisi ile yeni oluşan bitkilerle mücadele edilmelidir Morfolojisi: Bitki çok yıllık olup boyu 200 cm’ye kadar ulaşabilir, rhizom ve tohumla çoğalır. Tohumlarında dormansi vardır. Sap dik, tüysüz, boğumlar bazen çok kısa tüylüdür. Bol kardeş ve rhizomlardan yeni bitki oluşturur. Yaprak ayası tüysüz, orta damar açık renkli, yaprak ayası kenarı çok ince dişli bu nedenle kesicidir, üst kısım şeftalide olduğu gibi çok ince tüylümsüdür. Yakacık yaklaşık 5 mm uzunluğunda açık yeşil renklidir, kulakçıklar yoktur. Başak bileşik salkım şeklinde, 15-20 cm uzunluğunda, kırmızımsı tüyleri vardır. Başakçıklar kısa saplı ve kısa kılçıklıdır,
Resim 10. Kanyaş (Sorghum halepense (L.) Pers.)
Mücadelesi için “Yabancı otlarla mücadele” bölümüne bakınız.
Köpek dişi ayrığı [Cynodon dactylon (L.) Pers. (Poaceae)]
Çok yıllık, otsu bir yabancı ottur. Rizomlar yayılıcı ve tüysüzdür. Çok sayıda rizom, stolon ve ana sürgün yatık şekildeki gövdeyi oluşturur. Genellikle tüysüz, başakların üst kısmı az tüylüdür. Yapraklar kuşaksı-mızraksı, 5-16 cm uzunluğunda ve 2-5 mm genişliğinde, yaprak ayası kısa, yaprak kını tüylüdür. Genç yapraklar V şeklindedir. Yakacık zarsı ve kenarı sınırsal tüylüdür. Kulakçık yoktur. Çiçek kümesi, her biri 3-10 cm uzunluğunda ve bir noktadan çıkan 3-7 başaktan oluşmuştur. Üreme tohum, rizom ve stolanladır Havaların ısınmaya başlamasına parallel olarak Mart-Nisan aylarından itibaren tarlalarda bolca görülmeye başlar.
Resim 11. Köpek dişi ayrığı (Cynodon dactylon (L.) Pers.)
Mücadelesi için “Yabancı otlarla mücadele” bölümüne bakınız.
Küsküt [Cuscuta campestris L. (Convolvulaceae)]
Bazı yerlerde şeytansaçı, verem otu, kızıl ot ve bereket otu gibi adlarla anılır. Cuscutaceae familyasının üyesidir. Klorofilsiz, sarılıcı, tam parazit bitkilerdir. İpliksi gövdeleriyle konukçularına sarılarak, emeçleriyle onlardan su ve besin maddelerini alırlar. Çoğalmaları tohum ile veya gövde parçalarıyla olmaktadır. Bir yıldan diğer yıla tohum ile veya çok yıllık konukçu bitkilerin gövdelerinde gömülü kalan kendi parçaları ile geçerler. Küskütler tam parazit bitkilerdir. Tohumla çoğalabildiği gibi, iplik gibi olan sarılıcı dallarının her bir parçası ile de çoğalabilmektedir. İlkbaharda toprağa düşen tohumlar hava koşullarına göre çimlenir, uygun bulduğu konukçu bitkiyi yakalar, uzanır, topraktan ilişkisini keser ve gelişmesine devam eder. Kültür bitkisinde daldan dala uzanır, bitkinin içinde besin maddelerini ve suyu emeçleri ile alarak bitkinin zayıflamasına, kurumasına, bodurlaşmasına sebep olur. Yoğun olarak bulaşık yerlerde ürün alınamaz.
Resim 12. Küsküt (Cuscuta spp)
Genel mücadele yönteminde verilen kültürel önlemlerve mekanik mücadele uygulanmalıdır. Dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan birisi bulaşmanin görüldüğü patates bitkilerinin üzerinden mekanik olarak küskütler temizlenip tarladan uzaklaştırılmalıdır. Patateste küsküte karşı bugün için kimyasal mücadele bulunmamaktadır.
Canavar Otu [Orobanche ramose L. (Orobanchaceae)]
Canavarotları (Orobanche spp.) obligat, kök paraziti, çiçekli bitkiler olup dünyada değişik yerlerde görülmesine rağmen dağılımlarının ana merkezini Güney Avrupa, Batı Asya, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Akdeniz Bölgesi, Doğu Avrupa, Batı Avusturalya ve Kaliforniya gibi ağırlıklı Akdeniz ikliminin hakim olduğu bölgeler oluşturmaktadır (Musselman, 1986). Orobanche cinsi içerisinde 100’den fazla tür bulunmasına rağmen bunlar içerisinde sadece bazıları ekonomik öneme sahip olup büyük verim kayıplarına neden olan yabancı otlar olarak bilinirler. Ülkemizde ise bütün bölgelerimizde yaygındır. Canavar otlarının konukçu olarak tercih ettiği bitki familyaları bileşik çiçekgiller (Asteraceae), baklagiller (Fabaceae), patlıcangiller (Solanaceae), şemsiyeçiçekgiller=maydanozgiller (Apiaceae) ve kabakgiller (Cucurbitaceae) olup bazı alanlarda adı geçen familyaya ait kültür bitkilerinin yetiştirilmesini engelleyen ana faktör olarak görülürler.
Yüz binlerce tohum verdiğini bildiğimiz canavar otlarının tohumlarının çimlenebilmesi için uygun bir konukçunun kökünden gelen stimulanta (uyarıcı kimyasala) ihtiyaç duyduğu ve tohumların bu stimulanta cevap vermeden önce 1-2 hafta bekleme döneminde kaldığı, sonunda çimlenen tohumdan oluşan çim borucuğunun direkt olarak konukçu köküne doğru yönelip kökü bulduğu anda da köke yapışıp hızlı bir şekilde emeçlerini oluşturarak konukçusunun ksilem ve floemi ile fizyolojik bağını oluşturmaktadır. En önemli uyarıcılar strigol ve türevleri ile hexane ve ethanoldür (Demirkan, 1992).
Çimlenen canavar otu tohumları ancak 2-3 mm çevresindeki konukçu köklerini parazitleyebilir. Daha uzak mesafede çimlenen tohumlar, konukçusunu bulamazsa ölürler. Çimlenen tohumda haustorium adı verilen çim borucuğu yada emeçler konukçu bitki köklerinin iletim demetleri ile bağlantı kurduktan sonra, önce ufak bir kabarcık oluşur ve bu “tüberkül” olarak bilinir. Bu organ konukçudan su, mineral madde ve organik maddeleri almaya yarar. Genç tuberküller, baklagil köklerinin azot fiske eden Rhizobium bakterilerin oluşturduğu nodüller ile karıştırılmamalıdır. Tüberküller turuncu renkte, Rhizobium modülleri ise kırmızımsıdır. Bu tüberkül kalınlaşarak 0.5-2.5 cm kadar olur ve yumruyu oluşturur. Bu oranın yukarda da ifade edildiği gibi hem ülkemizde hem de dünyada patates de dahil bazı kültür bitkilerinde %100’e kadar çıktığı değişik kaynaklarda rapor edilmektedir (Aksoy, 2003; Kadıoğlu, 2009; Aksoy ve Pekcan, 2014) (Resim 13).
Resim 13. Canavar otu (Orobache ramosa L.)
Genel mücadele yönteminde verilen kültürel önlemler uygulanmalıdır. Ancak bunun dışında en önemli mücadele yöntemlerinden birisi dayanıklı çeşit yetiştirmektir. Patateste canavar otuna karşı bugün için kimyasal mücadele bulunmamaktadır.
PATATES ÜRETİM ALANLARINDA YABANCI OTLARLA MÜCADELE
Bir çapa bitkisi olan patates tarımında yabancı otlar girdikleri rekabet sonucunda son derece önemli verim kayıplarına neden olmaktadır. Yabancı otlara karşı mücadele için öncelikle kullanılacak olan yöntem ve uygulama zamanının belirlenmesi çok önemlidir. Kritik periyod olarak tanımlanmakta olan bu dönem bölgelere göre değişmekle birlikte Tokat’ta patates bitkisinde çimlenmenin gerçekleştiği ve bitkinin toprak yüzeyine çıktığı 10-40. günler arasında olduğu bildirilmiş (Bilgili ve Kadıoğlu, 2003), bu dönemlerde yapılan mücadele sayesinde patates üretiminde %20-30 oranında verim artışı olduğu tespit edilmiştir (Anonim, 2008).
Patates üretiminde uygulanan temel mücadele yöntemleri;
- Kültürel önlemler;
-Temiz ve sertifikalı tohum kullanılmalıdır,
-Sulama kanalları temiz tutulmalıdır,
-Tarla kenarlarındaki yabancı otların tohum bağlamadan yok edilmesi gerekir. Yabancı ot tohumları tarla kenarlarından tarla içerisine taşınmaktadır,
-Patates tarımında öncelikle iyi bir şekilde tohum yatağının hazırlanması gerekmektedir. Tohum yatağı ne kadar düzgün ve kaliteli hazırlanır ise yumru gelişimi o kadar iyi olmakta ayrıca çimlenmesi gerçekleşen yabancı otlarda ise çapayla mücadele şansı artmaktadır.
-Çapa yapılırken ya da tohum yatağı hazırlama işlemleri yapılırken kullanılan tarım alet ve makinalarının temiz olması gerekmektedir. Tarladan tarlaya geçerken bu aletler mutlaka temizlenmelidir,
-Sürüm ve çapa esnasında ortaya çıkan çok yıllık yabancı ot kökleri ve rizomları tarladan uzaklaştırılmalıdır,
-Üretim aşamasında kullanılan çiftlik gübrelerinin yanmış olmasına önem verilmelidir,
-Patates bitkisi üretimi yapılan yerlerde münavebeyi seven bir bitki olmakla birlikte münavebeye alınacak olan bitkinin iyi seçilmesinde ortamda bulunan yabancı otların miktarını önemli derecede etkilemektedir. Bu sayede patatese özgü olan bazı yabancı otların miktarında da önemli azalmalar olabilmektedir,
-Bir diğer önemli nokta ise tohumluk olarak kullanılan patatesin erkenci ve rekabet gücü yüksek olan çeşitlerden seçilmesi yabancı otlara karşı üretimde büyük bir avantaj sağlamaktadır.
- Mekanik Mücadele
Patates çapalamaya uygun bir kültür bitkisidir. Bu nedenle hem patatesin kültürü gereği hem de yabancı ot mücadelesi açısından çapa önerilmelidir. Patateste ilk 2 ay içerisinde yabancı ot rekabeti önemli olduğundan mutlaka çapalama işlemi yapılmalıdır. Ayrıca tarla içindeki yabancı otlar tohum bağlamadan imha edilmelidir. Doğru hazırlanan tohum yatağı sayesinde patates üretiminde rahatlıkla çapalama işlemi ile mücadele yapılabilmektedir.
Torak işlemesi yapıldığında ilk sürüm genellikle farklı tohumların çimlenmesine neden olur iken, ikinci sürümle bu çimlenen bitkiler sürülmek suretiyle mücadele edilebilmektedir. Bu yöntem ile genellikle tek yıllık yabancı otlara karşı etkili şekilde mücadele edilebilmektedir. Çok yıllıklarda ise bu sürümden sonra tırmık ile toprakta kalan kök ve rizom parçalarının toplanması gerekmektedir.
Patates tarımı yapılan alanlarda 2-3 kez toprak işlemesi yapılması gerekir iken özellikle ilk 2 ay çapalama işlemi mutlaka yapılması gerekmektedir. Niğde yöresinde yapılan çalışmalarda 2 defa çapalamada %243, üç defa yapılan çapalamada ise %290 oranında ürün artışı olduğu tespit edilmiştir (Üstüner ve Güncan, 2003).
Boğaz doldurma işlemi ile de bir çeşit yabancı otlarla mücadele yapılmış olmaktadır.
Ayrıca tarla kenarındaki yabancı otların biçilerek veya sürülerek temizlenmesi de son derece önem teşkil etmektedir.
Tam parazit yabancı otlardan küsküt patateste sorun olmaktadır. Bu parazit bitkiye yönelik herhangi bir kimyasal mücadelesi olmadığından yayılmasını önlemek için elle mekanik mücadele yapılmalıdır. Yine son zamanlarda canavar otu türleri de yaygınlık göstermekte, ancak bu yabancı ota karşı da kimyasal bir mücadele bulunmamaktadır.
- Kimyasal Mücadele
Patates bitkisinde bulunan yabancı otlara karşı öncelikle kültürel ve mekaniksel mücadele yöntemlerinin uygulanması gerekmektedir. Ancak yine de yabancı otlar ile ideal bir mücadelenin yapılabilmesi için herbisit kullanılması kaçınılmaz bir gerçektir. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki 15. ve 45 gün aralığında patates bitkisi ile yabancı otlar yoğun bir rekabet halindedir. Şayet bu dönemde ideal bir şekilde mücadele yöntemi uygulanması durumunda verimde önemli düzeyde artış görülmektedir (Sönmez 1976).
Patates tarımında uygulanan herbisitlerin bir kısmı yabancı ot çıkışının olmadığı, yumruların daha dikilmediği (dikim öncesi) dönemde toprağa karıştırılarak, dikim sonrasında yumrular sürgün vermeden toprak sathına püskürtülerek ya da çıkış sonrası olarak uygulanmaktadır. Yani dikim öncesi, dikim sonrası, çıkış sonrası olmak üzere patateste üç dönemde kimyasal mücadele yapılmaktadır.
Dikim öncesinde; patates dikimi için hazırlanmış toprağa dikimden hemen önce herbisit uygulaması yapılarak ilaç toprağa diskaro ya da tırmıkla 5-7 cm derinlikte karıştırılır. Ancak bu konuda fazla ilaç bulunmamaktadır.
Dikim sonrasında (çıkış öncesi); patates dikiminden hemen sonra patates ve yabancı otlar çıkmadan önce herbisit toprağa uygulanır. Herbisitin etkisini göstermesi için toprağın iyi sürülmüş ve keseksiz olması gerekir. İlaç uygulamasından sonra herhangi bir karıştırma işlemi yapılmaz.
Çıkış sorasında ise; herbisit uygulaması patates 10-15 cm boyda, yabancı otlar 2-6 yapraklı olduğu dönemde uygulanır. Çıkış sonrası uygulamalarda en az 20 gün toprakta herhangi bir mekanik işlem yapılmamalıdır. Bitki su stresinde olmamalıdır. Özellikle çok yıllık kanyaş gibi yabancı otların bulunduğu tarlalarda hebisit uygulamadan önce bitkinin sulanması herbisitin etkinliğini arttıracaktır.
İlaçlamalar sırt pülverizatörü ya da tarla pülverizatörü ile yapılabilir. İlaçlamalar yelpaze huzmeli meme ile dekara 20-40 litre su ile yapılmalıdır. Bunu için ilaçlama öncesi mutlak surette dekara atılacak su miktarını belirlemek için kalibrasyon yapılmalıdır.
Türkiye’de ruhsatlı olan herbisitler Çizelge 2’de verilmiştir. Burada verilen ilaçlara ileriki dönemlerde yeni ruhsat alan herbisitler eklenebilir.
Çizelge 2. Türkiye’de patateste ruhsatlı olan herbisitler (Anonim, 2023)
Etkili Madde | Dozu
(Preparat, ml-g/da) |
Uygulama Zamanı |
%24 Flufenacet + %17,5 Metribuzin | 150-175 | Çıkış öncesi |
%70 Metribuzin | 50-75 | Çıkış öncesi |
100 g/l Cycloxydim | 100 + 100 Zillion | Çıkış sonrası |
100 g/l Propaquizafop | 50 | Kardeşlenme devresinde, kanyaş 20-40 cm iken |
116,2 g/l Clethodim | 80 | Çıkış sonrası |
150 g/l Fluazifop-p-butyl | 100 | Darıcan 8-10 cm kanyaş 15-20 cm boyda iken |
200 g/l Flurochloridone | 200-250 | Dikimden hemen sonra (çıkış öncesi) |
200-250 | Dikimden sonra en geç 5 gün içinde (hafif toprakta düşük, ağır toprakta yüksek doz uygulanır.) | |
250-600 g/l Metribuzin | 144-80 | Çıkış öncesi |
360 g/l Clomazone | 200 | Çıkış Öncesi |
400-455 g/l Pendimethalin | 330-300 | Çıkış Öncesi |
400 g/l Pendimethalin+40 g/l Diflufenican | 300 | Çıkış öncesi |
600 g/l Metobromuron | 300 | Çıkış öncesi |
600 g/l Pethoxamid | 200 | Çıkış Öncesi |
800 g/l Prosulfocarb | 500 | Çıkış öncesi |
800 g/l Prosulfocarb + 80 g/l Metribuzin | 500 | Çıkış öncesi |
Patateste kullanılan herbisitlerin bazılarının uygulama yapıldıktan sonra hasat yapılana kadar ilaç etiketinde bulunan resmi bekleme süresi bulunmaktadır. Bu herbisitler kullanıldığı zaman bu bekleme sürelerine mutlaka uyulması gerekmektedir.
Tüm bu mücadele yöntemlerinin birlikte uygulanması halinde verimin daha da artacağı gerçektir. Özellikle çapalama ile kimyasal mücadele kombine edildiğinde verimde %100’ün üzerinde artışlar görülebilmektedir.
Sonuç olarak; patateste yabancı ot mücadelesi ürün kayıplarını en aza indirmek için mutlaka yapılması gerekmektedir. Özellikle uygulanacak mekanik mücadele ve kültürel önlemlerin yanında mutlaka kimyasal mücadeleye ihtiyaç göstermektedir. Bu nedenle ürün artışı için kimyasal mücadele uygulanmalıdır. Ancak ürün artışı sağlama yönünde adım atılırken dikkatli olmak gerekmektedir.
Bunun için;
- Uygulanacak olan ilacın doğru seçilmesi,
- Herbisit kullanma zamanının uygun olması,
- Toprak yapısına ve ekolojik faktörlere göre uygulamaların yapılması,
- Dayanıklılık problemlerinin oluşmaması için tek taraflı herbisit uygulamalarından kaçınılması,
- Herbisit dozlarının iyi ayarlanması,
- İlaçlama aletlerinin iyi seçilmesi ve iyi bir kalibrasyon yapılması,
gerekmektedir.
KAYNAKLAR
Aksoy, E., 2003. Canavar Otu Türlerinin (Orobanche spp.) Çukurova Bölgesindeki Önemi ve Mücadele Olanakları Üzerine Araştırmalar. Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi. Adana. (Yayınlanmamış)
Aksoy, E.,Pekcan, V. 2014. Canavar Otları ( Orobanche spp.,Phelipche spp.) ve Mücadelesi. T.C. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Araştırmalar ve Politikaları Genel Müdürlüğü, 128 s. Ankara.
Anonim, 1931. İhtisas Raporları, Birinci Ziraat Kongresi, Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti, Bildiri kitabi, 1369 s., Ankara
Anonim, 2008. Zirai Mücadele Teknik Talimatları. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve
Politikaları Genel Müdürlüğü, Cilt 6, 286 s. Ankara.
Anonim, 2011. Patateste Entegre Mücadele Teknik Talimatı. Tarımsal Araştırmalar ve Politikaları Genel
Müdürlüğü, 119 s Ankara
Anonim, 2022. Patateste Entegre Zirai Mücadele Teknik Talimatı. Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel
Müdürlüğü Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı, 126 s, Ankara
Anonim, 2023. Bitki Koruma Ürünleri Veri Tabanı, https//bkü.tarım.gov.tr (Erişim tarihi:06.06.2023)
Bilgili, A., Kadıoğlu, İ.,2003. Patates (Solanum tuberosum L.) ‘te Farklı Dönemlerde Yabancı Otların Yok
Edilmesinin Verime ve Verim Unsurlarına Olan Etkileri ile Kritik Peryodun Belirlenmesi. GOP.
Ziraat Fakültesi Dergisi 20 (2),17-24, TOKAT
Demirkan, H., 1992. Marmara Bölgesi Domates Alanlarında Sorun Olan Canavarotunun Biyolojisi ve Mücadelesi Üzerinde Araştırmalar, Doktora Tezi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü, Bornova-İzmir.
Güncan, A., Karaca, M., 2014. Yabancı Ot Mücadelesi (Güncelleştirilmiş ve İlaveli Üçüncü Baskı), Selçuk Üniversitesi Basımevi, 298 s, Konya
Kadıoğlu İ. 2009. Canavar Otunun (Orobanche spp.) Tanımı, Zararları ve Mücadelesi. Türkiye Herboloji Dergisi, 12(2):1-6.
Muselman, L.J., 1986. Taxonomy of Orobanche. In: ter Borg, S.j.(ed), Proceeding Sofa Workshop on Biology and Control of Orobanche LHNPO, wageningen, The Netherlands, 2-10.
Özer, Z., Önen, H., Tursun, N., Uygur, F.N., 1998. Türkiye’nin Bazı Önemli Yabancı Otları. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 38. Kitaplar Serisi No:16. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Basımevi 434 s., Tokat.
Özer, Z., Tursun, N., Önen, H. 2004. Yabancı Otlarla Sağlıklı Yaşam, Gıda ve Tedavi. 4 renk yayınları, 308, Ankara
Özer Z., Kadıoğlu İ., Önen H., Tursun N. 2003. Herboloji (Yabancı Ot Bilimi) Genişletilmiş 3. Baskı. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 20. Kitaplar Serisi No:10. Ders Kitabı Gaziosmanpaşa Üniversitesi Basımevi 403 s., Tokat.
Sönmez, S., 1976. Bolu İlinde Patateslerde Yabancı ot Rekabeti ve Savaşı Üzerinde Araştırmalar. Dizer
Konca Matbaası, 104 s., İstanbul.
Tepe, I., 2014. Yabancı Otlarla Mücadele. SİDAS Medya, 292 s Van.
TUİK, 2021. Bitkisel Üretim İstatistikleri
Uygur, F.N., Koch, W., Walter, H., 1986. Çukurova Bölgesi Buğday-Pamuk Ekim Sistemindeki Önemli Yabancı
Otların Tanımı. PLTS 4(1). Josef Margraf, Aichtal.
Üstüner, T., Güncan, A., 2003. Mekanik, kimyasal ve entegre yabancı ot mücadelesi yöntemlerinin patates
verimi ve yumru çapı üzerine etkisi. Türkiye Herboloji Derg., 6 (2): 9-20.