Irak, şiddetli kuraklığın ve yenilenebilir su kaynaklarındaki hızlı tükenişin sonuçlarıyla karşı karşıya. Birleşmiş Milletler’e (BM) göre su sıkıntısı çeken ülke, iklim değişikliğinin sonuçlarından en fazla etkilenen beş ülkeden biri.
Ülkede yağış azlığı ve aşırı sıcaklığın yanı sıra, Türkiye ve İran’dan salınan su miktarındaki düzenli azalma nedeniyle su kaynakları kritik düzeyde düştü; rezervuarlar kullanılmaya başlandı. Ancak rezervuar su kaynakları da bir önceki yıla göre yüzde 60 azalmış durumda. Irak’ın suyunun yaklaşık yüzde 70’i kaynağı Türkiye topraklarında olan Dicle ve Fırat nehirlerinden gidiyor. İran, Dicle ve diğer küçük nehirlerle Irak’ın su ihtiyacının yüzde 9’unu karşılıyor ve Dicle özellikle ülkenin doğusu için hayati önem taşıyor.
Ekim alanları yüzde 50 azaldı
Irak’ta son 40 yılın en düşük seviyesine gerileyen yağış miktarı ve güneydoğu illerinde 53 dereceyi bulan sıcaklıklarla birlikte sıklaşan aşırı hava olayları nedeniyle su kıtlığı daha da kötüleşti. 2021 yılından bu yana GAP Projesi’ni hayata geçiren Türkiye ile İran’ın, Irak’a akan nehir ve kolların çoğunun akışını düzenli olarak azaltması nedeniyle ülkede ekim alanları da yaklaşık yüzde 50 oranında azaldı.
Kötü planlama sorunu derinleştirdi
Çevre bakanlığı yetkilisi İsa El-Fayyad geçen yıl Irak’ın tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 70’inin iklim değişikliği nedeniyle bozulduğunu ya da bozulmaya eğilimli olduğunu söylemişti. Buna kötü planlama, su kaynaklarının yanlış yönetimi ve modern sulama teknolojilerinin eksikliği de eklenince sorun ağırlaştı. Su sıkıntısı binlerce çiftçi ailesini, evlerini terk etmeye zorladı; tarım illerinde yoksulluk arttı.
Su gelirleri hızla düşüyor
Irak’ın Dicle ve Fırat’tan elde ettiği su gelirleri on yıllardır sürekli düşüyor. Irak Su Kaynakları Bakanlığı iki büyük nehirden elde edilen su gelirlerine ilişkin verileri 2020 yılına kadar yayınlıyordu, ancak bu tarihten sonra süreci durdurdu. Ülkedeki su krizi resmi kaynaklar tarafından şeffaf biçimde paylaşılmasa da su rezervuarlarının da kullanılmaya başlandığı belirtiliyor. Su Kaynakları Bakanlığı, Temmuz 2022’de bir önceki yıla göre bu rezervuarların yüzde 60 azaldığını ve su gelirlerinin son 100 yılın en düşük seviyesinde olduğunu açıklamıştı. Su sıkıntısından en çok etkilenen güney vilayetlerine, 1956’da oluşturulan ve ülkenin en büyük rezervuarı olan Tartar Gölü’nden ilk kez pompalarla su çekiliyor.
Bataklıklar kuruyor, sakinleri göç ediyor
Rezervlerindeki su seviyesi de 2019’da 59 milyar metreküp iken haziran ayında 7 milyar metreküp ile ülkenin modern tarihindeki en düşük seviyeye inmiş durumda. Yetkililer su rezervlerindeki açığın 100 milyar metreküp olduğunu tahmin ediyor. Ülkenin bataklık alanları da 1990’lardaki yaklaşık 20 bin kilometrekareden 4 bine düştü. Çevre aktivisti Raad el-Asadi, haziranda bataklık sakinlerinin yüzde 80’inin evlerini terk ettiğini söyledi.
Türkiye’den su salınımının artırılması talep ediliyor
Krizi çözmek için Türkiye ile görüşmeler yürüten Irak, Ankara‘dan su salınımını Dicle’de saniyede 400 metreküp, Fırat’ta ise 500 metreküpe çıkarmasını talep ediyor. Ancak iki ülke arasında su paylaşımını düzenleyen bağlayıcı bir anlaşma bulunmuyor, su akışı sadece protokoller ve mutabakatlarla sağlanıyor.
Irak, Uluslararası denetim çağrısında bulundu
Mart ayında BM Su Konferansı öncesinde konuşan Cumhurbaşkanı Abdüllatif Raşid, Irak’ın yaklaşık yüzde 40’ının çölleşmeye karşı savunmasız olduğu uyarısında bulunarak, Irak ve sınırdaş ülkeler arasında adil su paylaşımını güvence altına alacak bölgesel bir anlaşma için uluslararası denetim çağrısında bulunmuştu.
Dünya Kaynakları Enstitüsü‘nün su stresi endeksine göre, Irak en yüksek su kıtlığını ifade eden 5 üzerinden 3.7 puana sahip. Bu oranın 2040’a kadar 4,6’ya yükselmesi ve tam bir kuraklık oluşması bekleniyor.
Kaynak: BBC