Kuruluşundan bu yana kalite ve güvenle anılmayı prensip edinen Hekagro Solutions, güçlü iş birlikleri ile global tarım teknolojilerini Türk tarımına tanıtarak, çiftçilere yenilikçi çözümler sunuyor. Şirket, yapmış olduğu fabrika yatırımı ile dünyanın en büyük gübre üreticisi Nutrien-Actagro ile olan partnerliğini bir adım öteye taşırken; Temmuz-Ağustos aylarında üretime başlayacak olan fabrika, Türk tarımına önemli katkılar sağlayacak.
Uluslararası lider firmaların tarım ilaçları ve hybrid sebze tohumları alanında Çukurova Distribütörü olarak sektöre giriş yapan Hekagro Solutions, 1987 yılında kuruldu. Şirket, 2003 yılından bu yana tarım sektöründe lider yedi farklı global firma ile iş birliği yaparak Türkiye, Güney Avrupa, Türki Cumhuriyetler, Kıbrıs, Kuzey Afrika, Ukrayna, Rusya ve Orta Doğu bölgelerinin distribütörlüğünü yürütüyor. Aynı zamanda yine Amerika’dan ülkemize yeni narenciye çeşitlerinin kazandırılması konusunda lisanslı çeşitler ithal ederek, çalışma alanını genişletmeye devam ediyor.
Kaliteli ürünleri Türk çiftçisiyle buluşturan şirket, deneyimli ziraat mühendislerinden oluşan ekibiyle, teknik saha çalışmalarında da Türk çiftçisinin yanında olmaya ve hizmet vermeye devam ediyor. Türkiye’nin tüm bölgelerinde çalışmalarına devam eden Hekagro Solutions, Mersin’de 1.100 dekarlık alanda yeni narenciye çeşitleri ile tesis edilmiş üretim alanları ile yetiştiricilik kimliğini de koruyor.
Hekagro Solutions’ın kurulduğu ilk günden itibaren kaliteye verdiği önem ve zoru başarma azmi sayesinde kısa sürede tarım sektöründe tanındığını ve bu ilkelerinden asla vazgeçmediğini belirten Hekagro Solutions Satış ve Pazarlama Direktörü Orçun Sağyaşar, firmanın değişmez prensiplerinin daima kaliteli hizmet ve güvenilirlik olduğunu vurguladı: ‘’Türk çiftçisinin her mecrada yanında olarak, topraklarımızı, yer altı su kaynaklarını, havayı, bitki sağlığını, gıda güvenliğini en ön planda tutup koruyarak; çiftçilerimize hak ettikleri kazancı sağlamak ve Türk Tarımını hak ettiği yerlere taşımak istiyoruz.’’
“Temiz hava, temiz su, sağlıklı topraklar” mottosuyla geçmişten geleceğe çevre sağlığını ve gıda güvenliğini gözeten teknolojileriyle hizmet vermeye devam edeceklerinin altını çizen Sağyaşar, gerçekleştirdiğimiz röportajda sorularımızı şu şekilde yanıtladı…
2024 yılı tarımsal üretim açısından nasıl bir yıldı?
2024 yılı tarımsal anlamda oldukça zor bir yıl oldu. Özellikle iklim değişikliğinin artan etkileri ile verim ve kalitede düşüşler meydana geldi. Bunun yanı sıra artan girdi maliyetleri, ürünlerin istenilen seviyelerde para etmemesi gibi birçok faktör, üreticileri zor duruma soktu. Tüm bunların yanı sıra tüketiciye ulaşan ürünlerin oldukça pahalı olması nedeniyle sadece üreticiler değil tüketiciler de gıdaya erişmekte zorlandı.
Bu zor yılı, siz nasıl geçirdiniz?
Her zaman üreticilerin yanında olan bir firma olarak 2024 yılı, bizler için de zor bir yıl oldu. Artan girdi maliyetleri ve üreticilerin para kazanamaması tüm tarım firmalarında olduğu gibi bizleri de etkiledi. Ancak Hekagro Solutions olarak başlıca hedefimiz ve amacımız daima, üreticilerin birim alandan düşük maliyet ile yüksek verim elde etmesi oldu. Bu yüzden bugün tarım sektörünün temel sıkıntısı olan girdi maliyetlerini düşürerek su kaynaklarını korumak, toprak ve bitki sağlığını önemseyerek gerek çevresel sorunları indirgemek gerekse üreticilerimizin gelirini arttırmak noktasında çalışmalar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz.
2024 yılında sunduğunuz yeni ürünler oldu mu? Bilgi verir misiniz?
Hekagro Solutions olarak, bölgelerin iklim ve toprak faktörlerini dikkate alarak en teknolojik ürünleri üreticiler ile buluşturuyoruz. 2024 yılında, özellikle dünyada küresel ısınma ve iklimsel stresin artmaya başlamasıyla, abiyotik stres faktörlerinin bitki üzerindeki etkisini en aza indirirken, verim ve kaliteyi arttırmayı amaçladık. Bu bağlamda sunduğumuz ürünlerden ilki, hücre duvarını güçlendirerek biyotik ve abiyotik stres faktörlerine karsı direnci artıran Zumzil Plus oldu. Sunduğumuz bir diğer ürün Safe Phite ise, kalsiyum ile birlikte bitkiye ek olarak biyo uyarıcı aktivite ve destek sağlayan, bitki fizyolojisi metabolitlerini içeren özel bir kompleks.
Peki 2025 yılı için neler söylemek istersiniz?
2025 yılı da maalesef artan olağanüstü iklim olayları ile oldukça zor başladı. Özellikle uzun süreli yaşanan don olayları neredeyse tüm bitkileri olumsuz etkiledi. Bununla beraber, zamansız sıcaklık artışları ve düşüşleri bitkilerin strese girmelerine neden olarak verimi ve kaliteyi olumsuz etkiledi. Yine birden yağan aşırı miktarda yağmur hem toprak hem de bitkiler için faydalı olmadı. Tüm bunların etkisiyle bazı ürünlerde üretim sezonu maalesef başlamadan bitti. Örnek vermek gerekirse Çukurova bölgesinde narenciye başta olmak üzere, sert çekirdekli meyve ağaçlarında neredeyse hiç meyve kalmadı. Yine Malatya’da kayısı ağaçlarında meyve yok denecek kadar az. Bu streslerin hasatla beraber buğdayı da etkilediğini görüyoruz çünkü buğday verimlerinin düşük olduğu geri dönüşlerini alıyoruz.
Özellikle böylesi dönemlerde bitki beslemenin neden önemli olduğunu anlatır mısınız?
Son yıllarda abiyotik stres faktörleri, en az biyotik stres faktörleri kadar tarımsal verim ve kaliteyi olumsuz etkiliyor. Bu durum, yeni nesil biyostimülant ve organomineral gübrelerin kullanımını her zamankinden daha önemli hale getiriyor. Bilindiği gibi bitki koruma ürünleri, bitkilerin mevcut verimini korumayı hedeflerken, bitki besleme uygulamaları bitkiden alınabilecek maksimum verimi sağlayabilmek için vazgeçilmezdir. Bu nedenle, doğru ve dengeli bir bitki besleme programı yalnızca abiyotik stresin etkilerini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda bitkinin dayanıklılığını artırarak biyotik stres faktörlerine karşı da direnç sağlıyor.
Sunduğunuz ürünlerin toprak sağlığına katkısı nasıl?
Türkiye’nin tatlı su kaynakları açısından zengin olmaması ve kuraklık nedeniyle yer altı su kaynaklarının giderek azalması, suyun toprakta tutulmasının önemini artırıyor. Toprakta suyun tutulabilirliğini artırmak ise doğrudan organik madde miktarı ve toprak geçirgenliğiyle ilişkili. Örneğin topraktaki organik maddenin %1 artışı, 1 dekarlık arazide yaklaşık 23.000 litre daha fazla suyun tutulmasını sağlayabilir. Buna karşılık, organik madde oranının %1,4’ten %0,9’a düşmesi, tahıl üretiminde yaklaşık %50’ye varan verim kayıplarına yol açabilir.
Hekagro Solutions olarak sunduğumuz ürünler; sadece bitki beslemede değil, aynı zamanda toprağın organik madde düzeyini artırmak ve mikrobiyal aktiviteyi desteklemek açısından da önemli katkılar sağlıyor. Böylece hem toprak sağlığı iyileşiyor hem de bitki, stres koşullarına karşı daha dirençli hâle geliyor.
Partneri olduğunuz uluslararası markalarla ilgili bilgi verir misiniz?
2003 yılından bu yana, dünyanın tarım sektöründe lider yedi firmasının Türkiye, Güney Avrupa, Türki Cumhuriyetler, Kıbrıs, Kuzey Afrika, Ukrayna, Rusya ve Orta Doğu bölgelerinde distribütörlüğünü yürütüyoruz. Bu firmaların beşi Amerika, biri Meksika ve biri de İspanya merkezli. Partneri olduğumuz her bir firma kendi alanlarında çok özel ve lider firmalar. Örneğin bunlardan Nutrien – Actagro firması dünyanın en büyük bitki besleme firması ve bugün, 26 milyar dolarlık yıllık cirosu, 25.500 çalışanı ile yarım asırdan fazla geçmişe sahip bir dünya devi. Bu iş birlikleri sayesinde Hekagro Solutions olarak, global tarım teknolojilerini Türk tarımına tanıtarak, çiftçilere yenilikçi çözümler sunuyoruz.
Partnerlerinizle birlikte sunduğunuz ürün çeşitliliğinden bahseder misiniz?
Nutrien-Actagro, organik asit teknolojisi ile bitki besin maddelerinin etkinliğini artıran ürünler sunuyor. Albion, patentli amino asit şelatlama teknolojisi ile bitkilerin mineral eksikliklerini gidermeye yönelik çözümler geliştiriyor. Verdesian, bitki besleme ve verim artırıcı ürünler konusunda uzmanlaşmış bir firma. DPH Biologicals – Growth Products, bitki sağlığı ve verimliliğini artırmaya yönelik çeşitli ürün yelpazesine sahip. Innovak Global, toprak kökenli mikroorganizmalar ve bitki besin elementlerinin emilimini artıran yenilikçi ürünler geliştiriyor. UAS CropMaster, bitki besleme ve koruma alanında çeşitli ürünler sunan bir firma. Zoberbac ise biyolojik ürünler ve biyostimülantlar konusunda çözümler sunuyor.
Hekagro Solutions olarak hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?
Hekagro Solutions olarak Türkiye’de güçlü bir varlığa sahibiz. Yurt dışında ise Kuzey Afrika, Türki Cumhuriyetler, Kıbrıs, Ukrayna, Rusya ve Orta Doğu bölgelerinde distribütörlük yapıyoruz. Özellikle Türki Cumhuriyetler, kurduğumuz güçlü iş birlikleri sayesinde ihracat yaptığımız önemli ülkeler arasında yer alırken Ukrayna, Rusya gibi farklı ülkelere de ihracatımız devam ediyor. Ülkelere göre, bitki deseni ve coğrafyaya bağlı olarak değişmekle birlikte tüm mahsullerde güçlü olduğumuzu söyleyebilirim.
2025 yılında hedefinizde yeni bir bölge açılımı söz konusu mu?
Yeni fabrikamızın açılışı ve üretimle birlikte Ukrayna, Özbekistan, Azerbaycan başta olmak üzere hali hazırda devam eden ihracatımızı, Avrupa ve Asya pazarıyla birlikte daha da geliştirmek istiyoruz. Özellikle tarımın yoğun olarak yapıldığı yakın coğrafyadaki ülkeleri ana hedef olarak belirleyip, daha sonra Orta Doğu ve Afrika ülkelerine de açılmayı planlıyoruz.
Yeni fabrika yatırımınız ile ilgili bilgi verir misiniz?
Hem Hekagro Solutions hem de Türkiye için çok büyük bir yatırıma imza attık. Dünyanın en büyük gübre üreticisi ve tarım çözümleri sağlayıcısı olan Nutrien – Actagro ile yirmi yılı aşan iş birliğimizi yeni bir seviyeye taşıyarak, Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde bitmek üzere olan ortak fabrika yatırımını gerçekleştirdik. Toplam 30 bin metrekare alanın 11 bin metrekaresi kapalı üretim alanı ve 3 bin metrekare toplam idari bina olmak üzere inşaatı devam ediyor. Tamamen çevreci, son teknoloji üretim hattına sahip örnek bir tesis inşa ediyoruz. Amerikalı partner firmamızın ekibinin de dahil olmasıyla bu yılın Temmuz-Ağustos aylarında faaliyetlerimize yeni fabrikamızda devam etmeyi planlıyoruz.
Bu yatırımın pertner iki firma olarak sizler için anlamı nedir?
2025 yılında üretime başlayacak olan tesis, aynı zamanda dünyanın en büyük gübre üreticisi olan Nutrien – Actagro’ nun küresel üretim ağı içerisindeki üçüncü büyük tesisi olacak. Ancak asıl önemli nokta, yüz yılı aşkın tarihinde ilk defa Amerika dışında bir coğrafyada üretim yapacak olup bunun için de ülkemizi seçmiş olması. Bu yatırımın Tarsus OSB’ de olması ise bizler için çok önemli bir gurur kaynağı. Bu sayede yalnızca ülkemizin ihtiyaç duyduğu yenilikçi Gübre 5.0 teknolojilerini karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda yakın coğrafyadaki ülkelere yönelik ihracat hedeflerimize de güçlü bir ivme kazandıracağız.
Gübre 5.0 kavramını bizim için açar mısınız?
Gübre 5.0, tarımın geleceğini şekillendiren çevreci ve yenilikçi bir yaklaşımı temsil ediyor. Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi uluslararası çevre protokollerine uyumlu olarak geliştirilen bu teknoloji, temiz hava, temiz su ve toprak sağlığı gibi temel çevresel hassasiyetleri esas alıyor. Verimlilikten ödün vermeden sürdürülebilirliği merkeze alan bu yeni nesil gübre teknolojisi, geleceğin tarım vizyonunun somut bir yansıması. Hekagro Solutions olarak, Türkiye’de Gübre 5.0 teknolojilerinde öncü olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Attığımız bu stratejik adım, hem ülkemiz hem de küresel tarım sektörü adına sürdürülebilir bir gelecek inşa etme yolunda önemli bir kilometre taşı.
