Toronto Üniversitesi’nden bitki biyolojisi uzmanı Yard. Doç. Shelley Lumba, tohumların çevresel koşulları algılayabildiğini ve çimlenme zamanının tüm bilgilerin entegre edilmesiyle başlatıldığını belirtiyor. Lumba, bitkilerin fotoreseptörlerle ışığı algılayabildiğini, mekanizması iyi bilinmese de sıcaklığı da algılayabildiklerini; ışık, gün uzunluğu ve sıcaklığa göre mevsimin ilkbahar olduğunu “anlayabileceklerini” söylüyor. Ayrıca, nem ve besin maddeleri gibi yakın çevrelerine ilişkin bilgilerin de hesaba katıldığını, tohum kabuğunda bunları algılamak için sensörler olduğunu ekliyor. Lumba, farklı çimlenme davranışı sergileyen, “yangın takipçisi” denen türlerin yaşam döngülerinin orman yangınlarından sonra başladığını; yangın takipçisi türlerin, bitkilerin yanmasıyla oluşan karrakin adlı bileşikleri “koklayan” reseptör proteinlere sahip olduğunu açıklıyor. Yanan bitkilerin dumanında da bulunan karrikinler yangından sonraki ilk yağmurla toprağın içine geçiyor ve gömülü tohumların çimlenmesine neden oluyor. KAI2 adı verilen reseptör proteinler, çimlenmeye neden olan sinyaller zincirini başlatıyor. Tasmania Üniversitesi’nden Dr. Gavin Flematti ve meslektaşları, BMC Biology’de yayımlanan makalelerinde, çiçekli bitkilerin ve kozalaklı ağaçların birçok farklı familyasından tohumların karrikinlere tepki verdiğini söylüyorlar.
Kaynak: BMC Biology
