
Covid ile başlayan süreçte tüm dünya ülkelerinin gıda arzı ve güvenliği konusunda birtakım önlemler almaya, sağlık sektörü ile birlikte tarımda öncelikler oluşturmaya başladığını dile getiren Gübre Üreticileri Derneği Başkanı Metin Güneş, ülkelerin gıdanın temeli bitkisel üretim konusunda menfaatleri doğrultusunda politika değişiklikleri yaptıklarını belirtti.
Gübre fiyatlarındaki artış tüketimi düşürdü
Bitkisel üretimde birim alandan yüksek verim ve kaliteli ürün elde etmek için en temel ihtiyaçların başında gübrenin geldiğini söyleyen Güneş, ‘2021 yılının başından beri arz talep sorunları, nakliye giderlerinin artması, emtiadaki artışlar, enerji ve doğalgaz sorunları nedeniyle globalde gübre fiyatları ürünlere göre farklılık göstererek yüzde 150-300 arasında arttı. Tükettiğimiz gübrenin yüzde 55’lik kısmını ülkemizde üretiyor olsak da hammadde kaynaklarında dışa bağımlı olmamız nedeniyle kur artışları, finansman maliyetlerinin yüksekliği ile birlikte globalde gübre fiyatının artmasına neden olan etkenler nedeniyle, fiyat artışlarından ülke olarak oldukça etkilendik. 2020 yılında 7,1 milyon ton tüketilen gübre, 2021 yılında 6,6 milyon tona geriledi. Piyasadan topladığımız verilere göre 2022 yılının ilk 6 ayında ise gübre tüketimi bir önceki yıla göre yüzde 20-30 arasında geriledi’ dedi.
2022 yılının başında durulmaya başlayan gübre fiyatlarının Rusya-Ukrayna savaşı ile yeniden arttığını belirten Güneş sözlerini şu şekilde sürdürdü: ‘Özellikle Rusya’nın azotlu, fosforlu ve potasyumlu gübre ticaretinde ilk üçte söz sahibi bir ülke olması, gübrenin yaptırım listesinde olmamasına rağmen bankacılık, sigortacılık ve taşımacılık sektöründeki yaptırımlar tedarik zincirinde önemli sorunlar oluşturmaya başladı. Rusya ile Avrupa arasındaki doğalgaz krizi, Avrupalı üreticilerin üretimlerini azaltmasına hatta durdurmasına sebep oldu. Bununla birlikte yüzde 30 amonyak, yüzde 50 Üre ve yüzde 33 Nitrat olmak üzere ihtiyaçlarını Rusya’dan karşılayan Avrupa, gübre konusunda krizden en çok etkilenen kıta oldu. Mevcut durumda gerek alıcıların beklemesi gerek birçok yerde yaşanan kuraklık sorunları gerekse fiyatların artması ve başta az gelişmiş ülkelerdeki talep azlığı nedeniyle fiyatlar yatay olarak seyrediyor. Fakat taleplerin bir anda artacak olma beklentisinin, Avrupa kıtasının tedarik için başka ülkelere yönelecek olması nedeniyle gübre fiyatlarında bir baskı oluşturacağını düşünüyorum.
Ülkemizin bulunduğu konum ve Rusya-Ukrayna savaşında izlemiş olduğu politika nedeniyle gübre tedariklerinde bir sorun yaşanmayacağı kanaatindeyiz. Artması muhtemel fiyatlardan tüm dünya gibi biz de etkileniriz.’
BM Genel sekreteri ve birçok ülkenin tarım bakanlarının, bitkisel üretim verimliliğini doğrudan etkileyen ürünlerin başında gelen gübrenin tedariğinde sorun yaşanmaması gerektiği yönünde açıklamalar yaptığını vurgulayan Güneş, gübrede yaşanacak arz talep sorunları sonucu gıda arzında sorunlar oluşacağını ve gıda enflasyonun ortaya çıkacağını söyledi.
Gübre Takip Sistemini destekliyoruz ancak sistemde sorunlar var
Gübre sektörünün, bitkisel üretimdeki öneminin dışında, yüksek tonajlı bir iş olması nedeniyle istihdam başta olmak üzere ülke ekonomimizde çok büyük önemi ve yeri olduğunu belirten Guid Başkanı sözlerine şu şekilde devam etti: ‘Bilindiği üzere gübre sektöründe GTS (Gübre Takip Sistemi) kullanılmaktadır. Ne yazık ki sistemden kaynaklı, tüm dünyada gübre ile ilgili krizin nasıl aşılacağı konuşulurken belki de bu krizden en az etkilenecek ülke olarak kendi krizimizi oluşturuyoruz. GTS 2018 yılında yürürlüğüne girmiş EYP yapımında kullanılan gübrelerin takibi amacıyla çıkmış bir sistem. Aynı zamanda EYP yapımında kullanılan tek gübrenin satışının yasak olduğu ve tüm gübrelere uygulanan bir sistem. Terörü engelleyecek bir sistemin önüne hiçbir Türk Vatandaşı gibi gübre sektörü de karşı çıkmayacağı gibi ülkemizin menfaatine her türlü fedakarlığı yapmaya her zaman hazırdır. Bu noktada sektör temsilcileri olarak GTS gibi bir sisteme karşı olmadığımızı söyledik. Bununla birlikte dört yıldır yürütülen sistemi kanunlara her zaman bağlı insanlar olarak uygulamaya çalışırken sistemde yaşanan sorunları da dile getirmeye devam edeceğiz.
Bu bağlamda başta maliyet sorunları olmak üzere sistemsel, tek yüklenici firmanın yetersiz kaldığını, ödeme, dna markör sorunları gibi birçok sorunu içerdiğini her platformda anlatmaya çalışıyoruz. Bazı sorunlardan örneklendirme yapacak olursak, 1 kg ambalaj ile 50 kg ambalaja aynı etiketi kullanmanıza rağmen ambalajlarda yüzde 1000-1500 arasında fiyat farkının olması, hammaddelere de GTS etiketi uygulanmasının başlatılması sistemin, özelikle paketleme ve yükleme kapasitelerimizi yavaşlatması, sistemsel sorunların çözümün geç olması gibi birçok konuyu sayabiliriz. Sorunlarına rağmen almış olduğumuz hizmet karşılığında tüm sektörlerdeki maliyetlerin artmasından kaynaklı GTS maliyetlerindeki artışları da makul ölçülerde kabul ediyoruz. Ancak GTS firmasının 2022 yılında alınan ürünlerin fiyatlarına yüzde 93,53 tutarında artışla fiyat farkı faturası kesmesi sektörde büyük tepkilere neden oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı fiyatları açıklama yetkisinin GTS yüklenicisi Duygu Havacılık firmasına ait olduğunu, firma ise fiyatların açıklanmama sebebinin bakanlık olduğunu söylüyor. Firma daha önce kesmiş olduğu faturaların altında fark faturası kesileceğini söylüyor ancak ne kadar olacağı konusunda net bir rakam yok.’
GTS etiketleri verilmezse sektörü ve üreticileri büyük bir kaos bekliyor
Fark faturalarının ödenmemesi durumunda GTS etiketlerinin verilmeyeceğinin, firmanın kesmiş olduğu fiyat farkı faturalarının altında yazdığını belirten Güneş ‘Bu durumda gübre çıkışı yapılamayacağı için gübre sektörünü ve Türk çiftçisini büyük bir kaos bekliyor. Gübre sektörü konunun en masum tarafı olarak fark faturalarını ödemeyi reddediyor. Ortaya çıkacak arz sorunun sorumlusu Tarım ve Orman Bakanlığı ile Duygu Havacılık sektörü arasına sıkışmış gübre sektörü olmayacaktır. Sektör temsilcileri olarak ülkemiz tarımını her zaman olduğu gibi desteklemeye devam edeceğiz’ dedi.
2022 yılının başında kesilmiş faturalara göre altı milyon ton üzerinden kabaca bir hesap yapıldığında 300-350 milyon tutarında maliyet oluşturan sisteme, aynı orana yakın fark faturaları kesilmesinin büyük bir yük getireceğini kaydeden Güneş, ‘Satılmış ürünlere yapılan uygulamanın sektör temsilcileri tarafından bayilerine ve çiftçilere uygulanması gibi bir durum söz konusu olamaz. Yeni fiyatlarla 600 milyon üzerinde bir maliyet gübre maliyetlerini olumsuz etkileyecektir. Yüklenici firma, maliyetlerin sözleşmeye göre 0,88 dolar olduğunu, bunun uygulanması durumunda 1,5 milyar TL gibi inanılmaz rakamlara ulaşacağını, sözleşmenin altında bir zam yapıldığını ve mevcut fark faturalarının ise taksitli olarak ödenebileceğini belirtiyor. GÜİD olarak her zaman iyi iletişimde olduğumuz Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Müdürlüğü konuyla ilgili fiyat sorumluluğunun yüklenici firmada olduğunu söylüyor ancak konu çözümsüz olarak sektörü sıkıntıya sokmaya devam ediyor’ dedi.
Gübre sektörü temsilcileri olarak öncelikle geriye dönük fiyat uygulamasından ivedi olarak vazgeçilmesini talep ettiklerini dile getiren Güneş sözlerini ‘Makul ölçülerde fiyat artışının yapılarak sistemin iyi kötü bir şekilde yürümesinin sağlanması, gübre arzında kendi krizimizi oluşturmadan tarımsal faaliyetlerin aksatılmaması gerekiyor. Yine gübre sektörü olarak Tarım ve Orman Bakanlığı’yla birlikte gübre sektörü temsilcileri, Duygu Havacılık firması, üniversiteler, ilgili bakanlıklar, kurum ve kuruluşlarla birlikte GTS’nin yeniden ele alınarak ortak bir mutabakat haline getirilmesi en büyük isteğimiz. Sisteme inanan insanların sayısının artması, herkesi mutlu edecek ve sistemi başarılı bir hale getirecektir’ şeklinde sonlandırdı.