
DLG Fuarcılık tarafından 23-25 Ağustos tarihinde, Avanos’ta Potato Days ve 6-9 Eylül tarihinde, Tekirdağ’da Tarım ve Teknoloji Günleri organizasyonları düzenlendi. GENTA Tarım, ikincisi düzenlenen Potato Days ve artık gelenekselleşen Tarım ve Teknoloji Günleri organizasyonlarının her ikisine de katılım gösterdi.
İki bölgenin de kendileri için stratejik öneme sahip olduğunu belirten GENTA Tarım Teknik Satış Müdürü Gökçe Atalay, ‘Potato Days” fuarı süresince standımız sürekli doluydu. Gelen misafir profili ise işletmeler ve onların sözleşmeli üretim yaptığı üreticilerden oluşuyordu. Bizim açımızdan iyi bir durum çünkü hedef kitlemizi ağırladık’ dedi.
Gökçe Atalay, Tekirdağ Karaevli Fuarı için ise sözlerine şunları ekledi: ‘Marmara ve Trakya Bölgesi, GENTA Tarım olarak bizim çok güçlü olduğumuz bir bölge. Üretici bizi tanıyor, güveniyor ve yeni bir ürün var mı arayışıyla geliyor. Bu da bizim açımızdan çok gurur verici.’
GENTA Tarım Teknik Satış Müdürü Gökçe Atalay, organizasyonlara ve bölge üreticilerine dair yaptığımız röportajda sorularımızı şu şekilde yanıtladı:
GENTA Tarım olarak patatesin sizin için öneminden bahseder misiniz?
Patates; tohum firmaları, sanayilik ve yemeklik işleme şirketleri olmak üzere çok geniş bir işletme alanına sahip. Bu işletmeler, Türkiye’nin birçok bölgesine dağılmış durumdalar. En erkenci grup Hatay-Reyhanlı olmak üzere Sivas’a kadar uzanıyorlar. İç Anadolu Bölgesi ise zaten daha geniş bir alanı kapsıyor. GENTA Tarım olarak biz, işletmeler bazındaki çalışma alanımızı genişletme kararı alarak hem teknik kadromuzu hem de satış ekibimizi bu doğrultuda güçlendirdik. Dolayısıyla patates sahip olduğu bu geniş yelpaze ile bizim için oldukça önemli ve stratejik bir ürün. Ayrıca patates özelinde, portföyümüzdeki dört ana çözümü sunuyoruz. Ana çözümlerimiz Tango, Real Plus, Elfer ZnP ve Elfer Enzyma ile patatesin kalitesine ve üretim miktarına olumlu yönde etki ederek, doğrudan katkı sağlıyoruz.
Patates özelinde GENTA Tarım olarak nasıl bir stratejiyle ilerlediniz?
Biz bu bölgelerde çalışmalarımıza aslında elma ile başladık. Ancak zaman içerisinde gördük ki patates üreticisi hem teknik hem de yayılım alanı olarak gelişiyor. Bugün Türkiye’de 500 bin ton patates tohumu satılıyor. Patatesteki üretim kapasitemiz dünyada 7-8. sıralarda yer alıyorken ortalama verim anlamında da dünyada önde gelen ülkeler arasında yer alıyoruz. Hal böyle olunca Konya ve Niğde-Nevşehir hattı, İrlanda, Belçika ve Hollanda gibi ülkelerdeki patates tohumu konusunda çalışan firmaların dikkatini daha fazla çekmeye başladı. Bu duruma bölgedeki doğal saklama depoları da eklenince bizim için patatesi odağımıza almak kaçınılmaz oldu. Teknik kadromuzu bölgeye yönlendirip hızlı aksiyon alarak patateste özellikle işletmeler nezdinde iyi bir büyüme kaydettik. Bugün Türkiye’de birçok işletme ile temasımız var. Bunu taçlandırmak için de DLG Fuarcılık’ın düzenlemiş olduğu patates fuarına katılım sağlıyoruz çünkü biz de temasta olduğumuz üreticileri ağırlamak istiyoruz.
Peki organizasyon bölgesi olarak Avanos’u değerlendirir misiniz?
Bulunduğumuz bölge, Avanos Bölgesi aslında patates için sıkıntılı bir bölge. Daha önce Konya’da gerçekleştirilen fuara maalesef patates üreticileri, özellikle işletmeler ilgi göstermedi. Bu yüzden Avanos’ta yapılacak bir organizasyonun, turistik bir bölge olması sebebiyle hem bölgeyi gezmek hem de fuarı ziyaret etmek açısından ilgi çekeceği düşünüldü ve bize de mantıklı geldi. Sonuçta Ege’den tutun Karadeniz’e hatta Bitlis-Muş hattına kadar patates üretimi mevcut ve Nevşehir olursa güzel olur düşüncesiyle yaklaştık. Ancak bu tür bir organizasyon için uygun alan Kızılırmak hattında bulunabildi. Burada da maalesef tuzluluk en büyük problem olarak karşımıza çıktı. Olumsuz iklim şartları da üzerine eklenince dikim geç yapılabildi ve bitkiyi, normal vejetasyon süresini tamamlaması için fazla zorladık. Bölge uygun ancak yer, patates yetiştiriciliği için uygun değildi.
Katılım ve katılımcı profili sizce nasıldı?
Genel olarak maalesef küçük ve orta ölçekli üreticiyi fuarda göremedik. Daha çok tohum firmaları ve işletmeciler ilgi gösterdi. GENTA Tarım olarak bizim bu bölge ve çevresinde 27 tane bayimiz var ve çok azı katılım sağladı. Ancak fuar süresince standımız sürekli doluydu. Gelen misafir profili ise işletmelerin sözleşmeli üretim yaptığı üreticilerden oluşuyordu. Bizim açımızdan iyi bir durum çünkü hedef kitlemizi ağırladık. Ancak gönül isterdi ki küçük ve orta ölçekli üreticiyi de görebilelim, onlar da buraya gelerek yeni ürün ve teknolojilerden haberdar olabilsin.
Mevcut ekonomik ve iklimsel şartlardan dolayı küçük ve orta ölçekli üreticinin keyfi yok diyebilir miyiz?
Tabii üreticinin bu sene çok keyfi yerinde değil diyebiliriz. Malum enflasyonist ekonomik süreç ve özellikle Niğde-Nevşehir ve Konya bölgelerini olumsuz etkileyen iklim şartları, üreticiyi çok yordu. Üretici iklim şartları ile mücadele edebilmek için girdi kullanımını artırmak zorunda kaldı ve doğru orantılı olarak maliyetleri de çok arttı. Bu yüzden yeni ya da ekstra ne var arayışına gücü kalmadı. Yeni bir çeşitle riske girmek yerine bildiği çeşidi dikmeyi tercih ediyor hatta biraz üretici kaçıyor da diyebiliriz.
Peki genel olarak patates üreticisi nasıl bir profile sahip?
Patates üreticisi, teknik desteğe her zaman ihtiyacı olan bir üretici kitlesi. Her dönem karşılaşılan mildiyö, erken yaprak yanıklığı (Alternaria) gibi hastalıkları ve mücadelesini artık iyi biliyor olabilir. Ancak değişen iklim koşulları ile birlikte patateste çok fazla mikoplazma ve türleri ile karşılaşıyoruz. Virüs ve virüsle bağlantılı böcekler ile örneğin patates uyuzu ve bakteriyel yumuşak çürüklük (Karabacak) gibi hastalıklar da bölgede giderek artıyor. Bu yüzden patates üreticisi her daim teknik desteğe ve yeni çözümlere ihtiyaç duyuyor. Bu noktada teknik kadrosu olan ve ürünle üreticiyi birleştirebilen firmalar öne çıkıyor.
Peki katıldığınız bir diğer DLG Fuarcılık organizasyonu olan Tekirdağ Fuarı hakkında neler söylemek istersiniz?
DLG Tekirdağ Fuarı’na Mas Seeds ile ortak katılım sağlıyoruz. Bu bölge bizim, GENTA Tarım olarak çok güçlü olduğumuz bir bölge. Hem bitki besleme hem de tohum konusunda çalıştığımız, ürünlerimizin de bölgenin ana ürünleri olan buğday, kanola, mısır ve ayçiçeğindeki başarısının artık ispatlandığı bir bölge. Bölgenin bizim için öneminden dolayı her yıl DLG Tekirdağ Fuarı’na da katılım sağlıyoruz. Ayrıca firma olarak Doğu Avrupa hattına açılmamızla birlikte, fuara bu bölgelerden kişilerin de katılım göstermesi önemli bir diğer etken. Tüm bunların sonucunda her yıl, fuarı çok yoğun ve başarılı bir şekilde sonlandırıyoruz. Bölgedeki gücümüz, fuarda da ön plana çıkmamızı sağlıyor. Aslında bu fuar bizim tam da yıl sonuna yaklaşıyorken motivasyonumuzu artırıyor. Çünkü zaten üretici bizi tanıyor, güveniyor ve yeni bir ürün var mı arayışıyla geliyor. Bu da bizim açımızdan çok gurur verici.