02.04.23

Depremin Gıda Güvencesine Etkileri; Acil Alınması Gereken Önlemler

Depremin Gıda Güvencesine Etkileri; Acil Alınması Gereken Önlemler

Ülkemiz 6 Şubat gecesi hepimizin yüreklerini yakan yüzyılın felaketini yaşadı. Deprem o kadar şiddetli ve geniş coğrafyaya etki etti ki hem şehirleri hem de kırsal alanda çok büyük tahribat yarattı. Depremden etkilenen bölgenin Türkiye tarım topraklarının yüzde 16‘sı bu bölgede yer almaktadır. Deprem geniş bir coğrafyada hissedilse de en çok hasar Hatay, Maraş, Osmaniye, Adıyaman ve Malatya illeri ile Gaziantep’in iki ilçesinde olmuştur. Diğer beş kırsalında tarımsal üretim açısından bir aksama beklenmemektedir. Dolayısı ile depremin etkileri Tablo: 1 ‘den de anlaşılacağı üzere Türkiye tarım topraklarının yaklaşık %5 ‘ine karşılık gelen 100 bin üreticiye etki edeceği tahmin edilmektedir.

Tablo:1 Deprem Bölgesinin ülke verileri ile karşılaştırılması

Cumhurbaşkanlığı Strateji Dairesi Başkanlığının 18 Mart tarihli basın açıklamasına göre depremin tarım sektörüne verdiği zararın 24,2 milyar lira olduğunu belirtildi. Açıklanan rakamlar muhtemelen hasar tespitine yöneliktir. Deprem bölgesinde bitkisel ürün kayıpları ile ilgili yapmış olduğumuz çalışma Tablo 2 ‘de verilmektedir. Depremden etkilen beş il ve Gaziantep ilinin iki ilçesi dikkate alınarak yapılan çalışmada toplam 1,18 milyon hektar tarımsal alan olduğu, 400 bin hektar alanda geçen sonbaharda tahıl ekildiği, 225 bin alanda dikili ürün olduğu ve ekilmesi gereken tarla ve sebze alanı 555 bin hektar hesaplanmıştır. Yapılması gereken işler yapılmaması ya da eksik yapılması durumunda oluşabilecek verim kayıpları ve değerleri hesaplanmıştır. Bu tabloya göre üreticilerin üretme iradesi oluşmaz ise sadece bitkisel üretimden kaynaklı 2,2 ile 3 milyar dolar arasında değişecek üretim zarar olacağı hesaplanmaktadır.

Tablo 2: Deprem Bölgesinde Bitkisel Ürün Kayıplar

Depremin orta ve uzun vadede etkilerini kısa vadede yapılacak doğru müdahaleler belirleyecek!

Depremin gıda güvenliğine ve kır sosyolojisine muhtemel etkilerini kısa orta ve uzun vadede değerlendirmek ve orta ve uzun vadedeki etkilerini minimize etmek için kısa vadede etkilerinin hızlı ve çabuk iyileştirilmesi hayati önem taşımaktadır. Depremin kısa vadede (önümüzdeki üretim sezonunda) etkilerinin azaltılması, orta ve uzun vadede yaraların daha çabuk sarılmasına yardımcı olacaktır. Kırsalın hızlıca üretime yönlendirilmesi şehirlerde yaşamın da daha hızlı gelişmesine, ticaretin canlanmasına ve gıda fiyatlarının bölgede nispeten erişilebilir olmasına imkan sağlayacaktır. Üretmek bölge için yaraların sarılması için merhem olacaktır.

Depremden en çok etkilen altı ilimizde durum ve kısa vadede yapılması gereken müdahaleler şöyledir:

Deprem sadece can ve mal kayıplarına neden olmamış; üretim için gerekli tedarik zincirinin kırılmasına neden olmuştur!

Tarımsal üretim için gerekli tedarik zincirinin birçoğu depremin yıkıcı etkilerinden dolayı hizmet veremez durumdadır. Bu konuda girdi üreten firmaların inisiyatif alması ve bir an önce bölgede tohum, gübre, pestisit ve diğer girdilerin satışı için gerekli girişimleri yapması; yerel yönetimlerin ise bu amaçla yer tahsisi ve altyapılarının oluşturmaları için destek vermeleri gerekmektedir.

Deprem bölgesindeki her üreticinin ortalama 150.000 Lira Banka borcu bulunuyor

Tablo:3 Deprem bölgesinin Finans Kuruluşlarına Borcu (Kaynak: BBDK Ocak 23)

Depremde hem can hem mal kaybı yaşayan üreticilerin birçoğunun sermayeleri enkaz altında kalmıştır. Bölgede bankalar yeni yeni aktifleşmekte ve her finans kuruluşunun deprem bölgesi için risk algıları ve yaklaşımları değişkenlik gösterdiğinden farklı yaklaşımlar sergilemektedir. Tablo 3’te Ocak 2023 tarihi itibariyle, deprem bölgesi üreticilerinin finans kuruluşlarına olan borcu görülmektedir. Deprem bölgesi toplam borcunun yaklaşık 52 milyar lira, pembe renk ile işaretlenen aşırı etkilenmiş illerin borcunun ise yaklaşık 23 milyar lira olduğu görülmektedir.  Borçların %75’ kamu bankalarınadır. Mevcut borçların üretmeden ya da eksik üreterek nasıl döndürüleceği ciddi bir sorun olarak durmaktadır. Öyle görünüyor ki, kamu ve bazı özel bankaların açıkladığı gibi geçmiş borçların altı ay ötelenmesi yeterli olmayacaktır.

Deprem bölgesinde tarımsal üretimin sürdürülebilirliği, iş gücü temini ve finansmana erişim koşullarına bağlıdır!

Mevcut üretim desenine bakıldığında söz konusu 6 ilde bu yıl özelinde bitkisel üretimin olabilmesi için en az 25 milyar finansmana ihtiyaç vardır. Mevcut borçları da dikkate alan ve bu yıl gerekli ek işletme sermayesi ihtiyacı finansmanın giderilmesi için ilk yıl geri ödemesiz en az iki yıl vadeli işletme sermayesi kredisi tahsisi veya mevcut borçların temerrüde düşürmeden orta ve uzun vadede yapılandırılması, tarımsal üretimin ve finansmanının sürdürülebilirliğine pozitif katkısı olacaktır.

Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için iş gücü temini üretimin her döneminde gerekmektedir. Üretim aşamasında iş gücüne bağlı işlerde (ekim, çapa, bakım, hasat) mutlak suretle bölge dışından gelecek olan ek insan kaynağına ihtiyaç vardır. Bölgede barınma, beslenme ve sağlıklı yaşama (hiyjen) şartları henüz mümkün olmadığından, ücret karşılığı iş gücü temini de bu yıl özelinde çok mümkün gözükmemektedir. Zaten nüfus yoğunluğu iyice azalmış bölgede iş gücü açığının nasıl karşılanacağı, üretme iradesi göstermek isteyen üreticiler için ciddi bir sorun olarak durmaktadır.

Üretme iradesi oluşturulamaz ise sorunlar daha da kalıcı olabilir

Bölgede yapılan görüşmelerde çiftçiler, depremden kaynaklı yaşadıkları can ve mal kayıpları nedeniyle üretimde isteksiz (pasifleşmiş) olduklarını; kendilerini yorgun ve güçsüz hissettiklerini söylemektedirler. Gelecekleri ile ilgili sağlıklı karar verebilmeleri veya üretme dürtülerinin aktive edilebilmesi için, ihtiyaçlar hiyerarşisi en alt iki katmanı olan temel ihtiyaçlar (yiyecek, barınma, temiz su, hiyjen) ve güvenlik yapılarının oluşturulması zaruri durmaktadır. Kırsal bölgede bu yıla özgü üretim gerçekleşemez ise depremden çok fazla etkilenmiş on binlerce nüfusun en az bir yıl boyunca üretmeden temel ihtiyaçların karşılanması mümkün gözükmemektedir. Bu yıl üretimin devamı için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın depremden etkilenen 5 il + Gaziantep ilinin 2 ilçesi için çok acil destek ve eylem planı açıklamalıdır. Kırsal alana çok acil en az 15 bin adet çadır veya konteyner gerekmektedir. Bu yıla özgü ürün alım garantileri, mevcut desteklerden farklı ek destekler ve hemen üretim için peşin destek ödemeleri hayata geçirilmelidir. Diğer taraftan üretim iradesini olumlu yönde tetiklemek için en az iki temel sorun olacak olan finansman ve iş gücü temini çözümlenmesinde acil ihtiyaç duyulmaktadır.  Üretim hem kişisel hem de sosyoekonomik hasarların daha çabuk onarılmasına pozitif katkısı olacağı kuşkusuzdur. Bu gerçekle yola çıkarak kamu otoritelerinin yapamayacağı iş gücü temini, kolaylaştırıcı hizmetlerin oluşturulması vs gibi ihtiyaçları giderecek sivil inisiyatiflere acil ihtiyaç duyulmaktadır.

Bu yazı vesilesi ile depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifa, yakınlarına ve milletimize sabır dileriz. Yaraları hep birlikte sarmak ve bir daha bu tür afetler yaşanmaması için hepimize düşen çok önemli görevler elbette olacaktır.