Tarım ve Orman Bakanlığı Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği, 23 Eylül 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak 1 Eylül’den itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdiğini duyurdu.
Söz konusu yönetmelik ilk bakışta önemsiz gözükse de Tarımsal üretimde ve sektörde etkisi önemli içerikler barındırıyor olması bakımından değerlidir. Bakanlık son günlerde aldığı radikal dönüşüm kararları ile dikkat çekici çalışmalara imza atıyor.
ÇKS yönetmelik değişikliğinde özet olarak üç ana yapıda değişikliğe gidiyor. Bunlar ÇKS başvuru tarihlerinin daraltılması, başvuruların e- devlet üzerinden yapılabilir kılınması, başvuru için Ziraat odalarından ve muhtarlardan alınan belge zorunluğunun kaldırılması gibi evrak yükünün azaltılması şeklinde özetlenebilir. Söz konusu değişikliklerin üretime, üreticiye, kamunun ÇKS kayıtları tutma amaçlarına, Ziraat odalarına ve sektörün diğer paydaşlarına olumlu veya olumsuz etkileri olacağı muhakkaktır. Bu nedenle ÇKS yönetmeliği değişikliği sektöre nasıl etkileri olacağı üzerinde durmakta fayda vardır.
Bakanlığın bu yönetmelikte değişikliğin amacını söyle özetlemektedir. “Mevcut yönetmeliğin yayınlandığı tarihten bugüne kadar uygulama döneminde Bakanlık tarafından tespit edilen aksaklıkların giderilmesi, taşra teşkilatında uygulama birliği sağlanması, devreye alınacak yeni iş modellerine ve geliştirilen yeni politikalara adapte olunması için dijitalleşme, bürokrasinin azaltılması ve üretim planlaması amaçlandı” şeklinde açıklamaktadır.
Tüm bu değişikliği değerlendirmeden önce Çiftçi Kayıt Sistemi neden var? Bu kadar zaman, emek ve enerji neden harcanıyor? Kısaca ÇKS amacın ne olduğunu ortaya koymakta fayda vardır. Çiftçi Kayıt Sistemi Kamunun beklentisi bir sonraki yılın ekiliş miktarlarını doğru tespit edip, sağlıklı rekolte tahminleri ortaya koyarak Gıda arzı veya güvencesinde oluşabilecek aksaklıkları önceden tespit etmesine ve Hazineden aktarılacak üretim desteklerinin hesaplanmasında yardımcı olması için yapılan bir çalışmadır. Bizce sağlıklı çalışabilecek ÇKS sistemi sadece gıda arzı veya güvenliği veya destekleme maliyetinin tespiti için olmamalıdır. Üreticilerin de ekeceği ürün ile ilgili gelecek yıllar için ürün planlamalarının yapabilme yetilerine kavuşturmak için önemli bir bileşen şekline dönüştürmelidir. Şimdilik ülkemizdeki sektörel alt yapımız planlama yapabilecek içerikler ortaya koyamadığından ve başka bir yazı konusu olduğundan değinilmeyecektir.
Tüm bu açıklamaları yaptıktan sonra ÇKS değişikliğini ve sektöre etkilerini analiz edelim.
Düzenlemenin en önemli maddesi ÇKS başvuru tarih aralıklarının 10 ay gibi uzun bir süreden 3 ay gibi kısa bir süreye düşürülüyor olmasıdır. Önceki yönetmelikte sürenin 10 ay kadar geniş bir periyotta tutulması kamunun yukarıda değindiğimiz gıda arz ve güvenliği ile ilgili sağlıklı bir öngörü oluşturamıyordu. Destekleme primlerini de bir sene sonrasına ödediğinden geniş bir başvuru süresi sorun olmuyordu. Düzenleme ile bu süre 3 aya düşürüldü. Bakanlığın Başvuru süresi kısaltmasının amacı desteklemeleri yıl içinde ödemek ve rekolte tahminini doğru analiz etmek olabilir. Lakin sürenin çok daraltılmasının üretici, sanayici, girdi tedarikçileri ve finans sektörü açısından bazı belirsizliklerin oluşmasına neden olacağı olasılığı taşımaktadır. Tek yıllık bitkisel üretimler Ekim ayından başlar, bir sonraki yılın Haziran ayına kadar devam eden bir süreçtir. Tahıl grubu için ÇKS başvuru tarihleri ile ekim tarihleri örtüştüğünden çiftçilerimiz topraklarına tahıl grubu ürün ekme iradesi gösterdiğinde hiçbir sorun yaşamadan ve desteklemeyi de hak ederek ÇKS başvurusu yapabilecektir. Çok yıllık dikili araziler için de sorun yaşanmayacaktır. Lakin diğer tek yıllık stratejik ürünler ve sebzelerin ekme iradesi aralık ayına kadar gerçekleşmesi teknik olarak zorluklar oluşturacaktır. Üreticilerimiz ürün tercih etme stratejileri de genelde Şubat- Mayıs ayı arasında oluşuyor. Çünkü tercih edecekleri ürün ile ilgili tohum bağlantıları da bu tarihte oluşuyor. Ayrıca piyasada oluşan fiyatları bu tarihlerde öngörebiliyorlar. Üretici açısından bakıldığında pazar ve fiyat öngörüsü yapamadığı ürünün ekme iradesi ortaya konmada zorlanır. Bu durum üreticileri ÇKS kaydı yapıp yapmama tercihlerine zorlanacağı şekline dönüşüyor olması birçok üretici için ÇKS kaydı yapmama cihetine gitme olasılığını yükseltmektedir. Çiftçi özellikle bazı alternatifi olan üründe piyasayı koklamadan devletin vereceği cüzi desteğe mi kanacaktır? Çekincelerimizi oluşması durumunda ÇKS yapan ve yapmayan üretici oranı arasındaki makas daha da açılacaktır. Oluşabilecek olumsuz tablo kamunun ÇKS varlığı amacına hizmet etmeyecektir. Diğer taraftan bahsettiğimiz çekincelerden dolayı ÇKS yaptırmayan üretici desteklemelerden faydalanamayacağı gibi Bankalardan finansmana erişimde ciddi zorluklar doğuracaktır. Söz konusu düzenlemenin bu maddesi birçok soruna neden olmaya namzet durmaktadır. Örneğin sözleşmeli üretim yapan tütün, domates vs gibi ürünlerde alıcıların ekimden 5-6 ay öncesinden fiyat belirlemesi, üreticileri ikna etmesi mümkün olmayabilecektir. Özellikle fide /tohum tedarikçileri üretici tercihlerini çok kısa sürede tespit etmek zorunda kalacaktır. Diğer taraftan Tarım iklime dayalı yürüyen bir sektör. Beş ay önce beyan ettiği ürün iklimsel zorunluluktan çiftçi ekemediğinde ne olacaktır? ÇKS başvurusu yapamayan ya da başvuru süresini kaçıran üreticiler finansman temininde zorlandığında Bankalar kolayca aksiyon değiştirebilecek midir? Oysa ki bu düzenlemede ÇKS başvuru tarihleri soğuk iklim tahılları ve çok yıllık ürünler için Ağustos- Kasım, diğer ürün tek yıllık ürünler için Aralık- Mart ayları şeklinde esnetilebilir ise hem kamunun hem de üreticilerin ve tarım paydaşlarının hedeflerine uygun bir örtüşme sağlanabileceğini düşünüyoruz. Tabi kamu maliyesi açısından desteklemenin o yıl içinde ödemesi ancak tahıl ve çok yıllık bitkiler için olabilecektir.
Düzenlemenin diğer dikkat çekici maddesi yıllardır boğulduğu evrak yükünün azaltılması için başvurularının e-Devlet üzerinden de yapılabiliyor olması önemli bir adım olarak görülmektedir. Her ne kadar üreticiler ÇKS kayıtlarını e-Devlet üzerinden yapılabiliyor olsa da kiralık ve mirasçı problemlerinin giderilmesi için bakanlığın il ilçe taşra teşkilatları yoğun bir şekilde çalışmaya devam edecektir. Bakanlığın taşra teşkilatının evrak yükünün giderilmesi için başvuru süreçlerini daha radikal ve mümkünse dijital çözümler geliştirmemiz elzem durmaktadır. Diğer taraftan üreticilerin belge temin etmede yaşadığı zorlukların bir kısmının ortadan kalkıyor oluşu üreticileri memnun edecektir. Özellikle Ziraat odalarından belge alma zorunluluğu ilk kez çiftçi olacaklar hariç kaldırılması önemli bir adımdır. Lakin bazı Ziraat odalarını neredeyse tek gelir kapısı olan bu yapının kaldırılması işlevi herkesçe çok tartışılan Ziraat odalarının gücünü azaltacaktır. Söz konusu kurumda çalışan binlerce insanın iş güvencesi sıkıntıya girecektir. Ülkemizde kırsal ve yerel siyasette Ziraat oda başkanları ve aktif üyelerinin etkisi azımsanmayacak ölçüde olduğu bir vakadır. Ziraat odalarının serzenişlerine siyaset kurumu söz konusu müdahaleye nasıl bir tepki verecektir zaman gösterecektir.
Bakanlığın bu günlerde çözüm odaklı bazı sert veya radikal kararlar almaya çalışmasını takdir ediyoruz. Lakin bu tür sert kararlar alırken ülkemizin ve üretimin dinamiklerini göze almadan yapılıyor olması iyi niyetli de olsa çözümlerin uzamasına neden olmaktadır. ÇKS başvuru süreçlerini ürün gruplarına göre düzenlemek, her müdahale alanından olumsuz etkilenecek gruplar için çözümler geliştirmek Ülkemiz tarımını daha ileriye götürecektir.