18.10.23

Değişen İklim Şartları İle Ceviz Yetiştiriciliğinde Çeşit ve Yer Seçiminin Önemi

Dr. Erdal ORMAN / Van Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü

Giriş

Küresel iklim değişikliklerinden en fazla etkilenen ülkelerden biri olan Türkiye’de, mevsim normallerinin üstünde seyreden sıcaklığın üreticileri son derece zorladığı yüzleşmemiz gereken bir gerçektir. Bu durumun geçici olmadığını aksine her geçen yıl mütemadiyen süreceğini göz önüne alarak yetiştiricilikle ilgili bildiğimiz her şeyi gözden geçirmemiz gerekmektedir. Yer altı sularında çekilme, kaynak sularında azalma, yüksek sıcaklıklar nedeniyle artan buharlaşma ve kış kuraklığı gibi su bilançosunu olumsuz etkileyen faktörler, yeterince sulanamayan bahçelerde verim ve kaliteyi azaltırken üreticiyi de oldukça zorluyor. Yine iklim değişikliğinin etkisiyle sıkça yaşanan zamansız ve şiddetli yağışlar, sel ve su baskınları, fırtına ve dolu yağışları da üreticiyi terste bırakacak etmenler olarak karşımıza çıkmaktadır. İklim değişikliğinin etkisini hissettirecek olan başka bir etmende bitkilerin ihtiyaç duyduğu soğuklama süresinin karşılanamaması olasılığıdır. Eskiye göre ılıman geçen kış aylarında sıcaklık ortalamalarının artması düşük rakımda veya doğru konumlanmamış bahçelerde özellikle geçci çeşitlerin soğuklama süresi ihtiyacının tam olarak karşılanamaması sebebiyle ürün ve kalite kaybına yol açacağı olasıdır. İklim değişikliği, sıcaklık artışına bağlı olarak uzayan yaz periyodu, cevizde büyük sorun teşkil eden iç kurdu gibi bazı zararlıların daha fazla döl vermesi,  su rezervleri kısıtlı iken sulama ihtiyacının daha da artması gibi olası sorunlara da hazırlıklı olmamızı zorunlu kılıyor. İklim rejiminin bu şekilde devamı durumunda önümüzdeki on yıllık periyotta Türkiye’nin büyük bir kısmının sıcak ve kurak bir iklime sahip olacağı, yıllık yağışların önemli ölçüde azalacağı, ekstrem meteorolojik olayların artarak devam edeceği ön görülmektedir. Bunların yanında giderek artan girdi maliyetlerinin de yükü düşünüldüğünde üreticinin işinin gittikçe zorlaştığı ortadadır.

Dünya ve ülkemiz ceviz sektörünü veya üreticileri nelerin beklediği bu kadar açıkken öngörüsüz veya bilinçsizce yapılacak olan yetiştiriciliğin yıkıcı etkilerini azaltmak ancak farkındalık oluşturmakla mümkündür. 2022 yılı istatistiklerine göre üç yüz bin tonu aşkın ceviz ağacı üretimiyle dünyanın önde gelen ceviz üreticisi ülkelerden biri olan Türkiye, iklim ve toprak şartlarının uygun olmasının da etkisiyle ceviz yetiştiriciliği konusunda, halen birçok üretici veya özel sektör yatırımcısının ilgisini çekmektedir. Anadolu’nun hemen hemen her yerinde yetişen cevize olan bu ilgi sevindirici olmakla beraber,  kârlı bir kapama ceviz bahçesi tesisinde, ismine doğru fidan, ekolojiye uygun çeşit seçimi ve yetiştiricilik esaslarının eksiksiz uygulanması şarttır. Son yıllarda özellikle sosyal medyada sıkça işlenen ceviz yetiştiriciliği veya pazarlaması, yatırımcıda belli bir farkındalık oluşturmakla birlikte, halen cevizle ilgili kirli ve abartılı birçok bilginin de dolaşımda olduğu bir gerçektir. Öte yandan, ekolojik şartlar ve toprak özellikleri araştırılmadan rastgele dikilen çeşitler yerine  ‘‘geç yapraklanan, yan dalları verimli çeşit’’ olgusunun yeni yeni oturmaya başladığı günümüzde, artık devasa kapama ceviz bahçelerinin kurulması, ceviz yetiştiriciliği konusunda hayli mesafenin kat edildiği anlamına da gelmektedir.

Ceviz bahçesi yatırımına karar veren girişimcilerin, cevizin kendine has özelliklerini bilmeleri gerekmektedir. Ekolojiden yüksek oranda etkilenen ceviz bitkisiyle ilgili, ülkemizde üniversite ve araştırma enstitüleri tarafından birçok ar-ge çalışması yapılmaktadır. Bu nedenle, bir bölgede ceviz yetiştiriciliğine karar verirken, öncelikle o bölgede yapılmış adaptasyon çalışmaları hakkında bilgi edinilmelidir. Çeşitlerin meyve kalitesi, yapraklanma ve verimlilik özellikleri iyi bilinmelidir. Karasal iklimin hâkim olduğu, sert kış şartlarının yoğun yaşandığı ekolojilerde ve ilkbahar geç donlarının görüldüğü yerlerde geç çiçeklenen çeşitler tercih edilmelidir. Yanlış çeşit seçimi ekonomik yetiştiriciliği sağlayamadığı gibi, çok büyük zaman kayıplarına da yol açmaktadır. İklim ve toprak şartları, yetiştiriciliği birinci derecede kısıtlayan faktörlerdir. Dolayısıyla, bahçe kurulması düşünülen yörenin, son on yılına ait meteorolojik verilerinin elde edilmesi ve geniş ölçekli bir toprak analizi, çok değerli ipuçları verecektir.

Dünya ceviz üretimi incelendiğinde, üretimin daha çok Asya ve Avrupa’da yer alan, bazı ülkelerde yoğunluk kazandığı görülmektedir. Ülkemiz dünya ceviz üretiminde Çin, A.B.D. ve İran’dan sonra dördüncü sırada olup (Çizelge.1), önemli üretici ülkeler arasındadır.

Çizelge 1. Bazı ceviz üretici ülkeler ve üretim miktarları ( kaynak: www.fao.org 2022)

Ülkeler Üretim (ton)
Çin 1.100.000
ABD 657.710
İran 386.970
Türkiye 325.000
Meksika 148.000
Toplam (Dünya) 3.500.172

Yer Seçimi;

Yatırımcıların yer seçiminde günümüz şartlarının yanı sıra ceviz yetiştiriciliği için verim çağını da içine alan sonraki 10-20 yılın koşullarını öngörerek ve de özellikle yazımızın başında belirttiğimiz, değişen iklim koşullarını dikkate almaları önem arz etmektedir. Ova veya taban araziler yerine daha yamaç alanlar, denize yakın kıyı bölgeleri yerine iç kısımlar veya kuzey bölgeler daha avantajlı sonuçlar sağlayabilir. Ayrıca Türkiye’de tarıma uygun nitelikli arazi fiyatlarının yüksek olduğu bir gerçektir. Bu nedenle yatırımcılar, tarım dışı sahalara da ceviz dikmeye yönelebilmektedir. Sadece ceviz için değil, tüm meyve ağaçları için ideal bahçe kurma yerleri; kısmen meyilli, toprağı fazlaca kuvvetli olmayan yamaç arazilerdir. Yine çeşidin soğuklama ihtiyacına göre yer seçilmezse bitkinin gelişmesinde, çiçeklenme ve meyve veriminde düşüşler olur. Yerin uygunluğunu tayin eden en kritik faktörlerden birisi de ilkbahar sıcaklık değişimleridir. Ceviz, meyve türleri içerisinde ilkbahar geç donlarından en fazla zarar gören meyve türlerinden biridir. Bu riski düşünmeden kurulan bahçelerden, her yıl düzenli verim almak mümkün değildir. İlkbaharda uyanmaya yakın ceviz tomurcukları, -1ºC de zarar görmektedir. Turunçgillerde bile bu zararlanma -3º C de başlar. Bahçe yerinin seçiminde göz ardı edilmemesi gereken diğer bir hususta su kaynaklarının varlığıdır. Her ne kadar, ceviz yıllık ortalama 600-800 mm yağışın olduğu yerlerde sorunsuz yetişir sanılsa da bu yağışların düşme zamanının, bahçenin su ihtiyacına olumlu ya da olumsuz yönde etki edeceği unutulmamalıdır. Ayrıca cevizin içini doldurması veya iç büzüşmesinin en aza indirgenmesi, dolayısıyla iç randımanının çeşide özgü rakama ulaşması için sulama rejiminin gereken zamanda, gerekli miktarda uygulanması şarttır.

Kapama ceviz bahçesi kurulması düşünülen bir yerde toprak profilinin de özenle incelenmesi gerekir. Kazık köklü bir bitki olan cevizin, büyüme ve gelişme için derin toprak istediği unutulmamalıdır. Bu yüzden, arazinin birkaç yerden açılacak iki metre derinliklerindeki çukurlarla toprak kesiti incelenmelidir. Katmanlar arasında geçirimsiz bir kaya tabakasının bulunması veya aşırı kireç varlığı ileriki yıllarda önemli sorunlara yol açabilir. Yine 1-1,5 metre seviyelerinde bulunabilecek yüksek taban suyu, o arazide ceviz yetiştiriciliğini önemli ölçüde kısıtlayacaktır. Ağır killi topraklarda veya yağışla meydana gelecek su birikintilerinin uzun süre bahçeyi terk etmediği alanlarda, işlevsel bir drenaj ve toprak ıslahı gerekir. Aksi halde bu tip topraklarda ceviz yetiştiriciliğinden kaçınılmalıdır.

Geniş orman açması Özel Ağaçlandırma Sahalarında ise sorun, hem yeşil örtü hem de derin olmayan kayalık, sığ topraklar olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu tip sahalarda ceviz dikiminden önce etkili bir diri örtü temizliği ve derinlemesine toprak işleme (riperleme) ön şarttır. Şayet ortamda meşe bitkisi varsa, diri örtü temizliğinin ardından saha, bir–iki yıl kuru tarıma terk edilmeli, örneğin arpa ekimine yer verilmelidir. Çünkü mantari bir hastalık olan meşe kök çürüklüğü (Armillaria mellea), dikilecek fidanlara bulaşarak, kısa sürede büyük bitki kayıplarına neden olabilmektedir. Ayrıca orman açması sahalarda bu fungusun sel suları vb. etkenlerle bahçeye taşınmaması için bahçe ile orman sınırlarının kesiştiği yerler, hendeklerle izole edilmelidir. Toprak derinliği az olan sahalarda veya su basması muhtemel taban arazilerde, bahçe kurulacaksa bazı önlemler alınmalıdır. Çünkü cevizin kazık kökü, sürekli tabana doğru ilerleme eğilimindedir ve kılcal kökleri de su baskınlarına son derece hassastır. Bu nedenle, kökleri korumak amacıyla ve kazık köklere dikim yastığı oluşturmak üzere, sıra aralarındaki yüzey toprağını kürüyerek, oluşturulan sırtlara fidan dikimi yapılmalıdır.

 Toprağın analizi,  ıslahı ve işlenmesi;

Bahçe kurulması düşünülen alanın, toprak profilinin uygun çıkması, tek başına yeterli bir done vermeyecektir. Arazinin büyüklüğüne göre değişmekle beraber, toprak yapısını temsil edecek şekilde, en az 6 farklı yerinden zikzaklar çizerek numune alınmalıdır. Cevizin kök yapısı düşünüldüğünde, 30-60-90 cm gibi farklı derinliklerden analiz yaptırmak gerekir. Çünkü ürün vermeye başlayacağı ileriki yıllarda, köklerin ineceği derinliklerin durumu önem kazanmaktadır. Bu nedenle derinlemesine tahlil faydalı olacaktır. Cevizin optimum pH aralığı 6-7,5 civarında, işba (bünye) ise %50-55 oranındadır. Ülkemiz toprakları, genelde ceviz yetiştiriciliğinin yapıldığı alanlarda pH açısından biraz yüksekte seyretmektedir. Bu nedenle toprak analizi, hem bu oranların tespiti hem de önemli bir girdi olan gübrenin, mevcut toprakta ne oranda ve hangi elementler üzerinden verileceğinin ortaya çıkarılması açısından önemli bir aşamadır. Alkali karakterli topraklarda pH’ı aşağı çekmek için toz kükürt uygulaması gereklidir. Tahlil sonucuna göre, gerekirse tam alana taban gübresi (DAP,TSP) uygulaması ve organik madde oranını arttırmak içinde dekara 3-4 ton yanmış çiftlik gübresi verilmesi faydalı olacaktır. Yine yeşil gübre olarak, toprağa azot fikse edecek baklagil yem bitkileri (fiğ, korunga vb.) ekilebilir. Ek olarak, toprak analiz raporunda belirtilen, mineral madde ve makro element gübreler, önerilen dozda ve önerilen zamanlarda üretim sezonu boyunca uygulanmalıdır. Ceviz bahçelerinde, bölgenin yağış durumuna ve bahçenin eğim durumuna göre, dikimden önce arazi hem enlemesine hem de dikine derin olarak sürülmelidir. Bunun için toprağı devirerek işleyen aletlerden ziyade yırtarak ilerleyen patlatma (riper) kullanımı daha uygundur. Zira aşırı yağışlı yörelerde, bahçenin fazla sularını kapillar boşluklardan kendiliğinden tahliye etmesi, ancak uygun sistemde sürümle sağlanır. Aksi taktirde fidan çukurlarında birikebilecek durgun sular yüzünden, yeni dikilen fidanlarda kayıplar yaşanabilmektedir. Dikimden sonraki yıllarda ise arazinin özellikle yabancı otlardan temizlenmesi amacıyla, yarı örtülü toprak işleme sistemi denen; sonbaharda bahçenin derin sürülmesi, ilkbaharda ise yabancı otların tohuma kalkmasından önce, daha yüzeysel işleyen aletlerle (diskaro) sürülmesi önerilir.

Çeşit seçimi

Uygun iklim ve toprak koşulları sayesinde ülkemizin her bölgesinde ceviz ağaçları doğal olarak yayılış gösterdiğinden olsa gerek “ceviz ağacı her yerde yetişir” gibi bir önyargı oluşmuştur. Bu sebeple ceviz, birçok kültürel uygulamalardan mahrum bir şekilde üretilmekte, çeşit özellikleri göz ardı edilmekte, her çeşit veya tip, her bölgeye götürülerek büyük yanlışlıklar yapılmaktadır. Diğer yandan, uzun yıllar boyunca verimli, geç yapraklanan ceviz çeşitlerinin belirlenmemiş olması, üretimde standart olmayan verimsiz ve kalitesiz çeşitlerin de yayılmasına neden olmuştur.

Cevizde ıslah çalışmaları, ülkemizde ilk olarak Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nce yetmişli yıllarda başlatılmıştır. Yapılan seleksiyon çalışmaları sonucu birçok yerli tip, standart çeşit olarak tescil edilip yaygınlaştırılmıştır. Ceviz yetiştiriciliğinde, diğer önde gelen ülkeler arasındaki en önemli dezavantajımız, bu ülkelerin neredeyse tamamen melezlemeyle elde edilen çeşitlerle üretimlerini standardize etmiş olmalarıdır. Uzun yıllara dayanan melezleme çalışmalarıyla ortaya çıkarılmış, yüksek yan dal verimliliğine sahip, geç uyanan; Chandler, Fernor, Fernetteçeşitlerini uygun ekolojilerde yetiştirmek, avantajlı gözükmektedir. Son yıllarda küresel iklim değişiklikleri nedeniyle birçok ekolojide daha ılık kışlar dolayısıyla saat olarak daha az soğuklama süresi periyodu yaşanabilmektedir. Bu durum dalgalanmalar gösterse de yetersiz soğuklama süresi yaşanan yörelerde daha az soğuklama isteyen erkenci çeşitlere de yer verilebilir. Ayrıca tadı, lezzeti ve yaygın popülasyonuyla bulunduğu yöreye hâkim olan çok değerli yerli ceviz çeşitlerimiz de uygun ekolojilerde başarılı bir şekilde yetiştirilebilmektedir.

Dikim mesafesi, İşaretleme ve fidan çukurlarının açılması;      

Dikimine karar verilen çeşide göre dikim mesafesine karar verilmelidir. Yabancı orijinli melez çeşitler, karakteristik özellikleri nedeniyle, yerli çeşitlere göre nispeten daha küçük taç yapma eğilimindedir. Bu nedenle 8X8 metre veya çitvari dikim denilen (8X4) 8m. sıra arası ve 4m. sıra üstü mesafelerle veya 7X6 metre gibi dikdörtgen dikim yapılabilir. Bu mesafe, yerli çeşitlerle kurulacak bir bahçede en az 8X8 m. veya 10X10 m. olmalıdır. Yine çitvari dikim yapılacaksa eğer, bahçenin 8 metre bırakılacak olan sıra aralarının güney-kuzey doğrultuda kurularak, sık dikim yapılan sıra üstlerinin, ilerleyen yıllarda birbirini gölgelemesi böylece en aza indirilir. Çok geniş alanlarda dikim yapılacaksa eğer, nivelman yöntemiyle arazi işaretlenebilir. Arazi düz bir yapıda değilse kare veya dikdörtgen alanlar oluşturulur. Sıralar oluşturulurken dik üçgenden yararlanarak ilk sıra, 90º derecelik açı yapan dikmeye göre belirlenir. Bu sıra baz alınarak, karar verilen dikim aralık mesafesine göre, sıra arası ve sıra üstü mesafeler dikim kazıklarıyla işaretlenmeye başlanır. İşaretleme bittikten sonra traktör arkası burgu, kepçe veya insan gücüyle çukurların açılmasına başlanır. Kazık köklü bir bitki olan cevizin, kök gelişimini kolaylaştırmak amacıyla, çukurların en az 70-80 cm derinlikte 50 cm genişlikte açılmasında fayda vardır.

Fidan seçimi, dikim;

Açık köklü fidanlarla dikim yapmak, cevizde her zaman ilk akla gelen ve en sağlıklı seçimdir. Şayet yöre ılımansa, sonbahar dikimine uygun ve kış şartları ağır değilse, fidanların yaprağını döküp fidanlıklardan sökülmeye başlandığı Aralık ayı ortalarından itibaren dikim yapılabilir. Karın erken yağdığı, sert karasal iklime haiz yörelerde, dikim işlemi Nisan sonu-Mayıs başlarında, tüplü fidanlarla yapılabilir. Bu yörelerde, açık köklü fidanlar eğer soğuk hava depolarında ilkbahar mevsimine kadar tutulabilirse, açık köklü fidanlarla da dikim yapılabilir. Demetler halinde gelen fidanlar, dikimden önce iç içe geçmiş yaralı kökler kesilerek ve kılcal köklerden hafif uç alımı şeklinde kök tuvaleti yapılarak dikime hazırlanır. Kök kanserine karşı koruma amaçlı Nogall uygulaması ve mantari hastalıklara karşı önlem amaçlı fungusit çözeltisine fidanların kök kısmının daldırılarak dikim yapılması, kültürel bir işlem olarak önerilebilir. Tozlayıcı çeşitler ise önceden planlanan apikaja göre ana çeşidin en fazla % 5-10’unu geçmeyecek oranda, hâkim rüzgâr yönü gözetilerek dikilmelidir.  Çukurlara, hazır işlenmiş, organik esaslı, steril hayvan gübresi, kök düzenleyici (humik asit, leonardit) ve son yıllarda sıkça kullanılan, hazır karışım dikim gübrelerinden de 150- 200 gram köklerle direkt temas etmeyecek şekilde üst toprakla beraber uygulanmalıdır. Fidanların aşı bölgesinin 4-5 cm toprak yüzeyinde kalacak şekilde dikilmesine özen gösterilir. En az 120 cm uzunluğunda 4×3 cm genişliğinde herekle birlikte dikimi yapılır. Açık köklü fidanlar, tutmayı kolaylaştırmak ve yan dallar oluşturmak için toprak yüzeyinden 1 m. yukarıdan tepesi vurulur. Tüplü fidanda ise ilk yıl tepe vurma işlemi yapılmaz. Dikimin ardından can suyu verilmelidir. Dikim sonrası fidan gövdelerinin su bazlı beyaz plastik boyayla boyanması, kışın kemirgenlerden, yazın güneş yanığı ve kabuklu bitlerden gövdeyi korumada yardımcı olacaktır.

Sulama;

Sulamada esas ilke, tarla başına kadar getirilmiş suyun, en az kayıpla bütün bahçeye üniform bir şekilde yayılmasıdır. Ceviz ağaçlarından iyi bir ürün alınabilmesi için düzenli bir sulama esastır. Cevizlerde sulamanın yetersiz olduğu durumlarda meyvelerin küçük kaldığı, iç meyvenin büzüştüğü, meyvelerde güneş yanıklığının görüldüğü, kırmızı örümcek zararı ve hastalıkların arttığı bilinmektedir. Yeni kurulacak ceviz bahçelerinde sulama metodu olarak mini yağmurlama ve damla sulama en ideal metotlar olarak ön plana çıkmaktadır. Tabii bunlardan birinin ya da birkaçının seçilmesi birçok faktöre bağlıdır. Örneğin Bahçenin tesviyesinin düzgün olup olmaması, toprağın kimyasal ve fiziksel özellikleri, sulama suyunun miktarı ve kalitesi, bölgenin rüzgar-sıcaklık-oransal nem-don-yağış gibi egemen iklim şartları sulama sistemlerini etkiler. Ceviz fidanları en kurak dönemde haftada en az 50-60 litre suya ihtiyaç duyar. Ölçü aletleri ve gözlemlerle de bahçenin su ihtiyacı belirlenebilir. Ayrıca bahçede kullanılacak sulama suyunun tuzluluk derecesinin yüksek olmaması gerekir. Suyun bahçeye sondaj veya taşıma yoluyla getirilmesine bağlı olarak maliyeti değişecektir. Bir de bu suyun rezerv edileceği uygun büyüklükte havuzlara ihtiyaç vardır. En ekonomik olanlar yangın tipi havuzlardır ve havuz tabanının çok iyi izole edilmesi şarttır.

 Gübreleme;

Gübreleme, meyvecilikte en önemli girdilerden biridir ve sürekli tekrarlanması gereken temel bir uygulamadır. Diğer bitkilerde olduğu gibi cevizde de her türlü şarta uyan bir reçete verilmesi imkânsızdır.  Her bahçe için değişen şartlara göre gübreleme programı hazırlanmasında; Toprağın beslenme kapasitesi, bitkinin besin ihtiyacı, bitkinin ihtiyacını karşılayacak gübre miktarının tespiti gereklidir. Bu nedenle, ekonomik bir gübreleme için toprak analiz raporundaki sonuçlara göre gübrelemenin gereken miktarda ve zamanda verilmesi lazımdır.

 Cevizin en fazla gereksinim duyduğu makro element azot olup, bunu potasyum izlemektedir. Fosfor gereksinimi ise köklenmeyi artırmak için ilk yıllar önemlidir. Mikro elementlerden ise kalsiyum en fazla ihtiyaç duyduğu besin maddelerindendir. Bahçede, damla sulama sistemi var ise gübrelemeyi fertigasyon şeklinde uygulamak daha etkili ve ekonomik olacaktır. Dinlenme döneminde ise depo gübre dediğimiz toprak altı gübreler (NPK) ve mineral gübreler değişik oranlarda, ağaç başına uygulanabilir.

Terbiye Sistemi ve Budama;

Kapama ceviz bahçesinde hedef, ilk üç yılda, fidanları en uygun taç sistemine getirecek ölçüde gelişmenin sağlanması olmalıdır. Özellikle sık dikim bahçelerde, taç yüksekliğinin, ileride mekanik ve kültürel işlemleri zorlaştırmayacak mesafeden verilmesi bir zorunluluktur. Cevizlerde budama, diğer meyve türlerine göre farklılık arz etmektedir. Çeşitlerin verimlilik tipi ile dikim mesafesi, budama ve terbiye sistemini belirler. Cevizde en uygun ve yaygın olarak kullanılan taç sistemi, lider bir doruk dalın etrafında, ana dallar ve çok sayıda yan dalın, katlar halinde oluşturulduğu modifiye lider taç şeklidir. Terbiye sistemi ne olursa olsun, ana dalların seçiminde dikkat edilmelidir. Ana dallar düğme gözlerden teşekkül ettirilmelidir. Örneğin, sık dikilmiş bir bahçede ilk ana dallar, 130-140 cm’lik mesafeden itibaren, ağacın dört ayrı yönde çıkmış, kuvvetli dalları arasından seçilmelidir. Yine modifiye lider terbiye sisteminde, ana dallar birbirine çok yakın yerlerden veya aynı noktadan çıkmamalıdır. Ayrıca dar açılı dallar, ileriki yıllarda kırılmaya yatkın olacaklarından dolayı, ana dal ile doruk dal arasında 50-70 derecelik bir açı bulundurulmalıdır. Çitvari dikim şekli denen, dikdörtgen normda kurulu bahçelerde ise budama ayrı bir önem kazanır. Yan dal verimli, melez çeşitlerle yapılan bu dikim sisteminde, geniş olan sıra araları ile yarı mesafedeki sıra üstüne gelen dallara, ayrı bir budama rejimi uygulanmalıdır. Örneğin, 8 metre sıra arasına doğru gelişen dallarının kesimi daha sert yapılarak, bu yöne uzanan sürgünlerin daha fazla gelişmesi teşvik edilmelidir.

Bahçenin zirai asayiş açısından, dikenli tel veya hızlı büyüyen akasya, gladiçya türü çalılarla etrafının ihata edilmesi faydalı olacaktır. Diğer önemli bir konuda zararlı ve hastalıklarla mücadeledir. Ülkemiz ceviz yetiştiriciliğinde hastalıkların bazıları ekonomik ölçüde zararlara neden olmaktadır. Bu nedenle, gerek mantari hastalıklar ve gerekse zararlılarla mücadelede, yetiştiricilik dönemi boyunca bitki koruma uygulamalarını eksiksiz olarak yerine getirmek gerekir. Bütün ceviz türleri patojenik hastalıklara maruz kalmaktadır. Hastalıkların çoğu iklim ve coğrafik özelliklere bağlı olarak yayılmakta veya sınırlı kalmaktadır.

 Sonuç olarak;

Ölçek ekonomisi düşünüldüğünde, cevizde kârlı bir geri dönüşüm için en az 100 da. alanda başlangıç yapmak verimli olacaktır. Uzun süreli bir yatırım olan ceviz bahçesi tesisinde; Arazi bedeli, dikim hazırlıkları, fidan bedeli, uzun ömürlü dayanıklı bir çit maliyeti, sulama, bakım ve işçilik maliyetleri, beklenmeyen giderlerden hareketle ve de cevizin ortalama 8 yıl gibi bir süre sonunda rantabl bir verime ulaşacağı hesaba katılarak yola çıkılmalıdır. Tarım ve Orman Bakanlığının sunduğu tüm desteklemelerden azami ölçüde faydalanılmalı ama bu desteğin çok üzerinde giderlerle karşılaşılacağı bilinmelidir. Ülkemiz ceviz yetiştiriciliği, bazı önemli sorunlar yaşamasına rağmen, başta ekolojisinin uygunluğu ve ticareti bakımından büyük bir potansiyele sahiptir. Ceviz üretiminde söz sahibi ve rekabetçi bir ülke olmak için kurulacak ceviz bahçelerinde; yöre şartlarına adapte olan, geç yapraklanan, kaliteli, verimli, açık renkli içe sahip, ince kabuklu, menşei belli sertifikalı çeşitlerle üretime gidilmesinden başka çıkar yol yoktur. Ceviz budanmaz, suyu kendisi bulur, aşıya gerek yoktur gibi doğru olmayan klişe cümlelere itibar etmeden, bahçe kurma aşamaları eksiksiz yerine getirildikten sonra, elde edilen ürünün hasat, kurutma ve piyasaya sunma gibi aşamaları da doğru uygulandığı takdirde üretim miktarı aratacak, ülke ekonomisi kazançlı çıkacaktır.

 Kaynaklar

Akça Y., 2016.Ceviz Yetiştirciliği, Kitap ISBN :975-97498-07

Anonim, 2016. www.fao.org

Orman E., Tosun İ. ve M.E.Akçay. 2011 Bazı Yabancı Ceviz Çeşitlerinin Yalova Ekolojisindeki Performanslarının

                   Belirlenmesi. Türkiye VI. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi Şanlıurfa

Orman E., İ. Tosun., M.E. Akçay., V.Erdoğan ve Y.Akça, 2013. Bazı Yerli ve Yabancı Ceviz Çeşitlerinde Soğuklama Süresinin ve Dona Mukavemetin Belirlenmesi. ABKMAE Yalova. Bilimsel Araştırmalar ve İncelemeler Yayın No. 285

Orman E.  2018. Bazı Yerli Ceviz Genotiplerinin Agromorfolojik ve Moleküler Karakterizasyonu. Doktora Tezi

                    Bornova/İzmir (Proje Sonuç Raporu) TAGEM/BBAD/14/A01/P01/002 Bilimsel Araştırmalar ve İncelemeler

                   Yayın no: 338.

Orman E. ve Y.Boz, 2013. Türkiye’de Ceviz Yetiştiriciliğinin Mevcut Durumu Sorunlar ve Çözüm Önerileri. Türktob Dergisi

                    5:14-19

Orman E. ve S. Hepaksoy 2015. Bazı Yerli ceviz Genotiplerinin Meyve ve Ağaç Özellikleri VII. Ulusal Bahçe Bitkileri

                  Kongresi Çanakkale

Şen Seyit M., 2011. Sorularla Ceviz Yetiştiriciliği, Kitap ISBN: 978-605-89150-3-9