01.08.25

Avrupa Tarımında, Protestolu Günlerden Bugüne Ne Değişti?

Protestolar ve bunların sonucunda verilen siyasi vaatlere rağmen Avrupalı çiftçilerin üzerindeki baskı devam ediyor. Ancak doğru adımlar atılırsa daha dayanıklı ve yenilikçi bir tarımsal geleceğin hala mümkün olduğu vurgulanıyor.

Avrupa genelinde yaşanan kitlesel protestoların üzerinden bir yıl geçmesine rağmen çiftçiler, artan girdi maliyetleri, düşen gelirler ve artan belirsizliklerle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Çiftçilerin yüzde 50’den fazlası gelecekleri konusunda karamsarken birçoğu, AB politika reformundan memnun değil. Bu yüzden üreticilerin yarısından fazlası tekrar sokağa çıkmaya hazır.

Yeni yayınlanan bir Ipsos çalışması olan Farmer’s Horizon 2025 yalnızca zorlukları değil, aynı zamanda çiftçilerin işleri tersine çevirmek için ihtiyaç duyduklarını söyledikleri çözümleri de ortaya koyuyor.

Anket, AB üyesi dokuz ülkeden yaklaşık 2 bin çiftçi ile gerçekleştirildi

Avrupa çiftçiliğinde sürdürülebilir büyümenin sağlanması, AB yetkililerinin Avrupa çiftçilerinin endişelerini dinlemesine ve bu endişelere göre hareket etmesine bağlı. Ipsos, Avrupa Birliği’ne üye dokuz ülkedeki yaklaşık 2.000 çiftçi ile yaptığı ankette genel resmi gözler önüne sererek, çiftçilerin mesleki iyimserliklerini yeniden kazanmaları için neye ihtiyaç duyduklarını ortaya koyuyor.

Ekonomi, en önemli belirteç

Yapılan ankette çiftçilerin yüzde 82’si ekonomik rahatlamanın bir numaralı öncelik olduğunu vurgularken, zorlu zamanlarda ayakta kalabilmelerine yardımcı olmak için kredilere veya sübvansiyonlara daha iyi erişimin yanı sıra değer zincirinde daha adil bir kar dağıtımı çağrısı da yapıyor.

Bürokratik engellerin azaltılması isteniyor

Çiftçilerin %57’si bürokratik engellerin azaltılmasını isterken, üçte biri araştırmaya ve etkili araçlara, özellikle de bitki koruma ürünlerine ve dijital teknolojilere daha iyi erişim çağrısında bulunuyor. Destek ödemelerinin daha hızlı yapılması ve sürdürülebilirlik planlarının daha kolaylaştırılması gerektiğinin de altı çiziliyor.

Dijitalleşmeye ilgi yüksek ancak uygulama düşük

Yapılan ankette ortaya çıkan belirlemelere göre karar destek sistemleri, uydu görüntüleri ve otonom ekipmanlar gibi dijital araçlara olan ilgi artmasına rağmen, benimseme oranı düşük kalmaya devam ediyor ve bu oran ortalama %20-30 seviyesinde. Benimsemenin önündeki en büyük engel ise maliyetler; ankete katılan çiftçilerin üçte ikisi yeni teknolojilere yatırım yapmak için finansal imkânlara sahip olmadıklarını söylüyor.

Çiftçiler ayrıca dijital araçların büyük bir vaat sunmasına rağmen, çoğu çiftçinin gelişmiş finansal ve danışmanlık desteği olmadan fırsatlardan mahrum kaldığını öne sürüyor.  Geciken düzenlemeler ve geçiş desteğinin eksikliği ise benimsemenin önündeki temel engeller olarak gösteriliyor.

Sektör temsilcileri ve politikacılar, üretkenliği çevresel ve dijital hedeflerle dengelemek için pratik ve sonuç odaklı sistemlere, danışmanlık hizmetlerine ve hedefli finansmana ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Bürokratik süreç engellerle dolu ve düzenlemeler gecikiyor

Anket sonuçlarına göre bürokrasi, rekabete karşı kalıcı bir engel olarak ortaya çıkıyor. Ankete katılan çiftçilerin yarısından fazlası daha basit düzenlemeler ve azaltılmış idari yükler istiyor çünkü bunun, kaynaklarını inovasyona ve sürdürülebilirliğe odaklamalarını sağladığını söylüyor.

Geciken düzenlemelerin ise özellikle bitki koruma alanında zorluk teşkil ettiği belirtiliyor. Çiftçiler, zararlılar ve hastalıklardan kaynaklı artan baskıyla karşı karşıya kalırken, özellikle İspanya ve Almanya’daki çiftçilerin üçte biri, standart bitki koruma ürünlerine erişimde zorluk yaşadığını bildiriyor.

Avrupa Birliği’nin Tarımdan Sorumlu Üyesi Christophe Hansen, bunun AB politikasının ele alması gereken bir konu olduğunu kabul ediyor. Hansen “Aktif maddeleri piyasadan kaldırmakta çok hızlıyız ancak alternatifleri sunmakta çok yavaşız. Amerika Birleşik Devletleri’nde [biyopestisit onayı] 12 aydan kısa sürede tamamlanıyor. Avrupa’da ise beş ila sekiz yıl sürüyor” açıklamasında bulunuyor.

İklim değişikliği ve aşırı hava olayları, en büyük belirsizlik

İklim değişikliği ve buna bağlı yaşanan aşırı hava olayları, Avrupa’nın tarımsal üretimini giderek daha fazla etkiliyor. Bu nedenle, iklimle ilgili stres faktörlerinin artık birçok Avrupalı ​​çiftçi için günlük gerçekler haline geldiği belirtiliyor.

Çalışmaya göre çiftçilerin %26’sı, 2025’teki en büyük beş zorluk arasında aşırı hava ve iklim olaylarını sıralıyor. Bu endişe, düzenleyici yükümlülüklerin ve düşük piyasa fiyatlarının hemen arkasında yer alıyor. Polonya ve Romanya’da bu sorun özellikle belirginleşirken, Rumen çiftçiler bunu başlıca zorluk olarak gösteriyor.

İklimsel bozulma yalnızca verimi etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda özellikle sigorta mekanizmaları, kurtarma fonları veya erken uyarı sistemleri yetersiz kaldığında finansal stresi de artırıyor.

Sonuç

Hem rapordan hem de yapılan görüşmelerden, çiftçilerin çevresel eylemlere karşı olmadıkları ancak bunun pratikte işe yaramasını istedikleri ortaya çıkıyor.

Ipsos araştırması ve ardından yapılan görüşmeler, güçlü bir amaç duygusuna ve neye ihtiyaç duyduğu konusunda netliğe sahip bir sektör ortaya koyuyor. Çiftçilerin endişelerini dikkate alan koordineli bir eylemle, Avrupa’nın tarım sektörünün kriz ortamından güven ortamına geçebileceği net bir şekilde görülüyor.