
Prof. Dr. Nevin Şanlıer / Ankara Medipol Üni.
Dr. Öğr. Gör. Sadık Can Gazelci / Ankara Medipol Üni.
Geçmişten günümüze insan hayatını çeşitli yönlerden şekillendiren pek çok neden sonuç ilişkisine bağlı olarak değişim ve gelişim oluşmuştur ve oluşmaya da devam edecektir. Kronolojik olarak tarihin ilk zamanlarından beri insanların yaşam tarzını belirleyen unsurlar modern hayatın da başlamasına yol açmıştır. Bu başlangıca sebep olan çeşitli nedenlerden birisi de tarımdır. Tarımın uygulanmaya başlanması ile oluşan değişiklikler hayat koşullarını ve insanın sosyal ilişkilerini etkileyerek geri dönülmez bir yola girilmesini sağlamıştır (Aytan, 2021). İnsanların yapmış olduğu bu seçim, avcı toplayıcılık sonrasından gurme olana kadar ilerleyecek olan sürecin ilk adımlarındandır. Tarımsal gıda kaynaklarına erişim ve beslenme, geçmişte sadece karın doyurmak ve günlük enerji ve besin ögeleri ihtiyacının karşılanması olarak bilinirken son dönemlerde bulaşıcı olmayan dejeneratif hastalık risklerinin azaltılmasında, sağlığın korunmasında ve geliştirilmesinde, ekonomik kazanç elde etmede ve turizm hareketlerine katılmada etkili olmaktadır.
Günümüzde, dünya çapında özellikle gelişmekte olan ülkelerde çoğunlukla kitlesel turizmin egemenliği devam ederken, pek çok ülke kitlesel turizmin yol açtığı çevre kirliliği ve taşıma kapasitesinin aşılması gibi zararlar nedeniyle daha çok alternatif turizm türlerine yönelmeye çabalamaktadır (Kaypak, 2012; Bahar, 2003). Bu yüzden turizm aktiviteleri şehir merkezlerinden uzaklaşmaya başlamış ve turizm sektöründe kırsal alanlar da ön plana çıkmaktadır. Kırsal bölgelerdeki ve kırsal yerleşimlerdeki doğal alanların turizm amaçlı kullanımı hızla artmaktadır. Bu bağlamda, tarım turizmi olarak da bilinen agro turizm, son yıllarda kırsal bölgelerde önemli bir turizm seçeneği olarak sunulmakta ve gelişmektedir. Bu tür bir turizm günlük aktivitelere katılma, çiftlik evlerinde konaklama, doğal geziler, eğlence, alışveriş ve bazen eğitim vb. etkinlikleri içerebilmektedir.
Türkiye binlerce yıl boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış zengin bir tarih ve kültür birikimine sahip olup, üç tarafının denizlerle çevrili olduğu, dağlarının, ovalarının, vadilerinin, göllerinin ve nehirlerinin bulunduğu mükemmel bir coğrafi konumda yer almaktadır. Her mevsimin yaşandığı ve ikliminin turizme uygun olması sebebiyle, Türkiye alternatif turizm seçenekleri için büyük potansiyellere sahiptir ve farklı turizm türlerine daha fazla önem verilmesi gerekmektedir.
Agro turizm kavramı
Gastronomi turizmi kapsamında ele alınan agro turizm “doğadan zevk alma ve doğanın değerini bilme” olarak değerlendirilerek doğa ve gastronomiye ilgisi olan insanlar bu turizm türüne önem vermektedirler (Özkaya & Can, 2012). Agro turizm, hem modern hem de geleneksel olarak tarıma dayalı, turistlerin çiftlik evlerinde ve pansiyonlarda konaklayarak doğayla iç içe çeşitli tarımsal etkinliklere katılabildiği, aynı zamanda kırsal bölgelerdeki ekonomide hareketlilik sağladığı ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlayan sürdürülebilir ve alternatif bir turizm türüdür (Civelek & Karadağ, 2020). Agro turizm, tarım işletmelerini veya yöreleri ziyaret ederek buralarda yapılanları gözlemlemek, üretilen yiyecek içeceklerden tadım yapmak, buralarda çalışmak, bölgedeki eğlence ve festivallere katılmak gibi birçok gastronomi aktivitesini kapsayan bir özel ilgi turizmdir (Çavuşoğlu, 2012). Agro turizm gün geçtikçe önemi artan, özellikle kırsala sağlamış olduğu katkılarla dikkat çekmekte ve içerdiği özel aktiviteler ile kültür, doğa ve çevre ile iç içe, tarımla bütünleşmiş, kültürel değerler içeren ve diğer turizm türleriyle de oldukça kolay bütünleşebilmektedir (Yavuzaslanoğlu & Yavuz, 2012).
Doğayla iç içe olması sebebiyle, diğer turizm aktivitelerine kıyasla agro turizmin oluşturabileceği tahribatlar en aza yakın olarak görülmektedir. Kırsal turizm ve çiftlik turizmi ile benzer şekilde olmasının yanı sıra agro turizm, tarımla ilgili bağcılık gibi etkinlikleri kapsarken kırsal turizm ve çiftlik turizmi ayrıca kampçılık, el işçiliği pazarları, safari sürüşleri, macera sporları, yürüyüş parkurları ve kırsal alanda yer alan her türlü turist aktivitelerini de içerebilmektedir (Pezikoğlu, 2012). İçermiş olduğu uygulamalar ile agro turizm yöre halkının sosyo-ekonomik açıdan gelişimine katkı sağlarken gelirlerinin bir kısmı da doğal değerlerin korunmasına ve geleneksel kültürlerin yaşatılmasına katkı sağlamaktadır (Türkben, Gül & Uzar, 2012).
Dünyanın dört bir yanındaki birçok şehir sakini, tatilleri sırasında bilgilerini artırmak ve bazı yaşam becerileri eklemek için bir yöntem olarak kırsal ve tarımsal deneyimler aramaktadır. Özellikle COVID-19 pandemi süreci, insanları apartmanlarda geçirdikleri süre boyunca yaşamları ve hayatta kalma becerileri hakkında tekrar düşünmeye sevk ettiği kabul edilmektedir (www.slowfood.com, 2020). Samarathunga & Gamage (2020)’e göre, ebeveynler çocuklarını, hayatın benzeri görülmemiş zorluklarında hayatta kalabilmeleri için tarım ve çiftçiliği içeren temel yaşam becerileri ile donatmayı düşünmekte ve insanların basit yaşam biçimlerini, bitki dikmeyi, bahçeciliği ve çevrelerindeki çevreyi anlamayı öğrenebilecekleri agro turizme olan talep gelecekte artacaktır. Bu açıdan bakıldığında, agro turizm aynı zamanda rekreaktif bir boyut da kazanmaktadır. Şehirsel rekreasyon alanlarında çoğunlukla kapalı mekanlarda gerçekleştirilen eğlenme ve kültürel faaliyetlerin aksine, agro turizmde açık alanlarda aktiviteler gerçekleştirilmektedir.
Gastronomi turizmi
Yemek, herhangi bir seyahatin önemli bir parçasıdır. Seyahat edenler ile turistler son yıllarda daha maceracı hale gelmişken; yerel mutfağı deneyimlemek, yerel yemekler ve yemek kültürü ile deneyler yapmak istemekte, bu da yemeği destinasyon imajının önemli bir parçası haline getirmektedir (Du Rand & Heath, 2006). Bir yöreye ait yiyecek ve içeceklerin hem üretilmesinde hem de tüketilmesinde yöresel tekniklere ihtiyaç duyulduğu kadar gastronomi unsurlarından da faydalanılmaktadır. Bu sayede üretilen gıdalar sadece bir tüketim unsuru olmaktan çıkıp pazarlanabilir ve sürdürülebilir bir boyut kazanabilmektedir (Yavuz & Özkanlı, 2019).
Çok disiplinli bir bilim dalı olması ve çok yönlü araştırma alanına sahip olması nedeniyle gastronomi kavramı tek bir tanımla sınırlandırılmamalıdır. Gastronomiyi, yiyecek içecekleri oluşturarak işsizliği azaltma etkisi, toplumsal ve kültürel etkileşimi artırması yer almaktadır (Akkaya & Özcan, 2019). Gastronomi turizmi katılımcıları olan gastronomi turistleri, farklı ve özgün deneyim yaşamak istedikleri zaman kırsal alanlarda oluşabilecek yeni fırsatlardan yararlanma eğilimde olabilmektedirler. Bu yüzden tarım, gastronomi turizminde bir fırsat olarak görülmektedir (Türk, 2021).
Gastronomi turizminde bir fırsat olarak tarım
Tarım, ilk uygulandığı yöntemiyle ve anlamıyla aynı kalmadığı için bugün özellikle ülkeler açısından önem arz etmektedir. Bunun sebebi, tarım sektörünün uzun yıllar boyunca ülke ekonomilerinde temel sektörlerin başında gelmiş olmasıdır. Geçmişten günümüze kadar geçen sürede artan dünya nüfusuna sürekli olarak gıda, ekonomi ve diğer kaynakları sağlayabilen tarım faaliyetleri, ülkeler için oldukça önem arz etmiştir (Velten, Leventon, Jager & Newig, 2015). Bir tarım ülkesi olmak pek çok açıdan olumlu sonuçlar getirmektedir. Toplumun beslenmesi, nüfus, işgücü, sanayi, iç ve dış ticarete olan katkısı ile tarım, ülke ekonomisine farklı açılardan katkı sağlamaktadır. Ekonomi ve gıda kaynağı oluşturma gibi boyutlarının yanı sıra tarım, ülkelerde alternatif turizm olarak görülmekte ve uygulanmaktadır (Uzundumlu, 2012).
Günümüz tarımı, sadece besin kaynağı oluşturmak amacıyla yapılan bir uygulama olarak kalmamış, ayrıca alternatif turizmin bir parçası haline gelmiştir. Belirli bir bölgede yapılabilmesi özelliği ile de yöresel değerleri barındırabilmektedir. Tarım sürecindeki gelişim ayrıca turistler açısından merak uyandırmaktadır. Tarım faaliyetine katılan turistler, tarım ürünlerinin üretiminden tüketimine kadar geçirdiği her sürece tanık olabilmektedirler (Şengül, Genç & Türkay, 2020). Özellikle gastronomi turistlerinin eğilimleri arasında; yerel pazarlara katılmak, gıda fuarlarına katılmak, yöresel restoranlarda tadım yapmak, bahçeleri ziyaret etmek, hasat ve bağ bozumu gibi etkinliklere katılmak, imalathaneleri ve gıda işletme tesislerini ziyaret gibi aktivitelere katılmak yer almaktadır (Yun, Hennessey & Macdonald, 2011). Bu aktivitelerde, yenilik arayışı içerisinde olan gastronomi turistinin taleplerine karşılık olarak tarım faaliyetleri önemli arz kaynağı oluşturmaktadır. Alternatif turizm türü olması bakımından agro turizmi, gastronomi turizminde bir fırsat olarak değerlendirmek mümkündür. Agro turizm, bölgesel kalkınmada önemli rol oynamaktadır. Tablo 2’ de sunulan, sürdürülebilir tarım ve kırsal kalkınma hakkında yapılmış çalışmaya göre kırsal kalkınma için kullanılan araçlar ile ulaşılmak istenen amaçlar sosyal, ekonomik ve çevresel katkılar sağlamaktadır (Pezikoğlu, 2012).
tarihsel süreçte en başından günümüze kadar çok yönlü araştıran, sorgulayan, güncel uyarlamalarını ve uygulamalarını sağlayan, çalışmalara konu eden bir bilim dalı olarak ele almak mümkündür. Gastronomi; kültürlerin yansıması, yiyecek içecek deneyimi ile ilgili gıdaların hazırlanması, pişirilmesi ve sunulması ile deneyimleri inceleyen sanat ve bilim dalıdır (Sarıışık & Özbay, 2015). Camiruaga’e göre gastronomi üç tematik alana dayanmaktadır (akt: Koerich & Müller, 2022). Bunlar:
- Gıdanın mutfak sürecinde geçirdiği dönüşümleri, bunların algıyı nasıl etkilediğini ve beslenme özelliklerini inceleyen gıda bilimi,
- Bir halkın tarihsel evriminin ürünleri olan kimliklerin oluşumunda gıda, yemeğe katılım, kültürel ve sosyal yapıları yeniden üretme yeteneğini analiz eden sosyal ve insani bilimler,
- Gıda üretimi ve ticarileştirilmesi, gastronomi restorasyonu, konaklama ve turizm endüstrisi ile ilgili konuları analiz eden ekonomik ve idari bilimlerdir.
Gastronomi turizmi, sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunma potansiyeline sahiptir, ancak gelişmeler benzersiz ve otantik deneyimler yaratma becerisine bağlıdır (Okumuş, 2020). Son yıllarda dikkat çekici olarak ön plana çıkan gastronomi turizmi de destinasyonların kullanmaya başladığı önemli bir pazarlama stratejisidir. Bu doğrultuda gastronomi turizmine sağladığı katkılarla ürün kaynağı oluşturmada tarım, tarihi değerleri ve özgünlüğü ön plana çıkarmada kültür, hizmet kalitesi ile bölgelerin çekici ve pazarlanabilir olmasında da turizm önemli rol oynamaktadır (Cömert & Özkaya, 2014).
Gastronomi turizminin bir bölgeye sağlayabileceği faydalar arasında yöresel ürünlerin tanıtılması ve pazarlanması, gelir ve istihdam fırsatı Sadece kırda yapıldığı için tarım bir kırsal turizm olarak düşünülürken, kırsal turizm sadece tarımı kapsamamaktadır. Diğer bir deyişle bir alternatif turizm çeşidi olarak agro turizm, kırsal turizm kapsamında daha derinlemesine bir tür ve özel ilgi turizmi olarak düşünülmektedir. Tüketicilerin talepleri arasında yer alan taze, az işlem görmüş, sağlıklı, etik, çevreye duyarlı üretilmiş, sürdürülebilir, yaşam standartlarına ve sağlık durumlarına fayda sağlayacak gıdalara ulaşma talebine karşılık olarak tarım bir fırsat niteliğindedir (Tarladan Sofraya Stratejisi, 2020). Son zamanlarda alternatif türlere olan ilginin artması ve özel ilgi alanı olarak agro turizmine katılanların sayısındaki artış, tarım turizmi kapsamında yiyecek içeceklerin topraktan tabağa kadar ya da topraktan bardağa kadar olan sürecine eşlik edilmesi bir gastronomi turizmi etkinliği olarak düşünülmektedir (Çıkın, Çeken &Uçar, 2009)
Agro ve gastronomi turizmi etkinlikleri
Gastronomide yeni trendler ve eğilimler arasında agro turizmi son zamanlarda ilgi çekmektedir. Phillip, Hunter & Blackstock (2010)’a göre agro turizm etkinliklerinden bahsederken tarım temelli yapılan bir faaliyete veya bir çiftlikte yapılan tarımsal faaliyetlere katılmak akla gelen ilk uygulamalardır. İkinci olarak turistlerin doğrudan, dolaylı veya pasif olarak faaliyetlerine katılmış olması gerekmektedir. Doğrudan uygulamalar arasında süt sağma ve ürün hasadı; dolaylı uygulamalar arasında yiyeceklerin hazırlanması veya satışı; pasif uygulamalar arasında çiftlik dışında yapılan faaliyetler örnek olarak gösterilmektedir. Üçüncü olarak ise turistlerin tarım kaynaklı tecrübelerinde otantiklik algısının olması gerekmektedir. Bu bağlamda turistlerin tarımsal deneyimlerini aktivitelerin özgünlüğü ile algılaması ve doğrudan otantik tarımsal faaliyetlere katılma şansı sunması agro turizmin temel özellikleri arasında gösterilmektedir (Civelek, Dalgın & Çeken, 2014).
Turistlerin destinasyonlardaki yöresel ürünlerin üretim aşamalarına eşlik etmesi ve yapılan ürünleri tüketmek amacıyla yapılan bölge seyahatleri yerel ekonomiye katkı sağlayıp bölgesel hareketliliği artırmaktadır (Katlav, Eren & Tuna, 2019). Buna örnek teşkil eden oleo turizm (zeytincilik), güncel agro turizm çeşitlerinden biridir. Doğaya zarar vermeden yerel halkın uygulamış olduğu geleneksel tarım faaliyetlerine turistlerin de katılımıyla gerçekleştirilen oleo turizm, doğa ve kültürel unsurların yanı sıra gastronomi unsurlarını da barındırmaktadır (Özkaya, Özkaya, Tunalıoğlu, Bayar & Tunalıoğlu Özkaya, 2018). Turistler zeytin hasadında yer alarak zeytin toplamanın yanı sıra zeytinyağı yapımına eşlik edebilmekte ve yapım sürecine kendi eşlik ettikleri ürünleri satın alabilmektedirler.
Agro turizm örneklerinden bir diğeri de bağcılıktır. Türkiye’de, Çanakkale Bozcaada’da (Şekil 2) yetişen ve bölgeye has olan üzümün hasadına turistler eşlik ederek üzümden elde edilen şarap, kanyak, sirke, üzüm şırası, üzüm pestili, üzüm sucuğu, köfter, kuru üzüm, üzüm pekmezi ve salamura asma yaprağı yapım aşamalarında yer alabilmektedirler (Çavuşoğlu, 2012). Bağcılık ve tarım turizmi etkinlikleri kapsamında ayrıca İzmir’de bulunan Şirince, Kapadokya Bölgesi’ndeki Nevşehir ve Marmara Denizi’nin güney batısında yer alan Avşa Adası’na ait yerel üzüm çeşitlerinin toplanması ve işlenmesi üzerine düzenli olarak etkinlikler düzenlenmektedir (Türkben, Gül & Uzar, 2012).
Gastronomi ve tarımı aynı anda barındıran ve göz ardı edilemeyecek yerlerden biri de yöresel ürün pazarlarıdır. İzmir Tire’de uzun zamandır varlığını sürdüren ve son zamanlarda her hafta Salı günleri kurulan, bölgedeki en büyük pazar durumundaki “Tire Pazarı” (Şekil 2) yerelliği aşan, canlılığı ve ulusal ölçekteki tanınırlığı ile ticari gücünün bir ispatıdır (Ataberk, 2017). Ayrıca, tanınmış şefler tarafından da Tire pazarından alışveriş yapmak tercih edilen ve restoran tanıtımlarında kullanılan bir strateji durumundadır. Türkiye’nin turizm başkenti Antalya’nın Kumluca ilçesi seracılığın yüksek oranda uygulandığı bir ilçe olarak bilinmektedir. Antalya’ya gelen turistlerin tarım etkinliklerine katılması sağlanabilir.
Tarım turizminin gelişimi sağlayan diğer bir unsur da coğrafi işaretlerdir. Coğrafi işaret ile tescillenen ürünler hem standartlaşmada hem de bölgeye has üretimde ayırt edici olmaktadır. Bu yüzden coğrafi işaret ile tanıtılan tarım ürünleri de tarım turizmine destek sağlamaktadır. Ayrıca coğrafi işaret, bir bölgeye özgü ürünün yetiştirilmesi, pazarlanması ve tescillenmesi gastronomik kimlik sahibi olmada rol oynamaktadır. Gastronomik kimliğin taklit edilmesini önleyen, üreten bölge halkını, tüketen turistleri ve en çok da ürünü koruyan coğrafi işaretler gastronomi turizminin gelişmesinde önemli rol oynamaktadır (Başat, Sandıkçı & Çelik, 2017). Yetiştirildiği bölgeye has olması nedeniyle Adana karpuzu ve şalgamı, Mersin muzu, İzmir zeytini, Bozacaada çavuş üzümü, Malatya kayısısı ve Amasya misket elması coğrafi işaret almış tarım ürünlerinden bazılarıdır (Türk Patent ve Marka Kurumu, 2023).
Aktif halde düzenli olarak tekrarlanan tarım etkinliklerin bölgesel katkıları yadsınmamış ve olumlu yaklaşımlar sergilenmiştir. Etkinlikler özelinde örnek olarak İzmir Urla Enginar Festivali ve Alaçatı Ot Festivali gibi etkinliklerin katılımcılarının bölgede kalkınmaya fayda sağladığı aktarılmıştır. Ancak etkinliklere katılanların büyük oranda yerliler olduğu belirtildiğinden tanıtım ve pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi ve ulusallığın yanı sıra uluslararası etkinlikler düzenlenmesi gerekliliği belirtilmiştir. Bu sayede kültürel etkileşimin artacağı da düşünülmektedir.
- Agro ve gastronomi turizminin sağlayacağı katkılar
Tarım ve gastronomi turizminin birlikte değerlendirilmesi sonucunda agro turizmin sağlayacağı katkılar arasında ekonomik faydalar ve sürdürülebilirlik konuları dikkat çekmektedir. Agro turizmin toplumsal ve kırsal bölge açısından, tarım sektörü açısından ve turizm sektörü açısından yararları Tablo3’te gösterilmiştir. Ayrıca agro turizm, çeşitli ulusal kalkınma programları ile kırsal kalkınmanın sağlanması amacıyla tarımsal ürün odaklı yapısından, tarımsal kültür pazarlamasına dayalı bir yapıya dönüştürülmektedir (Çıkın, Çeken &Uçar, 2009). Bu sayede, kırsal bölgelerin ekonomik kalkınması ve tanıtılmasına yönelik çalışmalar yapılabilmektedir. Bunlara ek olarak agro turizmin sağladığı yöresel ve bölgesel faydalar da bulunmaktadır. Yöresel ve bölgesel katkıları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Demirezen, 2020);
- Anne babalar için çocuklarının şehir hayatından başka bir aktiviteye katılmayı,
- Özelde bölge ekonomisini güçlendirirken genelde ülke ekonomisine katkı vermeyi,
- Tarımda ürün çeşitliliğine ve ürünlerin pazarlanmasına destek olmayı,
- Doğal, kültürel ve tarihi kaynaklardan sermaye kazanmayı,
- Kırsal doğanın korunmasına yardımcı olmayı,
- Tarım çalışanları için iş fırsatı yaratmayı,
- Bölgenin gelişmesini sağlamaktadır.
Tablo 3: Agro Turizminin Faydaları (Semint, Karadağ & Özer, 2022)
Toplumsal ve Kırsal Bölge Açısından | Tarım Sektörü Açısından | Turizm Sektörü Açısından |
Yerel işletmeler ve bölgedeki kişiler için ek gelir sağlar. Bölgedeki alt yapı ve üst yapıların gelişmesine katkı sağlar. Kırsal alanlarda çevrenin en iyi şekilde muhafaza edilmesine yardımcı olur. Yöresel kültürün, geleneksel yapının ve el sanatlarının tanıtılmasına olanak sağlar. Bölge halkının tarımsal açıdan eğitilmesini sağlar. Yatırımcılara kırsal alanlarda farklı yatırım fırsatları oluşturur. Çiftliklerde tüm aile bireylerinin çalışmasına imkân sağlar. |
Tarım faaliyetlerinde bulunan işletmelerin büyümesine katkıda bulunur.
Çeşitli tarımsal |
Ziyaretçilere farklı bir turizm hizmeti ve ürünü sunulmasına imkân verir. Kırsal bölgeleri ziyaret edenlerin sayısında artış sağlayıp destinasyonların tanıtımını yapmış olur. Kırsal alanlarda turizm sezonunun uzun süreçte devam etmesine yardımcı olur.
Döviz getirisi sağlar. |
Türkiye’de agro turizm faaliyetlerini uygulayan çiftlik ve işletmelerin bir arada toplandığı Buğday Derneği tarafından yürütülen “Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi ve Gönüllü Bilgi, Tecrübe Takası” (TaTuTa) projesi bulunmaktadır. TaTuTa projesinin amacı; Türkiye’de ekolojik tarımla geçinen çiftçi ailelerine maddi, gönüllü emek veya bilgi desteği sağlayarak ekolojik tarımı teşvik etmek ve sürdürülebilirliğini sağlamaktır (www.bugday. org, 2006). TaTuTa projesinin hedefleri ve önemi şu şekilde belirlenmiştir;
- Başta kırsal nüfus olmak üzere doğal döngülere dost, kalıcı bir canlılık kaynağı yaratacak ekolojik üretime yönelik sağlıklı örnekleri oluşturmak ve çoğaltmak,
- Kentte yaşayan insanların ekolojik çiftliklerdeki yaşamı deneyimleyerek ekolojik yaşama ilişkin sorumluluklarını içselleştirmeleri ve günlük yaşamlarında daha fazla uygulamaya koymak,
- Ekolojik yaşam hareketinde gruplar, bireyler ve farklı kültürler arasındaki iletişimi güçlendirmek,
- Tüketici ve üretici faaliyetlerinde birinci elden ekolojik yöntem, deneyim ve bilgi paylaşmak,
- Doğaya duyarlı üretim ve tüketim modellerini destekleyerek toprak, hava, su kalitesi, biyolojik çeşitlilik, iklimler ve diğer doğal döngülerin sağlıklı devamına katkıda bulunmaktır.
Agro turizm, özellikle yöresel gastronomi turizmi türlerinde ürünlerin işletme planı olarak kullanılmaktadır. Spesifik olarak her bölgenin tipik ürünleri, kültürel kimliklerinin bir parçası oldukları için genellikle menşe adı sertifikalarıyla ilişkilidir. Türkiye’de menşe adı taşıyan pek çok özgün tarımsal gıda ürünü bulunmaktadır. Bu ürünlerin tanıtılması ve gastronomi turizminde kullanılması, yöresel ve doğal üretiminin desteklenmesi, agro turizm uygulamalarının tüm kırsal alanlarda yaygınlaşması agro turizmin faydalarından yararlanmak için ihtiyaç niteliği taşımaktadır.
Sonuç
Tarımın ve gastronomi turizminin mevcut halinin gelişmesi için standartlaşmanın gerekli olduğu düşünülmektedir. Standart hizmet sağlandığında kaliteli hizmetin de devam ettirilebileceği dikkat çekmektedir. Ayrıca tarım alanındaki tüm çalışmalar ile gastronomi kaynaklarının iyileşmesi ile karşılıklı kazanım mümkün olabilmektedir. Tarım turizmindeki ekolojik uygulamalar ile insanların sorumluluk bilincinin artarak çevreye daha duyarlı, daha bilgili ve görüş sahibi olabilecekleri düşünülmektedir.
Gelişmekte olan bir turizm türü olarak agro turizmin bir alternatif olmaktan daha öte özellikle kitle turizminin oluşturduğu olumsuzluklara karşı bir gereklilik olduğu düşünülmektedir. Buna göre kitle turizmine ek olarak turizm tanıtımlarında tarım ön plana çıkarılarak agro turizm ile gastronomi turizmini cazip kılan tekliflere yönelmek gerekmektedir. Bu potansiyeli değerlendirmek için Türkiye konumu itibariyle oldukça elverişli durumdadır. Agro turizm, alan yazında çoğunlukla bağcılık ve zeytincilik gibi etkinliklere örneklendirilirken bu faaliyetlere ek olarak seracılık da değerlendirilmelidir. Türkiye’de seracılık da oldukça etkin olarak kullanılmakta ve üretim miktarındaki payı oldukça yüksektir. Seracılık ile turizm faaliyetine çekicilik kazandırmak amacıyla turistlerin konaklayacağı, aktivitelere katılacağı, deneyimlerini cazip hale getirecek tesisler oluşturulabilir.
Agro turizm uygulamalarının genişletilerek tüm ülkede etkili hale dönüştürülmesi ile sürdürülebilir bir gastronomi turizmi mümkün görülmektedir. Agro turizm sadece talep oluşturanlar için değil arz kaynağı oluşturanlar tarafından da ele alınmalıdır. Bu noktada tarımla ve gastronomi ile ilgilenen küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin desteklerinin arttırılması da etkili olacaktır. Sonuç olarak gastronomi turizmi kapsamında agro turizm, sağladığı katkıları ve sürdürülebilir kabul edildiği için önem arz eden bir turizm türü olarak kabul görmelidir. Agro turizmin bir alternatif turizm olmasından çok Türkiye için gerekli bir turizm türü olduğu vurgulanmaktadır.
Bu kadar önemli olan bir konuda devlet, üniversite, sektör ve yerel yönetimlerin birlikte işbirliği içinde çalışması agro turizm ve gastronominin gelişmesi açısından büyük yarar sağlayacaktır. Ayrıca turizm, gastronomi, tarım ve sağlık ile ilgili bilim insanları tarafından da daha fazla çalışmanın yapılması konunun öneminin vurgulanması açısından oldukça önemlidir.
Kaynak
Akkaya, A. & Özcan, C. C. (2019). Türkiye’de Gastronomi Turizminin Ekonomik Etkilerinin İndeks Değerlendirmesi. Uluslararası Sosyal ve Beşerî Bilimler Araştırma Dergisi, 6(32), 251-267.
Aksoy, M. & Sezgi, G. (2015). Gastronomi Turizmi Ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Gastronomik Unsurları. Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 3(3), 79-89.
Ataberk, E. (2017). Tire (İzmir)’de Turizm Türlerini Bütünleştirme Olanakları: Kültür Turizmi, Kırsal Turizm, Agroturizm ve Gastronomi Turizmi. Turizm Akademik Dergisi, 4(2), 153-164.
Aytan, O.A. (2021). Hareketli Avcı-Toplayıcı Grupların Yaşam Biçimiyle Yerleşik Çiftçi Toplulukların Yaşam Biçimi Arasındaki İnsan-Mekân İlişkisinin Mukayesesi. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 18(2), 979-1012.
Bahar, O. (2003). Kitle Turizminin Çevre Üzerindeki Olası Etkileri: Bodrum Örneği. Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, 14(2), 150-158.
Başat, H. T., Sandıkçı, M., & Çelik, S. (2017). Gastronomik Kimlik Oluşturmada Yöresel Ürünlerin Rolü: Ürünlerin Satış ve Pazarlanmasına Yönelik Bir Örnek Olay İncelemesi. Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 5(2), 64-76.
Bozcaadadan.com (2023). Bozcaada Bağbozumu Festivali 2023. https://boz- caadan.com/bozcaada-bagbozumu-festivali/. Erişim Tarihi: 22.08.2023.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği (2006). TaTuTa. https://www. bugday.org/blog/latesevent/. Erişim Tarihi: 20.08.2023.