Tarımsal Üretimde Çiftçiye Yüzde 50 Su Desteği
İklim krizi ve buna bağlı olarak kuraklık, aşırı yağışlar, aşırı sıcaklar, sel, dolu, hortum ve daha birçok felaket daha sık yaşanmaya başlandı. Yaşamı en çok tehdit eden konulardan birisi de su sorunu. Dünya genelinde de, Türkiye’de de suyun ortalama yüzde 70-77’si tarımda kullanılıyor. Bu nedenle tarımda suyun verimli kullanılması, su tasarrufu çok büyük önem taşıyor.
Suyun yüzde 77’sinin tarımda kullanıldığı dikkate alındığında yapılacak su tasarrufu kadar, çiftçi açısından sulamaya verilecek destek de çok önemli.
Yakın zamanda tarımsal üretim yapan üreticilere yüzde 50 oranında sulama desteği verilmesi kararlaştırıldı. Resmi Gazete’nin 25 Nisan 2023 tarihli sayısında yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 1 Ocak-31 Aralık 2023 tarihleri arasında tarımsal sulama amaçlı su kullanım bedelinin yüzde 50’si Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ödenecek. Bu ödeme, tarımsal üretim yapan üreticilerin, üretim maliyetlerinin azaltılması ve tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla yapılacak.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 6 Mayıs 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Tarımsal Sulama Amaçlı Su Kullanım Hizmet Bedelinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama Tebliği”ne göre, sulama desteğinden; 8/3/2011 tarihli ve 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu kapsamında kurulan sulama birlikleri ile 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu kapsamında kurulan sulama kooperatifleri tarafından işletilen sulama sahalarında tarımsal üretim yapan üreticiler yararlanacak.
Sulama desteğinin şartları
Üreticiye verilecek sulama desteğinden yararlanmak için belli şartların yerine getirilmesi gerekiyor. O şartlar özetle şöyle:
1-Sulama desteğinden yararlanacak üreticilerin Çiftçi Kayıt Sistemi(ÇKS)’ne kayıtlı olması gerekiyor. Ayrıca, destekleme ödemesine esas veriler ile ÇKS sistemindeki verilerin uyumlu olması şartı var.
2- Üreticiler bu desteğe şahsen veya yasal temsilcisi aracılığıyla başvuruda bulunabilir.
3- Desteklemeden yararlanacak sulama birliklerine kayıtlı üreticilerin, üretim sezonunda su kullanım hizmet bedelinin % 50’sinin tamamını dönemi içerisinde ödeme takvimine uygun olarak ödemiş olması ve su kullanım hizmet bedelinin %50 sinin sulama birliği hesabına aktarılmasını teminen düzenlenen muvafakatname ile birliğe başvurmuş olması gerekir.
4- Desteklemeden yararlanacak sulama kooperatiflerine kayıtlı üreticilerin, üretim sezonunda su kullanım hizmet bedelinin tamamını dönemi içerisinde sulama kooperatiflerince ilan edilen ödeme takvimine uygun olarak ödemiş olması ve su kullanım hizmet bedelinin tamamının ödendiğine dair üretici adına düzenlenmiş belgeler (fatura, makbuz ve benzeri) ile birlikte dilekçe ile kooperatife müracaat etmiş olması gereklidir.
Destek ödemesi nasıl yapılacak?
Sulama birlikleri tarafından sulamanın işletme, bakım ve yönetim masraflarını karşılamaya yönelik ilgili mevzuat hükümlerine göre belirlenen ve mesaha (ölçüm) çalışmalarının sonucuna göre tahakkuk edilen su kullanım hizmet bedelinin %50’si su kullanıcısı üretici tarafından sulama birliğine ödenecek.
Su kullanım hizmet bedelinin geriye kalan % 50’si için hazırlanan icmaller ödenmek üzere Haziran, Ağustos, Ekim ve Aralık aylarının ilk haftası içinde Tarım ve Orman Bakanlığı’na gönderilecek. Bakanlık bütçe imkanları çerçevesinde ödemeleri yapılacak.
Sulama maliyetlerinin düşürülmesi açısından önemli bir destek. Ancak, bu desteğin suyun verimli kullanılmasını sağlamak için sulama yöntemine göre farklılaştırılması gerekiyor. Öncelikle devlet gerekli altyapıyı kurduktan sonra vahşi sulama yapan çiftçiye daha az destek, damla sulama sistemleri ile sulama yapan çiftçiye daha yüksek destek sağlanabilir.
Suyun verimli kullanılması
Sıklıkla dile getirdiğimiz üzere, Türkiye su zengini değil, suyu zenginmiş gibi kullanıyor. Türkiye, su stresi yaşıyor. Önlem alınmazsa yakın gelecekte su kıtlığı yaşayabilir.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de toplam yıllık su akış miktarı 185 milyar metreküp.
Teknik ve ekonomik şartlar çerçevesinde, çeşitli amaçlara yönelik, sulama suyu temini, içme ve kullanma suyu temini vb. olarak yıllık tüketilebilecek yerüstü su potansiyeli 94 milyar metreküp. Yeraltı su potansiyeli ise 18 milyar metreküp olmak üzere, toplamda 112 milyar metreküp su olduğu tahmin ediliyor.
Türkiye, toplam su potansiyelinin 57 milyar metreküpünü kullanıyor. Bu suyun yüzde 77’sini oluşturan 44 milyar metreküpü tarımda sulama suyu olarak kullanılıyor. Diğer yüzde 23’lük bölümü oluşturan 13 milyar metreküp su ise içme-kullanma ve sanayi suyu olarak değerlendiriliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) tarafından Türkiye’nin nüfusu 2022 yılı itibarıyla 84 milyon 680 bin 273 kişi olarak açıklandığı dikkate alındığında Türkiye’de kişi başına düşen yıllık su miktarı 2000 yılında 1652 metreküp iken, 2022 yılında 1322 metreküpe düştü. Yapılan tahminlere göre, 2050 yılında kişi başına su miktarı 1000 metreküpe düşerek su stresi yaşayan Türkiye, su kıtlığı yaşayan ülke konumuna geçebilir.
Tarımda su kayıp oranı yüzde 50
Suyun verimli kullanılması için öncelikle tarımda ve içme, kullanım ve sanayi suyunda kayıp oranlarının azaltılması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımı ile 31 Ocak 2023’te Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan Su Verimliliği Seferberliği toplantısında dile getirilen veriler çok çarpıcıydı.
Gelişmiş ülkelerde içme ve kullanım suyunda kayıp oranı yüzde 8 ile yüzde 24 arasında değişirken, Türkiye’de bu oran 2022’de yüzde 33,5 oldu. Hedef 2033’te yüzde 25’e ve 2040’ta yüzde 10’a düşürmek.
Tarımda su kayıp oranı çok daha yüksek. 2022 verileri ile tarımda kullanılan suyun yüzde 50’si kaybediliyor. Bu konuda da hedef 2030’da su randımanını yüzde 60’a çıkarmak. Yani kayıp oranını yüzde 40’a düşürmek. 2050’de tarımsal sulamada randımanı yüzde 65’e, 2070’te yüzde 70’e ve 2100’de yüzde 75’e ulaştırılması hedefleniyor.
Sulanabilir tarım arazileri
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’nin 78 milyon hektar olan yüzölçümünün yaklaşık olarak üçte birini teşkil eden 24 milyon hektar alan ekilebilir tarım arazisi var. Bu arazinin ekonomik olarak sulanabilir miktarı 8,5 milyon hektar. Ülkemizde halen, ekonomik olarak sulanabilecek 8,5 milyon hektar tarım alanının yaklaşık yüzde 81,9’u sulanabilmektedir.
2022 yılı sonu itibarıyla Türkiye’de sulamaya açılan alan toplam 6,96 milyon hektardır. Beslenme ihtiyacının karşılanması, sanayinin ihtiyacı olan zirai ürünlerin dengeli ve sürekli üretilebilmesi, tarım kesiminde çalışan nüfusun işsizlik probleminin çözülmesi ve hayat standardının yükseltilmesi için kalan 1,54 milyon hektar alanın da sulanması ve bunun için gereken sulama tesislerinin bir an önce inşa edilmesi özel bir önem taşıyor.
Vahşi sulama yaygın
Tarımsal sulamada en önemli sorun vahşi(salma) sulamanın çok yaygın olması. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de tarımsal sulamanın yüzde 68’i salma sulama dediğimiz vahşi sulama ile yapılıyor. Sadece yüzde 32’si basınçlı sulama sistemleri ile yapılıyor.
Daha da önemlisi milyarlarca lira ödenerek barajlar yapılıyor. Barajlardan tarlalara açık sistemlerle su taşındığı için suyun önemli bölümü buharlaşma ve sızıntılarla kayboluyor. Kapalı sistemle suyu taşıma oranı yüzde 28 civarında. Barajlardan, göletlerden suyun yüzde 72’si açık kanallarla tarlaya götürülüyor.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü modern ve kapalı sistemin önemini şu sözlerle ifade ediliyor: “ Türkiye’de suyun dörtte üçü sulamada kullanılmakta olup bu yüzden sulama tesisleri inşa edilirken modern ve tasarrufu en yüksek yağmurlama ve damlama sistemleri tercih edilmektedir. Kapalı sistem basınçlı borulu sulamaya geçilmesi ile iletim kayıpları minimum seviyeye indirilmekte ve tarla içi sulama sitemleri ile önemli ölçüde su tasarrufu sağlanarak çiftlik randımanı maksimum seviyeye yükseltilmektedir. Böylelikle, yağmurlama sulamalarda yüzde 35, damla sulamalarda ise yüzde 65 oranında su tasarrufu sağlanabilmektedir. Modern sulama ile tarımda sağlanan verim artışları, üretim deseninin çeşitlenmesi, çiftçi gelirlerinde doğrudan ve dolaylı artışa neden olmaktadır. Bu durum bir yandan kırsal kalkınmanın hedeflerinden olan yoksulluğun azaltılması amacına hizmet etmekte olup bir taraftan da yaşam standardını yükselttiği için göçü önlemektedir.”
Su tasarrufu teknoloji ve bilinçlenme ile olur
Su tasarrufu sadece teknoloji ile olmuyor. Çiftçinin bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi de gerekiyor. Barajlara milyarlarca lira harcanırken çiftçilere çok küçük kaynaklarla verilecek eğitimden kaçınılıyor. Türkiye bugün öyle bir noktaya geldi ki, yapay zeka ile, sensör yardımı ile tarımsal sulama yapan, suyu en verimli şekilde kullanan çiftçi de var. Suyu tarlaya salıp vahşi sulama yapan, damla sulama sistemini bile vahşi sulama gibi kullanan çiftçi de var. Gelecekte su kıtlığı yaşamamak için mutlaka suyun en verimli şekilde kullanılması gerekir. En başta da devlet, barajdan suyu tarlaya getirirken kapalı sistemde getirecek, tarla içinde de modern sulama teknikleri ile kullanacak.
Su tasarrufu konusunda deyim yerindeyse çok nutuk atılıyor ama uygulamada büyük bir değişim ne yazık ki yaşanmıyor. Elbette çok önemli ve dikkat çeken bazı projeler var. Çeltik, şekerpancarı, mısır gibi çok su isteyen ürünlerde sınırlı da olsa damla sulama sistemlerinin kullanılması umut verici. Sulamada yapay zekanın, sensörlerin kullanılması önemli. Fakat, bu projeler yeterince desteklenmiyor ve toplam sulamadaki payı çok düşük. Su, hep değerliydi. Bundan sonra çok daha değerli olacak. Tarımda suyun doğru, bilinçli, verimli kullanılması çok önemli.
Özetle, tarımsal sulamada üreticiye verilecek destek çok önemli. Ancak, verilecek destekle aynı zamanda su tasarrufunun sağlanması ve suyun verimli kullanılması hedeflenmeli.